~Ateş ~

9.

Herkse merhaba arkadaşlar nasılsınız bölümü kontrol etmeden atıyorum yazım yanlışları için şimdiden üzgünüm.

Neyse siz nasılsınız iyisiniz inşallah baya kısa bir ara vermişim yine dkskdjskd
Bu yüzden uzun bir bölüm ile geldim. Bin yüz kelime bence gayet uzun..

Hastalanmıştım ve sınav haftamdı ne kadar beraber günler geçirdim bir ben bir Allah bilir. Neyse atlattık çok şükür hayattayız hala yaşamaya devam ediyoruz. Siz nasılsınız görüşmeyeli neler yapıyorsunuz?

Sağlığınıza dikkat edin valla bir hasta olundu mu kurtulamıyorsun. Neyse çok uzatmayayım oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen✨
iyi okumalar 🤗

Okuldaki kavgadan o hafta okula gitmemiştim. Her ne kadar beş kişiyi dövecek güçte olsamda bünyem zayıftı ve çabuk hasta oluyordum. Ertesi gün üşütmüştüm fena hasta olmuştum. O yüzden bir hafta okula gitmemiştim. İşime gelmişti elimde olsa sürekli yatağımda yatardım. Ama işte canım babam ve abilerim uyumama bile karıştıkları için bir hafta evde yatttığıma üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.

Neyse öyle böyle bir haftayı bitirmiştik. O günden sonra hayatım aynı maratonlukta devam etmişti zaten. Güney abim ile aram daha iyiydi ama akın abim hala odundu. Ali abim bile eskisi gibi beni kıracak kelimeler söylemiyordu. Daha çok sinir ediyordu beni. Zaten abilerimden en çok Kutay abimi seviyorum. Hem yaşlarımız yakın hemde bu ailede belki de babamdan bile daha çok empati yeteneği vardı. Tabi bu onu birazcık da saf yapıyordu ama olsun o kadar şerefsiz olmasından da saf olsun.

Zaten kavga ettiğim için bir tek o kızmıştı bana. Diğerleri bana aferin derken Kutay abim niye kavga ediyorsun hocana şikayet etseydin diye iki üç gün söylenmişti bana. Kıyamıyordu bana.

Şimdiyse yine okuldaydım ders programına söverek gelmiştim okula. Ulan üç ve dördüncü derste beden dersi mi olurdu. Cuma günü son ders olurdu. Ki genelde de öyleydi ama ders programı değişmiş yine. En nefret ettiğim şey.

Sivil gelmiştim. İlk der edebiyattı hoc da bizden bıktığından bir şey demiyordu zaten. İlk iki dersi atlattıktan sonra sonunda beden dersi için bahçeye çıkmıştık. Hava da güzeldi tam maç yapmalıktı.

"Ateş takımlar hazır geliyor musun artık yoksa keyfini bekleyelim mi biraz daha?"

Yanıma söylene söylene gelen Erkana sırıtarak baktım. Takımları hep o ayarlardı bizim sınıfta. Zaten okul takımında da oynuyordu. Ne zaman maç olsa beni çağırırdı. Biliyordu güzel oynadığımı çünkü pezevenk sırf yenilmemek için beni muhakkak takımına sokmaya çalışırdı.

"Geliyorum ya kör. Yine aynı kişiler mi var?"

Bana ters ters baksa da götü yemediğinden bir şey dememiş kafasıyla onaylamıştı. Anlaştığım nadir kişilerdendi aramızın bozulmasını istemediği için hep alttan alırdı. Okul takımına girmem için az dil dökmemişti müdürle beraber.

Gördüğüm kişiler ile duraksarken hemen yanımda benimle aynı anda duran çocuğa döndüm. Hemen gözlerini kaçırıp kendini açıklamaya başladı.

"Ya sana kalsa beş kişiyle oynarsın ne güzel sınıftaki herkes kabul etmiş. Hem diğer sınıflardan da ayarladım karşılıklı oynayacağız. Hem merak etme denizler karşı takımda yeni gelen ikizleri aldım onların yerine. Tam sayı olunca çıkıyor tadı. Eksik adam olunca bir keyfi kalmıyor "

Hem konuşup hsmde ona bir şey söylememe fırsat vermeden önüme geçip hocanın yanına gitmişti. Hoca da hakem olucaktı. Zaten dünden razı benim oynamama. Onlara göz devirip yerine geçtim.