8.

1.3K 86 54
                                    

Günün ikinci bölümü evet. Bol bol yorum yapmayı unutmayın ✨ Keyifli okumalar🤗

Bu arada biraz mantık hatası olabilir isimlerden dolayı öncelikle ilk bölümlerden okul bahçesinde karşılaştığı Deniz ile aynı sınıfta olan deniz farklı.
Merdivende çarpıştığı çocuk ile Can da benzerlikler var kavgadan can kurtarmıştı ama karşılaştığı çocuk farklı  kafanız karışmasın önceki bölümleri okuyup.

Kontrol etmeden atıyorum yazım yanlışları için şimdiden üzgünüm.
Neyse devam edelim..







Son yumruğu da yere serdiğim Deniz'in suratına çakıp üstünden kalkmıştım. Yorulmuştum. Beş kişiyi dövmek kolay değil arkadaşlar. Valla pertim çıkmıştı da düşemezdim işte. Düşersem fena dayak yerdim. Yalnız olmanın dezavantajları işte.

Ayağa kalkıp buradan çıkacaktım ki arkamdan ismimi haykırıp elinde nerden getirdiğini bilmediğim bıçak ile bana doğru gelen Deniz'in benden sonraki bir numaralı kankası üzerime koşmuyor uçuyordu bildiğiniz.

Ulan erkek adamsan yumruklaş bıçak ne alaka. Okula nasıl soktun onu. Boşuna mı sabahları iki saat bizi bekleyip sırayla alıyorlar lan.

Bıçağı bana doğru sallaması ile geriye adımlayıp muslukların olduğu tarafa geçmiştim. Bıçağı kaldırmış bana saplayacaktı ki bileğinden tutmuştum.

"Hiç adil oynamıyorsun ama canım oluyor mu böyle?"

Konuşmamla sinirlenip daha çok bastırmıştı. Hayır elini yukarıda tuttuğundan bıraksam direk yüzüme Gelicek. Tezgah ile bu ayının arasında kalmıştım biraz daha bastırsa yüzümü kesicek.

Belime vurduklarından zaten ağrıyordu şimdi de iki büklüm olduğumdan daha çok ağrıyor. Tam bileğini ittiricektim ki birisi buna arkadan tekme atıp yere düşürdü. Normal öyle tekme değil ama bildiğiniz çocuk yere yapıştı. Hemen bende elindeki bıçağı ayağımla kapıya doğru iteklemiş yerdeki suratına tekme atmıştım. Sonraki tekmelerimi de göndericektim ki belimden tutulup arkaya çekilmem bir olmuştu.

"NOLUYOR BURADA. BU NE REZALET!"

Müdürün sesini duyunca sırtımı arkaya duvara yaslayıp beni geri çekene baktım. Gördüğüm iki gözü farklı renklerde olan çocuk ile şaşırmıştım.
Tabi bu şaşkınlığım kısa sürdü çünkü müdür ve hocalar gelip bizi ordan çıkarmıştı.




/////////////////////////////////////////////////////////////////

"Velilerinizi çağırdım geliyorlar. Disipline vericem hepinizi. Uzaklaştırma da alıcaksınız. Hele sen Burak bıçak ne. Seni okuldan bile atabilirim."

Müdürün odasında  bir tarafta ben ve o dediğim daha önce da bir kere karşılaştığım genelde gizemli ve benim gibi kimseyle muhatap olmayan hala adını bilmediğim o çocuk ile koltukta oturmuş ayakta dikilen deniz ve tayfasını boş gözlerle izliyorduk. Neden bana yardım ettiğini bilmiyorum zaten odaya girdiğimizden beridir de konuşmamıştı hiç. Müdür zaten çıldırmıştı. Müdür yardımcısı ve bir kaç hoca da buradaydı. Baya kaos ortamıydı yani. Derken kapı açılmış ve veliler girmeye başlamıştı. Bizimkileri göremeyince şaşırmıştım. Normalde ilk onların girmesi gerekiyordu.

Tabi veliler odaya girince sesler çoğalmıştı. Denizin babası ve annesi de gelmişti diğerlerinin de öyle. Müdür olayı anlatmış cezadan bahsetmişti. Hepsi çok sinirliydi şu an özellikle Burak'ın annesi. Bana dönüp konuşmaya başladı.

"Bu ruh gibi işe yaramaz çocuk yüzünden benim oğlumun okul geleceği ile oynayamazsınız. Şuna bak ana babası yok hala ortada. Sorumsuz oldukları buradan belli."

  ~Ateş ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin