Anne:
jimin
tüm eşyalarını gel al
ya da ben çöpe atacağım
haberin olsunJimin:
tamam
şey
babamAnne:
gerçekten merak ediyor musun
ölmedi
yüzü paramparça
tüm parmakları kırık
rahatlamışsındırJimin:
benimde kaburgalarım kırılmıştı
sen rahatlıyor muydun o zamanAnne:
bir daha gelme
baban şikayetçi olmayacak
gözümüze görünme yeterJimin:
tamam
sizde benim(Jimin yazıyor...)
sikimde değildiniz zaten (görüldü 07.21)
....
Jimin Jungkook'un göğsünde uyku ile uyanıklık arasında giderken annesi mesaj atmıştı.Artık gerçekten ailesiyle olan ilişkileri tamamen son buluyordu. Hayatında bir tek Jungkook vardı.
Çok mutluydu ama biraz kırgındı.
Ailesi olmasına rağmen bu kadar kolay hayatından çıkarabilmelerine kırgındı. Jimin en azından kurtları arasında bir bağ vardır diye düşünmüştü, öyle değildi. Gerçekten sevmiyorlardı. Jungkook gibi delta olsaydı,yere göğe sığdıramazlardı. Üzülmüştü. Bu düşünceler her seferinde acıtıyordu.
Jungkook Jimin'den biraz uzaklaşmasının verdiği boşluk yüzünden homurdanarak kolunu beline dolayıp kendine çekti. "Uzaklaşma."
Jimin "Aç içine sok beni olmuyor böyle." dediğinde Jungkook kafasını kaldırıp yarı açık gözüyle ciddi misin der gibi bakmıştı. "Ne var?" diyerek güldü Jimin tekrar.
Jungkook yanağından öptü. "Günaydın."
"Günaydın, birbirimize yapıştık." gerçek anlamda birbirine yapışmış bedenlerini gözleriyle işaret etti.
"Ne güzel." dedi Jungkook. Sonra iki kolu etrafında sarılı olan Jimin'i tek hamlede üstüne aldı. "Yaranı hiç umursamıyorsun." diyerek panikle geri çekildi Jimin. Yatakta oturur pozisyona geldi.
Jungkook "Bir şey olmaz." derken kafasını yastığa biraz daha sürterek gözlerini kapattı.
Jimin göz devirdiğinde Jungkook'un tişörtünü çoktan kaldırmıştı.
Yara görmeyi hiç sevmezdi ama bu Jungkook'un yarasından etkilenmemişti. Kendininkilere bakarken bile içi eziliyor gibi oluyordu. Toplam dört dikiş vardı. "Acımıyor mu? Iyileşmeye başlamış sanki. Patlar mı ki dikişlerin?"
"Patlamaz, endişelenme." dedi Jungkook hafifçe uyuklarken.
Jimin gözlerini dağınık saçlarında, şişmiş yüzünde ve kızarmış dudaklarında gezdirdi. Her hâliyle mükemmel görünüyordu. "Sinirimi bozuyorsun."
"Bence bozmuyorum." diyerek güldü. Gözlerini açarak Jimin'in yüzünde gezdirdi. "Bozuyorsun diyorsam bozuyorsundur. Uyanır uyanmaz bu kadar iyi görünmen çok sinir bozucu."
Jungkook "Jeon cazibesi. Sonradan alışıyorsun." dediğinde ilk zamanlara atıfta bulunduğunu anlamıştı Jimin. Gülümseyerek Jungkook'un yanına tekrar uzandı. "Her şey için teşekkür ederim."
"Öpücük?"
"Ne öpücüğü?"
"Sadece teşekkür olmaz. Öp." diyerek dudaklarını büzdü Jungkook. "Öpmem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
smells like serenity | jikook
FanfictionJimin,kendisini herkesin içinde küçük düşüren sanat kulübü başkanı delta Jungkook'a mesaj atar. Jungkook'un kafasında ise küçük omeganın kokusunu neden sakladığı sorusu vardır. |omegaverse/texting|