cokkkk soffttt bi bolummmmm
yine de kemerlerinizi baglayin siz :)))
...
Jimin sabah boynundan huylanarak uyandı. Başta nerede olduğunu kavrayamadı, tek gözünü farklı bir ortama açmıştı, farklı bir ev, farklı bir koku.
Dün akşamı hatırladı,sevişmişlerdi.
Sessizce kıkırdarken boynunda Jungkook'un dudaklarını hissetti. "Uyandın mı?"
"Huylanıyorum çekil."
Jungkook homurdanarak burnunu sürttü. Küçük küçük öpmeye devam etti. Jimin gıdıklandıkça şekilden şekle giriyor, gülümsemesi büyüyordu. "Delirttin beni dün." dedi Jungkook sesi boğuk çıkarken. "Hiçbir şey yapmadım."
"Bak sen." diyerek koku bezlerinden kaldırdı kafasını. Yorganın içinden Jimin'in üstüne çıktı, dirsekleriyle kendini destekledi. "Sanatımı icraa etme vakti geldi...piercing yaptırmanı istiyorum...hayal ettiğimden daha fazlası...daha saysam mı?"
"Kim söylemiş ki bunları?" diyerek kollarını Jungkook'un boynuna doladı. Dudaklarını birbirine bastırdı. "Sana nasıl dayanacağım ben? "
"Bilmem."
Jungkook saçlarını öptü, alnını oradan ilerleyerek şakaklarını,yanaklarını ve çenesini öpmüştü. Sürekli öpmek istiyordu. "Güzellik. Sana bunu ilk söylediğim zaman kızmıştın."
"Çünkü senden nefret ediyordum."
"Hoşuna gitmişti ama?" dedi sorar gibi. Jimin güldü. "Tabi ki gidiyordu. Senden iltifat almak müthiş bir his."
Jungkook bedenini tamamen Jimin'in üstüne bırakıp kafasını boynuna yerleştirdi. Minik minik öpücükler konduruyor , çok güzel olduğunu fısıldıyordu.
Jimin için bu mutluluk verici bir şeydi,deltasını dün memnun etmişti ve şimdi ondan bolca sevgi ve övgü alıyordu. "Bugün dersim yok, seninle yatakta yaşayalım istiyorum." dedi Jimin.
Jungkook'un gülümsediğini hissetti. "Bana uyar, yorgunum,dnlenirim burada." derken kafasını kedi gibi göğsüne sürttü. Jimin ellerini dün deli gibi çektiği saçlarına çıkarıp okşadı. "Saçlarını uzatacak mısın daha?"
"Sen nasıl istersen öyle yaparım."
"Jungkook." dedi gülerek. "Bir tek miyavlaman eksik. Cidden kedi gibisin."
Jungkook sesli bir şekilde nefes alarak kokusunu içine çekti. "Bir nefes bitmeden diğerini almak istiyorum, doyamıyorum." diyerek kokusunu kastetti. Gerçekten de Jungkook'un nefeslerini derin derin ve sık sık aldığını farketmişti. Göğüsleri birbirine temas ediyordu. "Nefesin gıdıklıyor."
"Daha güzel,yemek istiyorum seni." Jungkook kulak arkasına bir öpücük kondurdu.
"Yedin dün zaten..." dedi Jimin sessizce. Aklına geldikçe utanıyordu. Jungkook ciddi anlamda onu tüketmişti. Içi kıpır kıpır oluyordu.
"Bana utanıyorum falan deme, inanmayacağım."
"Utanmıyorum,seks normal bir şey." diyerek kaşlarını kaldırdı. Yanaklarının kıpkırmızı olduğuna kalıbını bile basabilirdi. Utandığı şey sevişmiş olmaları değildi, gece yaptıklarıydı.
"Diyorsun..." dedi ve yanaklarına uzandı dudakları. "Bunlar," sağ yanağına kokulu bir öpücük bıraktı,"Ne," diyerek sol yanağına yol çizdi. "O zaman?" en son dudaklarını öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
smells like serenity | jikook
FanfictionJimin,kendisini herkesin içinde küçük düşüren sanat kulübü başkanı delta Jungkook'a mesaj atar. Jungkook'un kafasında ise küçük omeganın kokusunu neden sakladığı sorusu vardır. |omegaverse/texting|