Jungkook'un eli, Jimin'in yakasındaki koku hapsedicideydi. Jimin gözlerini kapattı. Açmasını söyledi ve kendini karşısındaki deltaya bıraktı.
"Seninle tanışmadan önce...yapmam gereken bir şey var." dedi Jungkook sakin bir şekilde. Vita olduğunu öğrendiğinde tabi ki şaşırmıştı ama o an Jimin ağlarken tepki gösterip korkutmak istememişti.
Jimin gözlerini hâlâ kapalı tutuyordu. Sıkı sıkı yumarak Jungkook'un ne yapacağını bekledi. Etrafını bir sıcaklık sarmıştı aniden.
Jungkook Jimin'e sarıldı.
Deltanın büyük ve yapılı bedeni Jimin'in daha küçük bedenini sarmıştı. Jungkook'un elleri sırtındaydı. Yumuşak bir şekilde okşadı. "Sen çok güçlüsün Jimin,ne olduğunun hiçbir önemi yok. Vita olmana şaşırdım evet ama çoğu şey anlam kazandı şimdi. Seni itmeyeceğim, kırmayacağım. Ben onlar gibi değilim,korkma." son kez sırtını okşayıp geri çekildi Jungkook. Ellerini Jimin'in kollarına yerleştirdi. Sıkı sıkı tuttu.
Jimin ağlamaya devam etti. Öyle sessiz ağlıyordu ki dalgaların kıyıya vuruş sesi onun sesinden daha çok çıkıyordu. Esen rüzgardan dağılmış saçlarını, ağladığı için kızarmış yüzünü izledi Jungkook.
Deltası ne tepki verir bilmiyordu. Emin değildi, Jimin'in omega olmasına dayanabilirdi ama vita olması tahmin ettiği bir şey değildi. Jimin kadar o da korktu.
Deli gibi merak ediyor,bir an önce kokusunu duymak için çıldırıyordu. "Son kez soracağım,ne tepki vereceğimi bende bilmiyorum Jimin. Vita olman benim için de beklenmedikti." gülerek konuştu.
Jimin gözlerini yavaşça açıp Jungkook'un gözlerinin tam içine baktı. Islanmış ve birbirine yapışan kirpikleri yüzünden biraz rahatsız hissetti. "Yine hiçbir şey bilmiyoruz." diyerek güldü Jimin. Burnunu çekti sonra. Ağzı burnu birbirine karışmıştı ağlamaktan. Berbat göründüğüne emindi.
"Öğrenelim o zaman, hazır mısın?"
"Hazırım, öğrenelim."
Jungkook Jimin'in tek eliyle sıkı sıkı tuttu kolundan. Koku hapsediciyi çıkarır çıkarmaz vitası kendini gösterir mi bilmiyordu. Deltası ilk defa bir vitayla etkileşime girecekti. Hâlâ kafasında soru işaretleri vardı. Bir eli Jimin'in kolunda diğer eli ise yakasındaydı.
Jimin gözlerini yummuş deltayı bekliyordu.
Jungkook Jimin'in yakasındaki koku hapsediciyi çıkardı.
Başta anlayamadı. Burnuna dolan keskin ve ağır kokuyla başı döndü. Jimin kendini kaybeder sanıyordu ama şimdi ayakta durmakta zorluk çeken kendisi olmuştu. Jimin kapattığı gözlerini açtı.
Pespembeydi.
Karşısındaki sadece Jimin değil, onun vitasıydı.
Yüzü aydınlanmıştı sanki. Gözleri pembenin en hoş tonuna bürünmüş, Jimin'i öylesine güzel göstermişti ki bir anlığına kendisini deltasına bırakacaktı.
Tuttu kendini. Jimin'in feromonlarını ağır ağır çekti içine. Ciğerlerini delip geçti kokusu, başı dönüyordu.
Kokladıkça bacakları titredi, dayanması çok güçtü. Deltası ilk kez bir vitayla karşılaşmanın mutluğunu yaşıyor, karşısındaki vitaya olabilecek en ilkel hisleriyle yakınlaşmak istiyordu.
Yapmadı, bırakmadı. Şimdiye kadar hiçbir zaman kontrolü kaybetmenin bu kadar ucunda hissetmemişti.
"Deltam."
Ama Jimin tamamen vitasının kontrolündeydi. Parmak uçlarında yükselip kollarını boynuna doladı. Jungkook ölecek gibi hissetti. Koku bezleri,burnunun dibindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
smells like serenity | jikook
FanficJimin,kendisini herkesin içinde küçük düşüren sanat kulübü başkanı delta Jungkook'a mesaj atar. Jungkook'un kafasında ise küçük omeganın kokusunu neden sakladığı sorusu vardır. |omegaverse/texting|