13

5K 574 230
                                    

Jungkook:
yanıma gelsene

Jimin:
arkadaşlarınla oturuyorsun
gelmem

Jungkook:
tanışırsın
gel

Jimin:
tanışmasam
hem sen gel benim yanıma
taehyung yok yalnızım

Jungkook:
geliyorum
bekle

Jimin:
çok çabuk ikna oldun (görüldü 14.25)

.....

Jimin kafasını telefondan kaldırıp Jungkook'un oturduğu tarafa baktığında delta çoktan ayaklanıp ona doğru yürümeye başlamıştı.

Baştan aşağı süzdü deltayı. Uzun bacakları, geniş omuzları ve yakışıklı yüzü kurdunu hareketlendiren cinstendi. Üstüne atlaması belki de an meselesiydi.

Arkadaş olduklarından beri onu çizmeyi doğru bulmuyordu. Bu yüzden tüm çizimlerini bir dosyaya saklamış ve kaldırmıştı. Onu ilk başkan olduğu zaman gözüne kestirmişti. Vücudu o kadar iyiydi ki -delta olduğu için bu kaçınılmazdı-  çizmemek için uzun süre direnmişti. Daha sonra Taehyung'un önerisiyle yüzünü hiç çizmeden sadece vücudunu model olarak kullanmaya başlamıştı.

Şu an çizmeyi bırakmış olmasına rağmen hâlâ kendini suçlu hissediyordu. Jungkook hiç beklediği gibi biri çıkmamıştı.  Bu yüzden ona en kısa zamanda onu müstehcen bir şekilde çizdiğini itirafı edip özür dileyecekti. Jungkook fazla anlayışlı olduğu için affeder diye düşünüyordu. "Ne düşünüyorsun?" dedi Jungkook yanına oturup kolunu sıranın ardına atarken. Alışkanlık olmuş olmalıydı. Normalde de böyle geniş ve rahat oturuyordu.

"Ne kadar çabuk ikna olduğunu. Gel dedim hemen geldin." diyerek arkasına yaslandı Jimin. sırtı Jungkook'un koluyla temas ettiğinde titredi. Bilerek yapmamıştı ama geri çekilirse delta ondan rahatsız olduğunu düşünebilirdi.

"Gitmemi istiyorsan gideyim?"

"Gitme, canım sıkılıyor. Uykum da geldi zaten."

"Eve bırakabilirim istersen, bugün kulüpte pek bir olay yok."

"Eve gitmek istemiyorum." diyerek kafasını kollarının arasına alarak sıraya koydu. Yüzü Jungkook'a dönüktü.

"Neden anatomide iddiaya girmek istedin?" diye sordu Jimin birkaç küçük bakışmadan sonra. Sesi boğuk çıkmıştı. Jungkook'un kocaman gözleri yüzünde gezindi. "Seni yemeğe çıkarmak için."

Jimin bu kadar açık bir cevap beklemediğinden şaşırdı. "Ne?"

"Aslında söylemeyecektim ama gerçekten tek bir çizgi bile atamadım kağıda. Keşke söylemeseydim. Beni yenmiş olsaydın hem yemekte mutlu olacaktın."  dedi ve gülümsedi. Jimin kafasını hâlâ kollarının arasındaydı. Tatlı ve küçük görünüyordu. "Cidden... dünyanın en sinir bozucu adamısın."

"Haklı olabilirsin."  diye cevapladı delta. Feromonlarını Jimin'in yanında olabildiğince azaltmaya çalışıyordu. Taehyung kurdu senden etkileniyor dediği için gerilmişti. Jimin'in kurdunu değil önce kendisini ikna etmek istiyordu. 

"Iyi çıkar beni yemeğe." dedi Jimin. Sonra yüzünü diğer tarafa çevirip gözlerini kapattı. "Nasıl?"

"Uyuyacağım başım ağrıyor,hoca falan gelirse uyandırırsın." diye boğuk çıkan sesiyle cevapladı. "Tamam tamam rahat ol sen burdayım."

Jungkook bu yemekte Jimin'i ikna edebilmeyi umuyordu. Onun yanında dururken deltası da huzursuz oluyordu. Tanımak için her seferinde alamayacağını bilse de koklamaya çalışıyordu. Bağ kurmak istiyordu.

smells like serenity | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin