15 - "Geçmiş Zamanın Getirdikleri"

1K 186 157
                                    

Yavuz Selim arabadan inip tenha yemyeşil bir parkta, süs havuzunun kenarındaki bir bankta oturan adama baktı. Adam hatırladığı kadarıyla yirmi beş ya da yirmi altı yaşında olmalıydı. Ailesinin küçük oğluydu. Babasının öldürülmesinden yıllar önce  abisi Cihangir tarafından canı karşılığında sürgüne gönderilmişti. Cihangir etrafında öyle bir ağ örmüştü ki Halil İbrahim küçük oğlunu hayatta tutmanın tek yolunun onu uzaklara göndermek olduğunu anlamıştı. Genç adamın yüzü abisini andırsa da fiziksel olarak abisinden daha iri yarı, daha dikkat çekici görünüyordu. "Değişmiş." Cihangir, Cengizhan'ı sürgüne yolladığında Cengizhan daha tıfıl çelimsiz bir çocuktu.

"Öyle." Ömer de tıpkı patronu gibi bacak bacak üzerine atıp rahat bir şekilde banka yayılmış, süs havuzunu izleyen adama bakıyordu. Cengizhan sanki hayatı buna bağlıymış gibi havuzda yüzen ördek ailesini izliyordu.

Yavuz Selim kararlı adımlarla Cengizhan'a doğru ilerledi. Adam dönüp bakmasa da yanağında seğiren bir kas grubu adım seslerini duyduğunun habercisiydi. "Gelecek kadar cesur olduğunu sanmıyordum."

Cengizhan adamın alaycı sesini duymazdan gelip ördeklerin ahenkli yüzüşlerini izlemeye devam etti. "Şuna bak" dedi, çenesiyle en tıfıl olan yavruyu gösterirken. "En küçükleri olduğu için en hızlı yüzen olması gerektiğini biliyor. Yoksa aç kalır."

Yavuz Selim ceketinin düğmesini çözüp adamın yanına banka oturup bacak bacak üzerine attı. Kendi hikayelerini dokunaklı alıntılarla mı süsleyeceksin, Cengiz?"

"Anlatsam başımı okşayıp dinler miydin, Selim?"

Yavuz Selim o ender duyulan kahkahalarından birini bahşetti. "Tipim değilsin."

Cengizhan adamın söylediğine gülerek dramatik bir tavırla elini kalbinin üzerine koydu. "Kalbimi kırdın."

"Abinin seni postaladığı yerde kalman gerekmiyor muydu?"

"Oradayım zaten. Senin yanında oturan adam Cebrail Dervishi."

Yavuz Selim'in kaşları anlamlı bir şekilde kalktı. "Cihangir'i bu şekilde kandırabileceğini..."

"Sanıyorsam çok haklıyım."

"Yapma Cengizhan, Çelebi çoktan götüne gps taktırmıştır."

"Dediğim gibi, taktırdıysa bile Cengizhan Çelebi'nin götüne taktırdı, Cebrail Dervishi'ye değil." Yapmacık gülümsemesi silindi, yüzüne ciddi bir ifade oturdu. "Birdenbire benim can güvenliğimle bu kadar ilgilenmenin nedeni abimi ayağının altından çekmek olabilir mi?"

"Eğer öyleyse?"

Cengizhan ilk defa yüzündeki güneş gözlüğünü çıkarıp doğrudan Yavuz Selim'in gözlerine baktı. "Tekliflere açığım."

"O halde reddedemeyeceğin bir teklifim var."

⁑⁂ ⁂ ⁂⁑

Yavuz Selim akşamın geç bir saatinde evine geldiğinde bir şeylerin olması gerektiği gibi olmadığını fark etmekte gecikmedi. Arabadan iner inmez kapıdaki korumalardan biri koşarak yanına geldi. Biraz tedirgin olduğu Yavuz Selim'in gözünden kaçmadı. "Hayırdır?"

"Abi, Farzin Hanım geldi. İçeri aldık."

Yavuz Selim öfkelense de sinirine hakim olmayı başardı. "Neden gelmiş, bir şey söyledi mi?"

"Seninle konuşması lazımmış." Genç adam biraz tereddüt ettikten sonra ekledi. "Abi, Farzin Hanım biraz sinirli gibi."

Yavuz Selim eliyle bir işaret yapıp adama çekilmesini söyledikten sonra evin merdivenlerine doğru ilerledi. Yanında yürüyen Ömer'e "Çocuklara söyle, bir daha ben evde değilken Farzin'i içeri almasınlar. Mekanlarıma böyle elini kolunu sallayarak giremeyeceğini öğrensin." dedi.

CASINOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin