XXXI. BÖLÜM

320 66 140
                                    

ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜMLE BURADAYIM. VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. 💗💖
KEYİFLİ OKUMALAR. ✨

Törenden sonra kutlama yapmak için herkes Lindalara davet edilmişti. Githa, Charles ve tabiki ailesi, David ve kardeşi, Nick ve eğer teşrif etmek isterlerse ailesi.

Nick’in annesi, Linda’yı orada gördüğünde şaşkınlığının üzerine sinirlerine de hâkim olamamıştı. Görünüşe göre Linda artık istenmeyen gelin olabilirdi fakat Linda altın kılıcı eline aldığında Nick’in annesi Bayan Jane az da olsa yumuşamışa benziyordu. Yine de tebrik sırasında Linda’ya pek hoş bakmamış ve yarım ağızla tebrik etmişti. Bu yüzden Linda onlara gelip kutlama yemeğine katılacaklarından şüpheliydi.

Olanlara rağmen Nick, annesini savunmaya kalkmamış ve onu içten bir şekilde tebrik etmişti. Yemeğe kesinlikle katılacağını söylemişti. David de aynı şekilde bundan memnun olacağını dile getirdi. Linda’nın annesi, David’e mutlaka kardeşi Adel’i de getirmesi için ısrarlarda bulunmuş ve ondan söz almıştı.

Eve girdiklerinde altın kılıcını elinde gören Carrie ve Sofia havalara uçarak Linda’nın boynuna atladı. Uzun bir kucaklamadan sonra Carrie, “En ufak bir şüphem yoktu. Tebrik ederim canım.” dedi. Sofia da aynı şekilde ona sıkıca sarılarak en içten şekilde tebrik etti. Linda tebriklerine karşılık teşekkür ederek misafirleri gelmeden kıyafetlerini değiştirmek için izin istedi.

Odasına çıkarak üstündeki tamamen toz toprakla kaplı kıyafetlerinden kurtuldu. Kendisini suyun içine atarak biraz kendisine gevşeme izni verdi. Bugün olabildiğince mükemmel geçmişti. İstediği hedefe ulaşmıştı. Omuzlarından koca bir yük kalkmış gibi hissediyordu. Suyun etkisiyle rahatlamaya çalışırken David aklından çıkmıyordu. Son olarak onunla düello yapması ve onu yenmesi, onun saklanır gibi miğfer takması, sonra onu tanıyıp peşinden gitmesi ve kolunun yaraladığını görmesi... Tüm düşünceler beynine hücum ediyordu. Onu fena hâlde yaralamıştı ve orada yapacak hiçbir şeyleri yoktu. Linda onun bir an önce eve gittiğini ve yarasını mikrop kapmadan temizlediğini umuyordu.

Linda, birkaç dakika yıkanmakla vakit geçirdikten sonra havlusuna sarılıp odasına geçti. İyice kurulanıp giyeceklerine karar vermesi için dolabı açtı. Annesi, onun Nick ile tanışmasından sonra ona devamlı Terzi Cara’dan şık elbiseler diktirip Carrie ile odama yerleştirtiyordu. Linda her dolabı açtığında mutlaka yeni bir elbiseyle karşılaşıyordu ve artık buna şaşırmıyordu. Annesi bu anı düşünmüş gibi yine yeni bir elbise yerleştirtmişti.

Elbise beyaz renkteydi ve uzundu. Göğüs kısmı dantellerle bezenmiş, belinde ise mavi bir kuşak vardı. Kolları kısa olsa da balon kolluk kazandırılmış ve ikisinin de yanına küçük mavi kurdeleden fiyonklar yerleştirilmişti. Linda, bundan başka giyinebilecek hem şık hem de abartısız bir elbise bulamadığından elbiseyi üzerine geçirdi. Belindeki kuşağı arkasından bağlayarak fiyonk şekline getirdi. Şimdi belindeki kuşak kolundaki fiyonklarla uyum içine girmişti. Linda göğsündeki dantelleri de düzelterek, görüntüsüne baktı. İçine sinmişti. Bu yüzden saçlarını yapmak için eline bir tarak aldı ve saçlarını güzelce taradı. Alnına düşen perçemlerini ayırarak saçlarını topladı ve kafasının üstünde mütevazi bir topuz hâline getirdi. Perçemlerini de düzelterek görünümünü onayladı ve odadan çıktı.

Salona girmek üzereyken Nick’in geldiğini fark etti. Linda’nın babası ve kendi babasıyla birlikte salonun köşesindeki kitaplığın önünde durmuş sohbet ediyorlardı. Demek ki kendi ailesi de gelmişti. Linda kadınların nerde olduğunu gözlemlerken Nick kendisini fark edince ona gülümsedi ve salona girdi. Nick, erkeklerden izin alarak Linda’ya doğru ilerledi. Elini avucunun içine alarak dudaklarına götürdü. Birkaç adım geri çekilip Linda’yı hafif bir sırıtışla süzdü.

AŞKIN KILICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin