ARA VERİLDİ.
Karışan bebek, gerçek aile klasiği.
Reklam yapmayın, siliyorum.
°
17 yıl.
17 yıl sonra ailem karışma ihtimalim olduğunu söylemişti.
Dünyam başıma yıkılmıştı.
Benim canımdan çok sevdiğim ailem gerçek ailem değil miydi?
Mira gerçek ailes...
Bölüme geçmeden önce vote tuşuna basıp, yorum yapmayı unutmayın.
🧸
Aile zenginmiş.
Fabrika zincirleri varmış.
Şu anda evin kocaman bahçesinde duruyor ve kocaman eve bakıyordum.
Bizimde böyle bir evimiz olduğu için büyüklüğüne şaşırmamıştım. Ben şu anda hiç bilmediğim bir evde kalacak olmanın gerginliği içindeydim.
"Mira."
Başımı çevirdim ve bir adım arkamda duran kadına baktım. "Efendim?" diye sordum.
"İçeriye girelim mi?"
Yavaşça başımı salladım ve önüme dönüp yürümeye başladım. Diğerleri de arkamdan gelirken merdivenleri çıkmaya başladım. Kısa bir an sonra Cansu hanım kapının zilini çalmıştı.
Kapı en fazla yarım dakika sonra açılmıştı. Bir tane hizmetçi kıyafeti giyinmiş bir kadın duruyordu. "Hoş geldiniz." dedi geri çekilirken, bu sırada bana da bir göz atmıştı.
"Hoş bulduk." dedi Cansu hanım içeriye girerken. Onun ardından ben girdim ve diğerleri de peşimizden geldi. Ayakkabılarını çıkarmaya başlayınca rahatlayarak ben de çıkarmaya başladım.
"Yemek hazır mı?" diye sordu Altan bey.
"En fazla yarım saat içinde hazır olur, efendim."
"Tamam," dedi ve bana döndü. "Yemek hazır olana kadar evi gezmek ister misin?"
Buna itiraz edecek değildim. "Olur."
Yavaşça başını salladı. "Çocuklar, siz kendi işinize bakın, biz de Mira'ya evi gezdirdikten sonra tanışırsınız." dedi. İlk giden kız olmuştu, hemen ardından da diğer oğlanlar onu takip ederek üst kata çıkmışlardı. "Gidelim mi?"
Kabul edercesine başımı salladığımda, önümde Altan bey, arkamda Cansu hanım olmak üzere; oturma odasını, misafir odasını, yemek odasını ve mutfağa gittik. Hemen ardından üst kata çıktık, içeriye girmeden her aile üyesinin odasının önünden geçtik.
Sonra bir odanın önünde durduk.
Bir an kaşlarımı çatarak beklemeye başladım. İkisi de bir şey söylemeden kapalı kapıya bakıyorlardı. Kimin odasıydı bu?
"Burası Esra'nın odası." dedi sonunda kadın sessizce.
Esra'nın kim olduğunu kısa bir an düşündüğümde, aklıma ölen kız gelmişti. Sonuçta onları bu kadar üzen başka bir olay olamazdı.
Yine de onlara cevap vermedim, çünkü ne diyeceğimden pek emin değildim.
"Neyse," dedi adam boğazını temizleyerek. "Hadi, senin odana gidelim." Konuyu daha fazla uzatmak istemediğim için kabul ettim. Bu sefer biraz uzaktaki bir odaya gittik. Kapıyı açtığında içeriye girdi ve ardından ben girdim.
Odayadiyecek tek kelimem yoktu. Muhteşemdi, krem ve beyaz renkler yoğundu, yatağın yanındaki aynaların kenarlarında altın işlemeler vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
