8.Bölüm

216 22 50
                                    

📖

Herkese merhaba, nasılsınız?

Bölüme geçmeden önce vote tuşuna basmayı unutmayın ve tabi ki yorum yapmayı da💜

🧸

2 Gün Sonra,
Cumartesi.

Şu 2 günde o kadar eğlenmiştim ki.

Kuzenler gerçekten çok komikti ama en komikleri Kerem ve Kerim'di.

Saçlarını sürekli sağa sola yatırarak diğerlerinin aklını karıştırmaya devam etmişlerdi.

Tabi benim de aklımı karıştırmışlardı ama ben onları nasıl ayırt edeceğimi öğrenmiştim. Kerem'in serçe parmağı hafiften yamuktu ama Kerim'inki düzdü.

Bunu diğerleri çözmüş müydü yoksa harbiden onları ayırt edemiyorlar mıydı bilmiyordum ama ben işi halletmiştim.

"Hadi oğlum ya, gidelim işte." dedi Kerem.

"Ne işimiz var oğlum kampta?" diye karşılık verdi Ümit.

Evet, ne işimiz vardı?

Sabahtan beri kampa gitmek için başımızın etini yiyorlardı.

"Eğleneceğiz işte lan, gidelim hadi."

"Ya orada böcekler var biliyorsunuz." dedi Tuğçin. "Birine denk gelirsem kalp krizi geçiririm."

Aha, demek o da sevmiyordu.

"Sende mi sevmiyorsun?" diye sordum hemen.

Bakışlarını bana çevirdi. "Böcekleri mi? Hem de hiç." Hafiften kaşlarını çattı. "Sende mi sevmiyorsun?"

"Hem de hiçbirini. Sadece mızmız görünmemek için bir şey demek istemedim."

"Hah, birdi iki oldular." dedi Kerim. "Biz oraya karavanla gidiyoruz, gece de Tuğçin orada kalıyor. Biz gidelim siz ikiniz orada kalırsınız."

Hayatımda bir kez kampa gitmiştim ve o böcekler yüzünden aynı gün dönmek zorunda kalmıştık. Bu sefer de öyle olmamasını umdum. "Karavana böcek giremez mi?" diye sordum Tuğçin'e bakarken.

"Her yeri iyice kapatırsan girmiyor."

Aklıma gelenlerle tekrar diğerlerine alayla baktım. "Ya bizi yerlerse?"

"Kim? Böcekler mi?" diye sordu Akın şaşkınca.

"Hayır, yaratıklar."

"Yaratıklar mı?" diye sordu Arat şaşkınca. "Ne yaratığı kız?"

Kaşlarımı ufaktan çattım ama ifademi de ciddi tutmaya çalıştım. "Siz hiç tepkikolik izlemediniz mi?"

Bu sözüm üzerine gülmüşlerdi. "Onlar gerçek değil." Ümit yanımdayken omzumdan tutarak kendine çekti. "Bunu biliyorsun değil mi?"

"Ama ya gerçekse?" diye sordum gülmemeye çalışarak.

"O zaman biz onları yeriz."

Bu sefer gülen ben olmuştum. "Tabi efendim."

Bana bakıp gülerken omzumu hafifçe sıkmıştı.

"Yani gidiyor muyuz?" diye sordu Kerim merakla.

🧸

Gidiyorduk.

Resmen çocukların Tuğçin'i ikna etmeleri 1 saat sürmüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MİRA / GERÇEK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin