"N'apıyorsun lan sen uçurumun başında?"
Arda duyduğu sesle gülerek arkasına döndü. "Kaba konuşuyorsun. Kırıcı."
Birkaç dakika önce kulağına ilişmeye başlayan tekerlek seslerinden zaten anlamıştı Ferdi'nin geldiğini. Şimdi onu arabanın kapısını kapatıp kendine doğru yürürken görünce içini anlamsız, huzur dolu hisler kaplıyordu. Sanki evine ulaşmıştı. Evi, ona gelmişti.
"Öpeyim."
"Olur, o zaman affedebilirim."
Ferdi gülüp çocuğun yanına oturdu. "Cidden burada n'apıyorsun Arda?"
Arda yüzündeki gülümsemeyle soruyu es geçerek Ferdi'ye yaklaştı. "Öpücüğüm vardı benim. Onu istiyorum."
"Mızmız çocuk seni."
Arda göz devirip uzaklaştı. "Senden çok küçükmüşüm gibi davranmaya devam edecek misin?"
"Küçüksün."
Arda eliyle üç yapıp Ferdi'nin yüzüne yaklaştırdı. "Aramızda üç yaş var Ferdi."
Ferdi gülüp çocuğun önce elini tutup öptü daha sonra kolunu attığı omuz sayesinde Arda'yı kendine çekip yanağından öptü. "Pekâlâ, senin şu öpücüğü üç yapsam ve barışsak?"
Karşısındakinin ani öpücüğüne fazlasıyla heyecanlanan Arda güldü. "Düşünebilirim."
Ferdi de gülüp Arda'ya doğru eğildi. Saniyelik da olsa gözlerini Arda'nın gözlerine çıkardı. Bitiyordu o yeşil gözlere.
"Bakmaya devam edecek misin?"
Ufaklığını daha fazla bakletmeden dudaklarını birleştirdi kıvırcık.
Uzun süredir sanki hiç öpmüyormuş gibi, ki daha dün birliktelerdi, özlemle öpüyordu. Arda nefessiz kalana kadar ufaklığının dudaklarını serbest bırakmadı Ferdi, ayrılan da o olmamıştı zaten. Derin nefesler alıp veren Arda olmuştu.
"Özlemişim seni."
Nefeslerini kontrol etmeye çalışarak "Bir günde mi özledin Erenay?" diye sordu Arda.
"Bir günde özledim, evet. Sen de deli gibi özledin."
Arda gülümseyerek Ferdi'nin yüzünü inceledi. Çekinmeden elini çocuğun saçlarına çıkardı.
"Hiç söylemedim biliyorum ama saçlarını çok seviyorum Erenay."
Ferdi beklemeden Arda'yı kısaca öptü. Onu yaralamaktan korktu sanki. Ama korkusu manasızdır, zaten geç kalmıştı bile.
"Bu da iki. Kaldı bir."
"Öpücüklerine sınır koymak zorunda mıyız?"
"Değiliz. Sen nasıl istiyorsan."
Arda gülüp başını Ferdi'nin göğsüne yasladı. Ferdi de gülüp ufaklığının saçlarına ufak bir öpücük kondurdu.
"Bir tanem.."
Arda kısa bir süre Ferdi'nin ona seslenip seslenmediğini sorguladı.
"Bana mı dedin sen?""Evet Arda, başka kime diyebilirim?"
Ferdi'nin bir anda değişen ses tonuna göz devirdi yeşil gözlü çocuk. "Of tamam, hemen terslesme."
"Haklısın, özür dilerim güzelim."
"Ne söyleyeceksen söyle Ferdi."
"Kardeşinle konuştun mu?"
Arda aklına gelen telefon konuşmasını Ferdi'ye anlatacak gücü yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leaving tonight | arfer
Randomi swear to god the voices wouldn't shut up, oh and i, i figured it all to be love but this isn't lovely