0.2

788 76 127
                                    

Arda ve Ferdi'nin son görüşmesi üstünden birkaç gün geçmişti. Arda bu sürede sadece yatağında yatıp müzik eşliğinde duvarı izlemişti. Ferdi olmadan bomboş geliyordu bu oda ona. Sanki Ferdi girdiği an canlanıyordu.

"Arasam mı? Özledim, sonuçta iki gündür konuşmuyoruz. Sesini duymak yeter."

Hızla komodin üzerindeki telefonuna uzandı. Şifresi olmayan telefonu seri hareketlerde açıp rehberinde Ferdi'nin adını buldu.

"Arayacağım. O nasıl sebebi olmadan kafası estiğinde arayıp geliyorsa ben de arayabilirim."

Ferdi'nin ismine tıklamışken kardeşinden gelen aramayla gerildi Arda. Birkaç saniye ekrandaki yazıya bakıp açtı.

"İsak?"

"Merhaba abi."

"Nasılsın? Çok özledim seni." dedi neşeli çıkarmaya özendiği sesiyle.

"Bu yüzden mi aramıyorsun?"

"Özür dilerim. Hiç müsait değildim şu sıra."

Tamamen yalandı. Ferdi'yi düşünmekten ve okula gitmekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Sadece kardeşiyle konuşmak onu geriyordu artık. Evet kardeşi istese canını verirdi ama konuşmak omuzlarına büyük bir yük oluyordu.

"İyi öyleyse."

"Sen neden aramıştın? Bir sıkıntı mı var o adamla?"

O adam.. Babası. Onu hiçbir zaman sevmeyen babası.

"Hayır, iyiyiz. Bana iyi davranıyor babam."

"Seni hep sevdi zaten."

"Evet, beni hep sevdi."

Benden nefret ederken, seni sevdi.

"Eee nasıl gidiyor? Derslerin nasıl? Ankara nasıl? Bir süredir konuşamadık."

"İyi gidiyor. Derslerimi de düzeltmeye başladım. Denemelerim daha iyi."

Çünkü anneme benziyordum. Anneme benzememem için nelerini verirdi oysa.

"Eminim İsak, iki sene sonra kazanıp yanıma geleceksin."

"Evet, umarım ilk senemde kazanırım."

Zaten anneme olan benzerliğim hep rahatsız etti onu.

"Kazanacaksın. Arkadaşlarınla nasıl gidiyor?"

"İyi gitmiyor aslında. On birinci sınıf olmak beni biraz fazla strese soktu sanırım. Çok vakit geçirmiyorum artık onlarla. Biraz da tartıştık.

Sadece fiziksel olarak değil, karakterimle de aynıydım annemle. İkimiz de bu dünyada ölüme en çok aşık olan insanlardık.

"Evet sınav senen önemli fakat kendini böyle harap etme olur mu?"

"Olmuyor işte abi. Senin için kolaydı. Sen hep akademik açıdan başarılıydın. İyi bir üniversite kazanmak bu yüzden çok da zorlamadı seni."

"Fazlasıyla zorladı İsak fakat sana belli etmedim. Geçtiğin yollardan ben de geçtim. Evet fedakarlık yapmalısın ama herkesi de bir anda çıkarma hayatından."

"Bilmiyorum. Şu sıra ihtiyaç da duymuyorum. Yeni biriyle tanıştım."

"Kimmiş?"

"Tanıyacak mısın?"

"Sus lan, abilere ukalalık yapılmaz."

"Of Arda yürü git. Papucumun abisi. Aramızda sadece iki yaş var."

leaving tonight | arfer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin