1.3

365 34 46
                                        

Yan koltukta müziğin sesini sonuna kadar açıp bağırarak eşlik eden sevgilisine kaçamak bir bakış attı Erenay. Dünya üzerindeki en güzel şeydi yanında oturan çocuk.

"Suçluyum, vazgeçtim senden yargıla kabulum sayın haakim.."

Arda ellerinin sanki bateriye vuruyormuş gibi şarkının ritmiyle hareket ettirerek devam etti şarkıya.

"Aşk dediğin zaten alışkanlık bağımlılık bence bütüüün aşıklar tiryakiii! Benden uzak olsuun!"

Kırmızı ışığın yanmasıyla Arda olduğu yerden uzanarak Erenay'ın yanağına sesli bir öpücük bıraktı.

"Sanki bir anlık durdu karanlık.." Arda'nın bir anda yükselen sesiyle Erenay da güçlü bir kahkaha attı "Aaaaaaaşkın bu sarhoşluğuuuuu, noluuur iiiçimdeki boşluğu doooolduur!"

Erenay, Arda yüzünden ne trafiğe ne de birazdan içine düşeceği cehennemi düşünemez duruma geliyordu. Sadece Arda ile doluydu zihni.

"Geri eve sürerim bak arabayı."

"Kardeşinin doğum gününe giderken azıcık yüzün gülsün diye şaklabanlık yapıyoruz senin aklın hemen kayıyor başka yerlere."

Yeşil yanarken Arda da sonuna kadar açtığı şarkının sesini kısarak şifresini bildiği Erenay'ın telefonunu navigasyonu açmak için eline aldı.

"Aşkım artık açayım mı navigasyonu? Biliyorum ben diye diye açtırmadın, kaybolacağız."

"Yavrum güven sen bana. Azıcık yerimiz kaldı, oraya gelelim aç olur mu?"

Sevgilisinin inadına göz devirip Erenay'ın kaydetmeye tenezzül etmediği konumu gönderen annesiyle olan sohbetten çıktı. Telefonu kapatacakken üstten gelen bildirimlere Erenay'a bakmadan rahatsız olduğunu belli eden ses tonuyla konuştu Arda.

"Ferdi, Nil yazdı."

Kıskanıyordu. Erenay'ı uzaktan, başkalarının yanındayken sevmeye alışmıştı Arda. Güven veriyordu Erenay ona. Aldatmazdı, emindi Arda. Çok seviyordu Erenay onu, bundan da emindi. Ama hep içinde bir acaba ile dolaşıyordu elinde olmadan.

"Ne yazmış, okur musun bebeğim?"

"Arkadaşın belki özel bir şey yazdı. Sonra okursun sen."

Arda'nın kıskançlıkları hoşuna gidiyordu Erenay'ın. Onun ilgi dili de böyleydi işte.

"Aşkım, canım sevgilim senden gizlediğim bir şey olabilir mi? Ne yazdıysa yazdı, senden gizlim yok benim."

Arda istediği konumdaydı işte. Başından beri hayalini kurduğu yerde, Erenay'ın hayatının baş köşesindeydi. Gerçekten hissediyordu bunu artık. Aklından geçen kelimeler bile kifayetsiz kalıyordu bu adamın hareketleri yüzünden. Kalbi önlenemez bir hızla atıyor, gözleri en koyu tonuna bürünüyordu. Sebebiydi onun Erenay.

Zaferle gülümsedi. Ne zaferiydi, kime karşıydı bilmiyordu ama zaferdi. Arda hayatında ilk defa elde etmek istediği birini elde etmişti.

"Sevgili arkadaşın 'Bugün müsait misin kenan, sen, ben dışarı çıkalım mı?' yazmış."

"E cevapla."

"Ben ne yazayım Erenay?" diye sordu sistemle Arda.

"Ne istiyorsan onu yaz sevgilim. Müsait değilim, sevgilime ayırdım günümü yaz."

Arda'nın hayallerindeki Erenay oluyordu kıvırcık.

"Bir de konumu yavaştan açarsan çok sevinirim aşkım."

"Tabii ki Erenay'ım tabii ki."

Nil'e, Erenay'ın cümlesini biraz daha süsleyerek attıktan sonra konumu açtı Arda. On dakikadan kısa bir sürece ulaştıkları dubleks eve arabadan inmeden baktı Erenay. Annesinin onu bırakıp geldiği, çocukluğunu çöp kutularının içinde bulabileceği evdi burası. Sanki annesi değil de bu evin borcu vardı Erenay'a. Bahçede oynayan uzunlu kısalı çocuklardan biri kız kardeşiydi. Belki de annesi ve Erenay gibi kıvırcıktı, annesi gibi sarışındı.

leaving tonight | arfer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin