Hızlı bir şekilde davranarak ellerimi boynundan geçirip ona sımsıkı sarıldım o yüzden bana zarar veremiyordu beni ne kadar kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da canımı yakmaya çalışsa da nafile idi çünkü öyle bir sarılmıştım ki ona onu bırakmayacak şekilde sarılmıştım dudaklarına yapışıp öpmeye başladığımda sanki kendini kaybetmiş gibiydi o da aynı şekilde karşılık verip elini belimin üzerine koyup delirmiş bir vaziyette beni öptüğünde bana daha çok sanki öpme değil de zarar verir gibiydi o esnada faydalanıp hızlı bir şekilde ondan kaçtığımda elini boşta kaldığını görünce sinirlenmiş bir vaziyette kafasını duvara vurmaya başladığında daha çok üzüldüm hemen içeriden çıkıp oradan uzaklaştım çünkü beni gördükçe kendine zarar verdiğini anladım.
Akşama kadar yanına gitmedim yemeklerini verme dışında hiç yanına uğramadım bugün 2 günüydü.
Akşam olduğu için yemeği hazırlayıp tekrar onun odasının kapısını açıp içeriye girdiğimde masum bir şekilde minderin üstünde kapanıp uzanmış tavana bakıyordu yemeğini uzakta bırakarak üzülme ona baktığımda elini bana uzatarak yanına gitmemi istedi ama emin değilim kalemle kağıdı ona uzatıp yazmasını istediğimde yazmaya başladıktan sonra belli bir zaman sonra kağıda tekrar bana kalemle birlikte verdiğinde baktığında yazdığı yazı.
"Sana artık Zarar vermeyeceğim bugün 2 günü ve birazcık da olsa dengem yerine geldi o verilen ilaç sadece bir kadını arzulama ilacıdır ve o yüzden sana kötü davrandım kusura bakma dil altı iğnemi vurup gittiler artık yine tamamıyla dilim felç ve konuşamaz durumdayım ben deli değilim sadece ilaçların etkisiyle bu şekildeyim"
dediğinde hüzünle kalemi ve defteri yere bırakarak ona doğru yavaş adımlarla yaklaşıp yine de tedirgindim elimi boynuna hızlı bir şekilde sarılarak seni özledim öyle özledim ki defalarca yanına gelmek istedim dediğimde hıçkıra hıçkıra ağlayarak bu cümleleri söylüyordum beni hafif kendinden uzaklaştırıp elleriyle gözyaşlarımı silerek gözlerimin içine bakıp dudaklarını alnıma bastırıp beni sımsıkı göğsüne bastırdı keşke konuşabilseydin kim bilir bana neler anlatırdı dediğimde gözlerini kapatıp tekrar açtı demek ki anlatmak istediği çok.
Ona bakıp bunlar her ay mı gelip sana bu şekilde davranıyorlar dediğimde başını evet anlamında sallamıştı ona o kadar hızlı sarıldığım için sırtı duvara değdiği anda alnını buruşturduğunu görünce aklıma gelen fikirle hemen tişörtünü üzerinde çıkardığımda sırtına baktığım anda daha çok ağlamaya başladım öyle feci bir şekilde dövmüşlerdi ki sırtındaki yaralar en az bir aya kadar iyileşmeyecek kesindi hızlı bir şekilde dudaklarına yapışıp öptükten sonra bir dakika bekle şimdi geliyorum dedikten sonra ondan ayrılıp.
Üst kata gidip ezan dolabında Pamuk ve pansuman malzemesi alıp direk aşağı indiğimde onun odasına geçip pamuğun üzerine tentürdiyot basıp sırtını temizlemeye başladım her pamuğu bastırdığımda onunla buruşup duruyordu zavalının sesi çıkmıyordu ki derdini anlatsın veyahut da bağırsın tuhaf sesler çıkarıyordu sırtını bir yandan temizleyip bir yandan ağlıyordum gözyaşlarım artık sel olup gitmişti o kadar ki onun bu haline üzülmüştüm ama buna bir çare bulmak gerekiyordu sırtına pansuman yaptıktan sonra..
Tişörtünü tekrar giydirip onun önüne geçerek başımı göğsüne yaslayıp ona destek verircesine elimi boynuna sarıp sımsıkı sarıldığımda çenemden tutup hafif yukarıya doğru kaldırarak dudağıma yapışıp beni öpmeye başladığında önceki gibi benim canımı yakmıyordu nazik bir şekilde beni öptüğünde karşılık verdiğim zaman öpüşmenin derinleşmesi ile ona bakarak sen çok yaralısın canın yansın istemiyorum dediğimde başını iki yana sallayarak hayır deyip tekrar kalemle defteri alıp yazmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİAŞK
General FictionÜvey annesi genç kızın kolundan tutarak dışarı atıp git Rıfat bey'den yardım iste yoksa eve baban hastanede yardım etse yine Rıfat bey yardım eder Dediğinde genç kız gözleri yaşlı bir şekilde üvey annesine bakarak adama her beni gönderdiğinde yerin...