DELİAŞK

17 bölüm

Fırat hızla arkasından koşup arasın kolundan tutup kendine doğru çekerek sakın kafandan geçirdiğini yapma bir çaresine bakacağız diyerek bana bakıp şimdi yenge elbiselerinizi hepsini toplayın küçük bir çantaya koyun ve aşağı doğru gel çabuk ol onlar içeriye girmeden sizi buradan göndermem gerekiyor dediğinde hiçbir şey düşünecek durumda değildim onun dediğini yapıp hızla etrafta ne var ne yoksa hepsini toparlayarak küçük bir valize koyup aşağı doğru koştuğunda Fırat arasın kolundan tutup mutfağa doğru ilerlediğinde mutfakta ne olabilirdi ki diye düşünmeye başladım sallanacak hiçbir yer yoktu ki.

Fırat hızlı zehra'ya bakarak bana yardım et dediğinde Zehra ile birlikte masayı kaldırıp ileriye götürdüğünde şaşkın bir şekilde aras'la birlikte fırat'a bakıyorduk halıyı kaldırarak düz bir tavan vardı dörtgen bir tahtayı kaldırıp Çelik bir kapı vardı kapıyı açarak şimdi ikiniz buradan içeriye gireceksiniz bu tünel çok uzun bir tüneldir ama korkmayın ışıklar var içinde her şey mevcuttur tünelin çıktığı yer baraj kenarıdır orada bir kulübe var kulübenin alt kısmında zaten çıkacaksınız geniş büyük bir araba var orada arkadaşımın dediğine göre arabanın içinde anahtarı var eğer ben size mesaj atıp neredesiniz dediğimde demek ki onlar buradalar ve sizleri bulmak üzereler eğer kaçın buralarda durmayın dediğimde demek ki geri dönün tehlike bitmiştir demek şimdi ikiniz kızla buraya gelin dediğinde fırat'a bakıp teşekkür ederim diyerek arasın kolumdan tutup hızla oradan indirdikten sonra beni de indiren Fırat aşağı indiğimde Aras beni kucağına alarak tünelden yürümeye başladık uzun geniş bir şekildeydi her tarafında ışıklar vardı her 10 adımda bir lavabo vardı su muslukları vardı acayip bir şekilde.

Yazarın ağzından...

Aras'la Melek indikten sonra Fırat hızla dörtgen tahtayı indirerek halıyı tekrar serip Zehra ile birlikte masayı kaldırıp eski yerine indirdikten sonra Zehra bakarak şimdi benimle gel dedikten sonra zehra'yı hızla yukarı götürüp üzerindekileri çıkarmaya başlandığında Zehra şaşkın bir şekilde fırat'a bakıyordu ne yapıyorsun diye baktığında şimdi sen bu yatağa gir seninle sevişmişiz gibi bir poz vermemiz gerekiyor yoksa bunlar buradan gitmez diyerek Zehra'nın bütün elbiseleri ortaya savurup kendi üzerindekileri de çıkarıp oraya savurduktan sonra bir bornoz alarak üzerini giyinip aşağı inmeye başladı kapı o kadar hızlı bir şekilde çalıyordu ki neredeyse çelik kapı kırılacak gibiydi saçlarını ıslak yapmadığı için hızla masanın üzerinde duran su bardağını alıp avucunun içini doldurup saçlarını ıslattıktan sonra yüzünü de ıslatıp kapıyı açarak ne oldu neden bu kadar hızlı kapıyı çalıyorsunuz diyerek kapıyı açtığında Canan hanım hızla üzerine doğru yürümeye başladı Aras nerede diye bağırmaya başladığında Fırat ona bakarak ben nereden bilebilirim ki günlerdir onu arıyorum ama bir türlü bulamadım dediğinde Canan elini kaldırıp Fırat'ın yüzüne indirdiği tokatla yalan söyleme bana gerçeği söyle dediğinde Fırat onun yakasından tutup duvara doğru bastırarak bilseydim emin ol ki şu anda bu kadar rahat bir şekilde kapıyı açıp seni içeriye almazdım dedikten sonra isterseniz evin her tarafını arayabilirsiniz bilmiyorum en son duyduğumda yurt dışına kaçtığını duydum başkada hiçbir şey bilmiyorum dediğinde Canan adamlarına Emir ederek her tarafı aramasını istemişti Fırat yukarıya doğru çıkıp yatağın üzerinde oturarak onlara bakmaya başladı isterseniz evin her köşesine rahatlıkla bakabilirsiniz dedikten sonra tekrar zehra'ya döndüğünde Zehra yüzünü kapatmış bir şekilde duvar tarafına bakıyordu Canan hızla zehra'ya doğru gelerek yorganı kaldırıp Zehra'nın çıplak olduğunu görünce Zehra ne yapıyorsunuz diye bağırmaya başladığında zehra'yı tanımadığı için Zehra gayet rahattı çünkü meleği sadece tanıyordu meleğin ailesine  zehra'yı tanımıyordu.

Adamları tekrar harun'un yanına gelerek evini her tarafını aradık hiçbir şey bulamadık hanımefendi dediğinde fırat'a bakarak telefonunu çıkar eminim ki o seni aramıştır dediğinde Fırat akıllılık yapıp bütün mesajları aramaları zaten silmişti ve arasın telefon numarasından gayet tanımayan biriydi Canan hanım Fırat'ın telefonunu eline aldığında zannetme ki onun numarasını bilmiyorum onun yakın zamanda bir numara çıkardığını gayet iyi biliyorum dedikten sonra telefonu eline alarak fırat'a mesaj atmaya başladı ben senin arkadaşınım neredesin yerini bana söyle dediğinde aras'a giden mesaj hiçbir şekilde cevap gelmemişti Fırat ona bakarak ne zannediyorsun yani ben ona hiç iletişime girmek istemedim mi zannediyorsun günlerdir onu ben de arıyorum ama bulamıyorum dediğinde Çağla hanım adamlarına bakarak burada çalışan o şerefsiz çalışan nerede onu bana bulun neden beni bu kadar oyaladı neden yalan söyledi diyerek hızla adamları teker teker içeriden çıktığında Zehra vücudu çıplak olduğu için fırat'a bakacak yüzü yoktu utancından kıpkırmızı olmuştu ne kadar korkarsa korksun sonuç olarak şu anda Fırat'ın yanında çırılçıplaktı ellerini çarşafın üzerine koyup vücuduna sarmaya başladığında ayağa kalkarak fırat'a doğru yaklaşıp bulmazlar değil mi dediğinde Fırat elini Zehra'nın çıplak omuzuna koyup kendine doğru çekerek hayır merak etme hiçbir şekilde bulamazlar dedikten sonra Zehra'nın başını göğsüne yaslayıp sımsıkı sarıldığında Zehra heyecan içinde yüzünü kaldırıp fırat'a bakarak ne yapıyorsun dediğinde Fırat tebessümle zehra'ya bakarak beni gayet yakışıklı bulduğunu biliyorum hanımefendi şu anda çok heyecanlı olduğunu da biliyorum ne kadar korkarsan kork benim yakışıklı bulduğunu da biliyorum dediğinde Zehra şaşkın bir şekilde fırat'a bakarak şimdi bunun zamanı mı Fırat senin kafanı dağıtmak zorundayım çünkü şu anda korkudan ve heyecandan tehdit ediyorsun dedikten sonra Zehra'nın saçlarını arkaya doğru düzelterek üzerindeki bornozu indirdiğine Zehra beş parmağını gözlerin üzerine koyup kapatmaya başladı çünkü Fırat'ın üzerinde hiçbir şey yoktu.

Banyo pozu verdiği için üzerini tamamıyla çıkarmıştı Fırat hızla yarım şortunu giyerek aşağı doğru inmeye başladığında dış kapıya geldiğinde çalışandan birinin onu ihbar ettiğini anlamıştı ve çalışanı döverek linç edip giden canım hiçbir şey umursamadan arabasına doğru ilerlediğinde Fırat çalışana bakarak seni burada gebertmek isterdim ama senin gibi bir rezilin kanına asla elimi bulaştırmak istemiyorum dediğinde çalışan kişiyi fırat'a bakarak onlar nereye gittiler onların burada olduğunu gayet iyi biliyorum dediğinde Fırat ona bakarak belki kuş olup uçtular kim bilebilir ki dedikten sonra yüzüne indirdiği yumrukla seni bir saniye daha burada görmek istemiyorum gözümün önünde kaybol yoksa kendime engel olamayıp seni geberteceğim Allah belanı versin senin yediğin ekmek sana herhalde fazla geldi arkasını dönüp içeriye geldiğinde Zehra'nın kapının eşiğinde çarşafla sarılı bir şekilde görünce elini ver boşuna koyup kendine doğru çekerek ne yapıyorsun sen bu şekilde kapının eşiğine niye çıkıyorsun çalışanlar var gayet seni görüyorlar dediğinde Zehra Yeni yeni farkına varmış gibi kendine bakarak üzerine çarşaf olduğunu anlayınca özür dilerim Bir anlık telaşla buraya geldim dedikten sonra hızla yukarıya doğru çıktığında Fırat Zehra'nın fiziğine bakarak ne kadar güzel narin bir kız olduğunu gayet görebiliyordu Zehra hızla yukarı çıkıp üzerine giyindiğinde Fırat içeriye tam girdiğinde Zehra'nın üzerinde sadece sütyen ve pantolon olduğunu görünce zehra'ya doğru yaklaştığında Zehra elini doğru tercesi gibi yukarıda tutarak manyak mısın sen dedikten sonra yatağın üzerindeki tişörtünü alıp hızla üzerini giyinerek arkasını dönüp tam gideceği sıra Fırat elini kanunu üzerinde dolayıp onu kendine doğru çekerek kulağına doğru fısıltılı bir şekilde konuşmaya başladı seni mutfakta konuştuklarını duydum beni gayet yakışıklı buluyormuşsun benim gibi yakışıklı bir insana abi demeyecek kadar aptal biri olmadığını söyledi bunu sen söyledin canım Zehra kekeler gibi fırat'a bakarak duydun mu dediğinde Fırat başını evet anlamında salladı.

Zehra fırat'a bakarak sadece yakışıklı bulduğunu söyledim aşık olduğumu senin aşkından deli divane olduğumu söyledim mi sanki sana aşık olmuşum gibi davranıyorsun.

Fırat ona bakarak kalkalı gülmeye başladı beni çıplak görünce de daha çok bence aşık olmaya başladın dediğinde Seyhan sinirlenmiş bir şekilde elini göğsüne vurarak onu kendinden uzaklaştırıp bence çok saçmalıyorsun dedikten sonra aşağı doğru yürümeye başladı yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Melek'in ağzından

tünelden hızlı bir şekilde yürürken Aras korkuyla sürekli beni kendine doğru çekerek yürümeye başlıyordu çünkü o da gayet iyi biliyordu ki Canan hanım bizi yakalasa bu bizim sonumuz olacağına epey yürüdükten sonra tünenin ucu geldiğini görünce merdiven vardı merdivenden çıkıp sürgüyü açan Aras elimi avuç içine sımsıkı koyup kendine doğru çekip merdivenden yukarı çıkarmaya çalışıyordu ayağım kayıp tam düşeceğim sıra korkuyla gözlerime bakıp Melek diye sesi sanki kulağıma geldi.

Sizce melek yanlış mı duymuştur belki de Aras gerçekten konuşmuştu

İyi okumalar