12 bölüm

422 16 1
                                    

Canan Hanım'ın sabaha kadar arasa işkence etmekten kaçınmadı ne yaptıysa Aras onunla birlikte olmak istemedi ona bakarak peki o kızı sana getirsem onunla birlikte olmak ister misin dediğinde Aras onun Zihni ile oynadığını gayet iyi bildiği için başını iki yana sallayarak kafasını duvardan duvara vurmaya başladığında deli olmuş gibi kendini göstermek zorundaydı yoksa ona ilaçlarını verilmediğini gayet iyi anlayacak ve gidip melek'e saldıracağını hep bildiği için dişlerini birbirine geçirerek ona bakıp tırnaklarını uzattığında Canan hanım kendini dışarıya atarak korumaları çağırmaya başladı Bir yandan kır başlayarak bir yandan da sırtına buz gibi sabaha kadar su döktü hiç acımadan işkencelere maruz bıraktı sabaha karşı yüreği soğumuş bir şekilde kapıdan çıkarak.

Tam gideceği sıram Melek yukarıdan aşağı indiğinde ona bakıp o deliğe sakın yaklaşma şu anda öyle bir kötü durumda ki durmadı bana saldırıp beni boğacaktı o yüzden onu biraz hırpalanmasına izin verdim o yüzden ölene kadar yanına gitme kendini toparlarsın ondan sonra git sana zarar verir sakın yaklaşma dediğinde başımı evet anlamında sallamıştım o kapıdan çıkar çıkmaz hızlı bir şekilde davranarak kapıya arkasına sür güleyip anasının yanına gittiğimde şok olmuş bir şekilde kapıda durdum .

Yerde kanlar içinde yatan çırılçıplak bedeni buz gibi suyun altında titriyordu hızlı bir şekilde ona yaklaşıp anahtarı cebimden çıkarıp ayağındaki prangayı çıkarıp salona tekrar dönerek büyük havluyu getirip bedenine sararak onu kendime çekip sımsıkı sarıldım Allah kahretsin bu kadını Allah bunun belasını versin diye beddualar okumaya başladım arası sımsıkı sarılarak onu yukarı odaya taşıdığımda artık yara bere içinde kalan vücudu öyle bir ağrıyordu ki yerinde duracak durumda değildi ilaç kullanmadığı için ona korkmadan yaklaşabiliyorum bana bakarak gözleri dolu bir şekilde elini yukarıda tutup yaklaşmamı istemedi utanıyordu sonuç olarak bir erkekti ve bir kadının işkencelerine maruz kalıyordu.

O yukarıdayken hızlı bir şekilde davranıp aşağı inerek kamerayı alıp cebime koyup odayı tertemiz yıkadıktan sonra tekrar halısını serip minderini indirerek onun belli bir zamana kadar en azından buraya geldiğinde rahat etmesi için de derin nefes aldıktan sonra tekrar yukarı çıkıp arasına ilgilenmeye başladım ecza dolabındaki Asuman malzemelerini alıp sırtındaki yaraları tek tek de elimle temizledikten sonra dudaklarımı alnına bastırıp ona sımsıkı sarılarak bu günler geçecek bugünler geçtiğinde bugünleri gülerek hatırlatacağım sana dediğinde başını iki yana sallayarak geçmeyecek diyerek sanki işaret.

Ona yaklaşarak pes etmeyeceksin ve ben de etmeyeceğim dediğimde bir anlık başım döner gibi olduğunda ona tutunarak galiba bugün çok yorulmuştum öyle düşündüm Aras bana bakıp ben biraz dinleneceğim derecesine gibi işaret ettiğinde başımı evet anlamında salladım o yatağın üzerinde uzandığında sırtı açıkta kaldığı için üstüne örtü örtüp uyumasına yardımcı oldum canı çok yandığını biliyordum banyoya geçtiğimde aklıma gelenle birden bile elimi kalbimin üzerine koydum.

Bugün tam 20 günüm geçiyordu hayır deyip başımı iki yana sallamaya başladım ya hamileysem o adam bana hamile kalmam için beni uyarmıştı telefonu elime alarak hızlı bir şekilde teyzeye mesaj attım bana gebelik testi alabilir misin teyze dediğimde hemen kızım alıp getireceğim bu haldeyken hamile kalmak sana ağır gelmez mi dediğinde bilmiyorum teyze daha haberim yok ben de test yaparak öğreneceğim dediğimde teyze tamam kızım hemen alıp geldikten sonra sana mesaj atarak pencereden uzatacağım dediğinde telefonu kapatıp sehpanın üzerine bıraktım tedirgindim biri uyanıp bir bu yana yürümeye başladım gerçekten öyle bir şey olursa ben ne yapabilirdim.

Aras derin bir uykunun kollarındayken teyze bana yine mesaj attı pencereyi açtığında pencereden bana uzattığı poşeti alıp hızlı bir şekilde davranarak banyoya geçip test yapmaya başladım testi kurduğumda Allah'ım ne olursan olmasın bu bebeği bu şekilde doğuramam diye dua etmeye başladım.

Testi elime almamla çift çizginin çıkması bir oldu yüreğim ağzıma geldi Allah kahretsin şimdi ne b** yiyecektim.

Yatağın üzerinde acılar içinde yatan adam gözlerini açıp bana bakarak başını iki yana sallayarak ne oldu dercesine gibi bana baktığında hıçkıra hıçkıra ağlıyordum hızlı bir şekilde davranıp beni yanına alarak oturttu ne oldu derecesine gibi başını salladı elimi kahrımın üzerine koyarak maalesef hamileymişim dediğimde başını iki yana sallayarak korkmaya başladı.

hızla eline kalemle defteri alarak yazmaya başladı bu hayatta iyi neden yaptın ikimiz zaten bu acıları çekiyoruz o masumun günahı ne o bunu öğrenirse onu bırakır mı yemin ederim hiç acımadan onun canına kıyar dedikten sonra beni kendine çekip sımsıkı sarıldı tekrar yazmaya başladı bu hayatta en çok istediğim şeyi baba olmak ama şimdiden onun için endişelenmeye başladım ne olacak diye bana baktığında yazıyı okuyup defteri kenara bırakarak burada çıkış yolunu bulmamız gerekiyor ömrümüzün sonuna kadar burada kalamayız bu bir bana bakarak nasıl derecesine gibi başın sağlandığında hızlı bir şekilde ayağa kalkarak o yana bu yana yürümeye başladım bunu yapmamız gerekiyor ne olursa olsun bunu yapmamız gerekiyor.

Dediğinde bana bakıp yazmaya başladı istersen sen kaç ben  sana kızmam ben alıştım arkadaşımın numarasını da sana veririm gidip onunla konuşup oradaki paraları al git yurt dışına yerleş orada çocuğumuzla birlikte güzel bir şekilde kendine bir dünya kur yapabilirsen eğer ileride ölsem de en azından benim soyadımı taşıyacak birinin arkamda olması beni mutlu eder diye yazdığında gözlerim dolu bir şekilde ona bakarak sen ölürsen ben yaşar mıyım zannediyorsun buradan çıkacaksak eğer beraber çıkacağız çıkmayacaksak eğer üçümüz birlikte öleceğiz dediğinde beni kendine doğru çekerek sımsıkı sarıldı.

Bana bakarak tekrar yazmaya başladı şimdi senin karnında benim çocuğum mu var diye tebessümle tekrar bana baktığında eline karnımın üstüne koyup çok güzel bir duygu biliyor musun ama bu duyguyu bile yaşayamıyorum ne yazık ki dediğinde ona bakarak bir gün bu duygularında hepsini yaşayacağız unutma burası bizim memleketimiz hiçbir yere gitmeyeceğiz buradan çıktıktan sonra her şeyi herkese anlatacaksın gerekirse seninle birlikte benle savaşacağım ama biz kazanacağız iyilik kazanacak Bizim bebeğimizde bize güç verecek diyerek elimi kanunu üzerine koyduğunda bana tebessümle bakarak gülmeye başladığında ona gülmek çok yakışıyordu keşke her zaman gülseydin diye ona baktığımda hüzünle gözlerime bakıp hiçbir şey söyleyemiyor da zaten bana tekrar sarılıp başımı göğsüne koyup sımsıkı sarıldı.

Hayat bazen adil değil herkese adil davranmıyor kimine çok güzel dört dörtlük bir hayat yaşatıyor kimini varlık içinde yokluk yaşatıyor imine de yokluk içinde varlık yaşatıyor belki bir gün hayat bize karşı da adil olur diye konuştuğumda bana bakarak elini yukarı tutup İnşallah derecesine gibi işaret etti.

Tekrar kalemle defteri eline alıp yazmaya başladı ben biraz daha dinleneceğim başım çok kötü ağrıyor ağrı kesici aşağıda varsa bana getirebilir misin dediğinde ona bakarak evet hemen getiriyorum dedikten sonra aşağı gidip ona ağrı kesici Bir tane de uyku ilacı getirdim çünkü dün gece sabaha kadar uyumamıştı çünkü işkence görmekten gözlerine uyku girmemişti ilaçlarını verdikten sonra uykuya Dalan Aras ben kamerayı cebimden çıkarıp direk aşağıdaki odaya gidip

Canan Hanım'ın bana bilgisayar getirtip kız kardeşimle görüntülü konuşmam için koyduğu odaya gidip bilgisayarı direkt açarak ne olur ne olmaz diye bilgisayarı alıp başka odaya geçtim belki o da kendince beni takip ediyor olabilir diye düşüncelere kapıldım bilgisayara karşıma alıp içine kattığım kameranın görüntüsüyle açar açmaz ellerimi ağzının üstüne koyup kocaman olmuş gözlerimle ekrana bakmaya başladım bu bu nasıl olabilir ki.

Bu görüntülerden sonra Melek acaba ne yapacaktı Melek bir şey yapabilecek mi aras'la kendini bu girdabın içinden nasıl çıkaracaktı yoksa kıpırdandıkça daha mı batacaktı hep birlikte bekleyelim ve görelim.

İyi okumalar

DELİAŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin