2

380 28 5
                                    

🫶

Saat akşam 8 olmuştu ve biz hala hükmü bilmiyorduk. Ağalar hala şark odasındaydı. Dilda ise hava karardığından beri ağlıyordu ve biz 4 kadın onu susturamıyorduk. "Hasta mı acaba" dedi telaşla Dilan. Anneannem ve Zerda teyze de durduramıyordu ağlamasını. Konağın mutfağından dışarı taşıyordu sesi artık. Mutfağın kapısında Havin belirdi. "Havin gel bir de sene dene kimsede durmuyor bu bebek belki sende susar" dedim bir umutla. Havin hemen Dildayi kucağına aldı "Çocuğum susmuyor işte" diyen Zerda teyze sözünü yutmak zorunda kaldı çünkü Dilda hanım Havinin kucağına gittiği an sustu. "Uykusu gelmiştir belki. Ben odasında uyutmayı denesem?" Dedi çekingenlik ile Havin "Dene kızım belki sende susar" diyen anneannemin sözü ile Havin mutfaktan çıktı.

Havin kucağında Dilda ile çıktıktan hemen sonra mutfağa Azad abi girdi. "Hüküm verildi. Biz boşanacağız. Ateş ile Heja evlenecek" başı ilk defa eğikti Azad abimin. Ateş Heja ile evlenecekti... Bende onlarla beraber yaşayacaktım. Sevdiğim adamın bu konakta başka bir kadın ile yuva kuruşunu izleyecektim. Ben Ateşin yanında dişi sinek bile görmeye dayanamıyordum... "Dilda nerede?" Dedi Azad abim "Havin odasında uyutuyor" dedim gülümseyerek "Gel göster hangi oda?" Dedi Azad abi. İkimiz mutfaktan çıktık ve üst kata çıktık. Dilda için ayırdığımız odadan gelen ses ile Azad abimle ikimiz yüzünde birer gülümseme belirdi "Son arzum nedir diye gelince bana sorsalar gözlerime bakıpta her şeyi anlasalar" Havin Dildaya Azad abinin en sevdiği şarkıyı söylüyordu Dilda ise onu dinlerken aynı zamanda hoşuna gittiğini belli eden sesler çıkartıyordu. "Kızım da benim gibi huzuru onun yanında buldu" dedi gülümsemesi daha da genişleyerek. Azad abinin bu şarkıyı sevmesinin nedeni Havindi. Azad abimin imkansız aşkı. "Gönül yaran bebeğinin yaralarını sarar mi dersin?" Dedim "Sarmış bile" dedi iç çekerek. Havinin sesi gerçekten güzeldi. Zaten Dilda kısa bir süre sonra Havinin kucağında uykuya daldı. Yanlarından ayrılırken Havin kucağında Dilda ile odada olan tekli koltukta uyuya kalmıştı. Azad abi ise kapı kulpuna yaslı onları izliyordu...

🫶

Balkonda oturmuş Mardini izliyordum. Bu şehir yine acımasızca insanların hayatı ile oynuyordu. Gerçi suçlu olan Mardin miydi yoksa içinde yaşayanların mı? Omuzlarıma bırakılan battaniye ile irkildim "Benim" diyerek soluma geçti Ateş. "Evleniyormuşsun" dedim gözlerim gökyüzündeyken. Ona bakmıyordum çünkü onun bana baktığını biliyordum. Başını salladı "Tebrik etmem mi lazım şuan" güldü "Artık beni başka biri ile paylaşman gerekecek küçüğüm" dedi. Keşke demeseydi... Sevdiğim adamın gözünde onun kız kardeşi olduğum için onu bir kardeş gibi kıskandığımı zannediyordu. Ona aşık olduğumun farkında olmamıştı hiç bir zaman. Ya da ben hissettirmemiştim çünkü daha önce biri bana böyle bir soru da sormamıştı. "Ne düşünüyorsun öyle karalara bağlamış" Seni hep seni... "Bundan sonra ne kadar rahat bir kadın olacağımı" Niye dercesine başını salladı " Ee artık karın olucak oğlum senin... Acıkınca bana gelmeyeceksin, canın sıkılınca, bir ihtiyacın olduğunda ya da ne bileyim en basiti çay için bile karına söyleyeceksin" Bu lafları gülerek söylüyordum çünkü gülüşüm sayesinde göz yaşlarımı akıtmıyordum. Sözlerim ile beraber kaşları çatıldı "Ne meraklıymışsın benden kurtulmaya" dedi küskün tavırla "Evlenen sensin Ateş. Ben hala olduğum yerdeyim" dedim gülerek."Bu hayatta seni benden uzaklaştırabilecek bir güç yok. Her zaman önce sen sonra her kes" dedi ve odasına girdi. Gerçekten benim açımdan trajikomik bir olaydı bu... odama girince elim kalbimde kapıya yasladım vücüdumu, ayaklarım titriyordu, yere oturdum ve bacaklarımı karnıma çektim. Hıçkırıklarım duyulmasın diye elime ağzıma koydum... Göz yaşlarım akarken rahatladığımı hissediyordum. Biraz sakinleşince banyoya girip duş aldım. Eşofmanlarımı giyip yatağa gireceğim sırada kapım çalındı "Gir" Ateş üstünde siyah bir atlet altında siyah bir eşofman ile yatmaya hazır gibi duruyordu. Odama girip yatağıma oturdu "Eski günlerdeki gibi beraber uyuyalım mı?" Deyince kaşlarım havalandı "Nerden çıktı şimdi bu?" "Aylardır görüşmedik seninle vakit geçirmeyi özledim" Deyince gülümsedim. Onunla en son 11 yaşında kabus gördüğüm için uyumuştum şimdi ise 26 yaşındaydım ama içimdeki heyecan asla azalmıyordu...

Sevda AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin