🫶Sonunda nikah bitince her kes dağıldı. Ateş ve Heja yukarı çıktı. Bende Havin ile oturmuş giden insanları seyrediyordum. "Yıllar önce ne hissettiğini şimdi daha iyi anlıyorum sanırım" dedim dalgınca. Gerçi onun durumu benden daha kötüydü. Benim duygularımı Ateş bilmiyordu ama Havin ve Azad abi sevgili olacakken her şey mahvolmuştu. "Beni anlamamanı çok isterdim. Gerçekten" dedi samimice. Doğruldum ve sıkıca sarıldım ona. "Dildanın sana bu kadar çabuk alışması kaderin oyunu gibi geliyor mu?" Dedim ondan ayrılırken "Bilmiyorum" dedi dalgınca ve devam etti "Işın garip yani. İki gündür gördüğüm bebeği benim de bu kadar çabuk sevebilmiş olmam. Bana sığınıyor gibi hissediyorum ve sana bir şey itiraf edeyim Sevda. Ben Dildaya bağlanmaktan çok korkuyorum". Haklıydı annesinin durumu belli değildi. Üstelik bu bebek sevdiği adamın bebeğiydi...
🫶
Yazarın anlatımı ile
Ateş ve Heja merdivenlerden çıkarken Ateş dönüp arkasına baktı. Sevda Havin ile oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Sonra önüne döndü tanımadığı bir kadın karısı olmuştu ve kendini bildiği bileli Sevda ile çıktığı merdivenleri şimdi Heja ile çıkıyordu. Sonra merdivenleri bitirip terasa çıktılar. Teras Sevda ile ikisinin odasına çıkıyordu. Ateşim 27 senelik ömründe Sevdadan başka sığındığı yanında çocuk olabildiği biri olmamıştı. Şimdi bu yabancı kadın onların katında ne arıyordu? Heja hangi odanın onların olduğunu sormadan elini Sevdanın kapısına attı "Orası değil. Oraya girmeyeceksin" dedi Ateş sert sesi ile. Sonra öne geçip kendi odasının kapısını açtı. Odaya göz gezdirdi ve çenesi sinirden seğirmeye başladı. Yıllardır yatağının baş ucunda olan Sevda ile ikisinin çocukluk fotoğrafı kaldırılmıştı. Ateş bunu anneannesinin yaptığını biliyordu. Sonra gözü cama gitti. Sevda Ateşin odası daha çok güneş aldığı için saksıda yetiştirdiği gülünü Ateşin odasında tutuyordu. O da yoktu. Sevdaya ait olan çiçek bile gitmişti. Sonra bir ses duydu "Bizim odamız mı burası şimdi?" Dedi Heja Ateşe dönerek. Ateş bu yabancı kadının sesine katlanamıyordu. O bu odada yabancı görmeye alışık değildi. Cevap vermedi karısına. Töre yine birinin canını yakmıştı. "Otur" dedi Ateş sakince Hejaya. Heja yatağa otururken Ateş ayakta kaldı. "Biribirimizi tanımıyoruz. Birbirimize alışmadan aramızda bir şey olmayacak." Hejanın bu sözlerden sonra yüzü düştü. Oysaki o Ateşi seviyordu. Ateşin bundan haberi olmasa da. "Bu evlilikte senden beklediğim tek şey saygı. Bana ve aileme karşı saygılı ol bu bana yeter" dedi Ateş sakince Heja başını salladı. Ateş için bu konuşmayı yapmak bile zordu. "İhtiyacın olan bir şey olursa ara" dedi ve çıktı odadan Ateş. Ergenlikte yaptığı gibi Sevdanın odasındaki banyosundaki camdan çıkıp Demir borulara tırmanarak aşağı inecekti. Sevdanın odasının kapısını açtığı an burnuna gelen koku ile gülümsedi. Ateş için Sevdanın kokusu evdi yuvaydı geçmiş ve gelecek. Kimseye görünmeden odanın kapısını kapattı ve odada göz gezdirdi. Aynı fotoğraf Sevdanın da odasında vardı ve onunki hala orada duruyordu. Fotoğrafı eline aldı ve inceledi. Ikiside çok mutluydu fotoğrafta. Eskiden yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Şimdi ise Sevdanın ondan uzaklaştığını görebiliyordu. Ateş sebebini anlayamayacak kadar kördü. Sevda ona aşıktı ve bunun farkındaydı. Ateş ise Sevdaya karşı ne hissettiğini bilmiyordu. Sevdaydı işte o Ateşin geçmişi umudu hayallerinde bole Sevda vardı onun. Ama bir kez bile sebebini sorgulamadı. Ona karşı ne hissettiğini sorgulamadı. Fotoğrafı yerine bıraktı ve banyonun camından çıkıp borulara sarılarak aşağı indi. Koskoca Rezan aşiretinin ağası kapı varken arkadan dolanıp çıkacaktı. Ateş ahırdan atı evîni aldı ve hızla konaktan uzaklaştı. Evîn kürtçede Sevda demekti. Ateşin atı bile Sevdayı temsil ederken Ateş Sevdaya karşı ne hissettiğini anlamadı, sorgulamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Ateşi
ChickLitRuhumuz bile bir gibi gelirdi bana hep çünkü ben onu bilirdim o beni. Ben onun hissederdim o beni. Konuşmamıza gerek yoktu anlıyorduk birbirimizi. Tek farkımız şuydu ben ona aşıktım o ise beni... Bunu tamamlayamıyorum bile ne acı. Ben onun için kim...