🫶
Baskına girer gibi hızla odaya girdi Ateş. "Niye ağlıyorsun?" Dedi dehşetle ve dizlerinin üzerine çöküp ellerimi tuttu. Ben ise hala yatakta ayaklarım yere sarkıcak şekilde ağlıyordum. O an yapmak istediğim tek şey ona sığınmaktı. Ateşi göğsüne yaslanıp saatlerce Yaren için ağlayabilirdim. "Güzelim bak bana" dedi Ateş avucunu yanağıma yaslayıp baş parmağı ile göz yaşımı silerken. Ama silmesinin bir faydası yoktu çünkü yenisi yerini çoktan almıştı "Ateş..." dedim adını yakarır gibi. Ona sarılmak istiyordum sarılamıyordum çok saçmaydı. "Söyle Ateşin canı. Söyle değerlim" odamın kapısı açıktı ve bakışlarımı kapıya gidince Hejanın odamın kapısından bizi izlediğini gördüm. Hemen Ateşin elini yüzümden indirirken Ateş benim baktığım yöne baktı. Kaşları çatıldı ve ayağa kalktı kapıyı Hejanın üstüne kapatıp yatağa oturdu ağlamaktan zor çıkan sesim ile "Niye kapatıyorsun" burnumu çektim "Kapıyı karının üstüne. Ayıp oldu" dedim "Sen ağlıyorsun. Sen ağlıyorsun" dedi üstüne basa basa "Kimin haddine benim senden duyacağım şeyi duymak. Dinlemek." Ateş böyleydi işte. Asla değişmiyordu ama ben değişmesini istiyordum. Arka arkaya akan yaşlarımı durduramıyordum. Yarenin hala banyoda olduğunu gelen su seslerinden anlamıştım. "Sevda kim ağlattı seni?" Dedi Ateş kaşları çatık bir şekilde. Kendimi toparlayıp konuşmaya başladım ve bugün olanları baştan sona anlattım. "Babası mal gibi onu takas edecekmiş Ateş. Hemde 40 yaşında bir adama kuma olarak. O daha 15 yaşında" beni kendine çekip sarıldığında sanki Dünya durdu. Hemen kollarımı sırtına doladım ve sıkı sıkı sarıldım. Ben ondan güç alıyordum. O yokken gücüm vakumlanmış gibi hissediyordum. Başım göğsüne yaslı olduğu için kalp atışlarını duyuyordum. Kalbi maraton koşmuş gibi atıyordu. Kokusunu içime çektim. "Onu onlara vermeyiz değil mi Ateş?" dedim ağlayışlarımın arasında "Onu babasına geri verirsek daha çok döver. Görsen her yeri morarık göz ler kan kırmızısına dönmüş." Ateş başımı öptü ve ben geri çekti. Avuç içi yine yanağımı bulurken konuştu "O kız kendi istemediği sürece bu konakta olucak. Sana söz veriyorum. Ve onu babasına asla vermem" dedi. Zaten böyle davranacağını biliyordum. Ama yeniden ondan duymak içimi rahatlatmıştı. "Hadi çık odadan kız banyoda şimdi seni görmesin ayıp olur" dedim. Hemen ayaklandı ve odadan çıktı. O çıktığı an Yaren banyonun kapısını açtı. Sanırım her şey duymuştu...
🫶
Yazarın anlatımı ile
Genç kız banyoda giyinirken tek umudu olan kadının sesini ve tanımadığı bir adamın sesini duydu. Adamın sözleri genç kızın yüreğine su serperken içide rahatlatmıştı.
Ateş odadan çıkınca kendi odasına girdi. Karısı yatakta oturmuş ağlıyordu. Niye ağlıyorsun demedi. Merak etmiyordu. Ateşin merhamet duyduğu tek kişi Sevdaydı onun dışında hiç kimse onu ilgilendirmiyordu. Genç adam giyinme odasına girdi. Orada bile değişiklik vardı. Dün fark etmemişti. Sevdanın çocukluk kıyafetlerini atmaya kıyamadığı için kendi giyinme odasında tutuyordu ama kıyafetler yoktu. Onların yerine yabancı kadın kıyafetleri gelmişti ve bu durun Ateşi git gide daha da rahatsız ediyordu. Hızla kendine kıyafet alıp banyoya girdi ve hızlı duş alıp odaya girdi. Karısı gözlerinin içine bakıyordu. "Niye ağladığımı sormayacak mısın?" Dedi Heja bir ümit ile ama Ateş sadece başını salladı. "Bu evlilik sen bana alışmak istemediğin sürece asla gerçek olamaz Ateş ve ben görüyorum ki sen bunun için en ufak bir çaba bile göstermiyorsun. Sevdanın 1 bir göz yaşı için Mardini ateşe verirsin ama ben gözlerinin önünde eriyorum farkinda bile değilsin" kadın haklıydı ama adam da haklıydı. Onun yıllardır oturmuş bir düzeni vardı. Asla bozulmayan. Şimdi karısı dağdan gelip bağdakini kovmak istiyordu. "Dün evlendin daha Heja ne yaptım da erittim seni?" Ateş kurduğu cümlenin saçmalığına inanamadı. Heja ise Ateşe cevap vermedi. İkisi ayaklanıp konağın avlusuna indiler.
🫶
Yaren ile birlikte konağın avlusuna inerek bir an olsun elimi bırakmadı. Avluya indiğimizde anneannemin sorgulayıcı bakışlarını hissediyordum. Anneannem ve Havinin oturduğu ikili koltukların karşısına oturduk "Sevda kimdir bu kız?" Yaren başını eğip elleri ile oynamaya başladı. "Herkes gelsin anlatacağım anneanne" dedim. Merdivenlerden Ateş ve Heja inerken büyük kapıdan da Azad abi kucağında Dilda ile avluya girmişti "Nereden geliyorsunuz" Dedim ayağa kalkıp yeğenimi kucağıma alarak "İşten" dedi Azad abi yorgunlukla. Dildayı kucağından aldım ve önceki yerime oturdum. Yarenin çok huzursuz olduğunu anlayabiliyorum "Yaren ablası bak bu benim yeğenim Dilda" dedim kafasını dağıtmak için. Ama ne yazık ki Yarenin hiç şansı yoktu Dildanın karşısında Havin vardı ve benim mızıkçı yeğenim kollarını Havine uzatmış ağlamaya başlamıştı bile. Havin Dildadan aldığı sinyalle hemen ayaklandı ve anne şefkati ile bebeği kucağına aldı "Bende özledim bebeğim" dedi şefkat dolu sesi ile ama bu sesi sadece ben duymuştum. Havin yeniden oturduğunda gözü Dildadan başkasını görmüyordu bile. Kısa bir süre sonra dedem avluya inince hepimiz masaya geçtik. Baş köşede yine Ateş solunda ben sağında Anneannem benim yanımda ise Yaren vardı. Heja bu seferde anneannemin yanına oturmuştu. Sanırım artık gerekli açıklamayı yapmam gerekiyordu. "Yaren artık bizimle yaşayacak. Ben neysem o da o" dah fazla açıklama yapmak istemesemde sorular başlamıştı bile "Sevda sende kimseye danışmadan karar veriyorsun. Görende hanımaĝa ben değil sen zanneder vallaha" Hejanın alaylı ve iğneli cümlesi ise tek kaşım havaya kalktı tam ağzımı açmış cevap veriyordum ki Ateş lafı ağzına tıktı "Değil bu konak Fizanda bile olsak Sevdanın sözü benim sözüme eşdeğerdir. Değil hanımağa yeri geldiğinde benim sözümün üstüne bile söz söyleyebilir" Hejanın yüzünün aldığı hal komik olsada şuan konumuz Yarendi. "Niye bizimle yaşayacak hanım kızımız" dedi anneannem aramıza girerek "Zor durumda kalmıştı yardım ettim anneanne daha fazla soru sormayın" dedim masanın altından Yarenin elini tuttum güven vermek istercesine "Uygun görürseniz ben size hizmet ederim Bejna hanımağam. Size yük olmak istemem" dedi kısık sesi ile. Bu mümkün değildi "Hayır Yaren. Sen okuyacaksın. Okulun bitince de istediğin mesleği yapacaksın" içimden geçen sözleri Ateşin söylemesi kaderin bir oyunu muydu bilmiyordum ama tam o an konağın büyük kapısı açıldı ve içeri 20ye yakın tanımadığım adam girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Ateşi
ChickLitRuhumuz bile bir gibi gelirdi bana hep çünkü ben onu bilirdim o beni. Ben onun hissederdim o beni. Konuşmamıza gerek yoktu anlıyorduk birbirimizi. Tek farkımız şuydu ben ona aşıktım o ise beni... Bunu tamamlayamıyorum bile ne acı. Ben onun için kim...