12

159 13 5
                                    

Pars beni Mardinde çok eski olan bir kahvaltı dükkanına götürmüştü. "Ben buraya nasıl gelmedim bunca yıl ya?" Dedim elime gözlememi alırken "Benim seni götürmemi beklemişsindir belki" dedi gülümseyerek.
Evden çıkarken aklımda yemek yemek olmasada şuan İştahım epey açılmıştı "Aslında ben bugün kendime paydos vermiştim ama seninle geldiğime pişman oldum desem yalan olur" tebessümü büyürken "Peki sen ne zaman çıkaracaksın beni yemeğe avukat hanım?" Düşünür gibi yaptım "Hmm...Avukat bey ne zaman müsaitse efendim" dedim şakayla karışık "Sizin için her zaman müsaitim avukat hanım" demesi beni afalattı. Bunu beklemediğim kesindi... Belli etmemek adına gülümsemeye çalıştım ama samimi gelmemiş olucak ki yüzü garip bir ifadeye büründü. Al işte her şeyi mahvetmiştim. Ben bir erkekle nasıl konuşulur bilmiyordum ki!

Iyi başlayıp kötü biten kahvaltının ardından Pars ile birlikte Adliyeye geçmiştik ve kısa bir süre sonra işlerim bitmişti... Adliyenin önünde taksi beklediğim sırada yanıma Para geldi "Sevda" dedi tedirginlikle "Benim seninle bir şey konuşmam lazım" Hayır! Ne söyleyeceğini tahmin ediyordum ve bu itirafa hazır değildim! "Ya benim gitmem lazım Pars acil değilse ben kaçayım ya" Yüzü düştü "Peki." Uzatmamasi işime gelirken taksiye atlayıp konağın yolunu tuttum...

Ateşten uzak durmak zorken Ateşin benden uzak durmasını sağlamak daha zordu. Ve saatlerdir düşünüp verdiğim karar ise Pars eğer benden hoşlandığını itiraf ederse ona bir şans vermekti. Ne kadar doğru bir karardı bilmiyorum ama kararim belliydi. Akşam Parsı arayıp yemeğe davet edecektim. Zaten iddia yemeğine hala gidememiştik. Odamdan balkona çıktığımda ise Ateşin odasından gelen gürültü ile koşarak oraya girdim. Odaya girdiğimde ise Heja yerde boylu boyunca yatıyordu!

Sevda AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin