0.4

21 7 2
                                    

Bölüm şarkısı;
Mabel Matiz - Gel
____________________________

25 Ağustos 1950

Merhaba sevgilim.
Kuzey Kore'nin evimize yakın bir yere geldiğini duydum. Birkaç araba asker yollandığını da geç duydum. Gönüllü olmaya gittiğimde komutan çoktan gönderildiklerini ki gönderilmeseler bile beni göndermeyeceğini söyledi. Beni rahatlatmak için mi bunu söyledi yoksa sinirimi daha da bozmak için mi bilmiyorum. Seni bir kere daha görebilme umudum da böylelikle yok olmuş oldu. Yalan söylemeyeceğim kocaman adamım savaşın tam ortasındayım ama bu duruma biraz gözyaşı döktüm. Seni gerçekten çok özledim Jaemin-ah.
      Bu mektuptan öne birkaç tane daha mektup yazmıştım ancak postacımız uzun bir süre gelmedi ve üniformamın içinde olan mektuplar da zarar gördü. Merak etme ben iyiyim. Fotoğrafını da son anda kurtarabildim. Hangisi daha çok canımı yakardı bilmiyorum. Senin fotoğrafına zarar gelmesi mi yoksa bana zarar gelmesi mi? Senin fotoğrafını seçeceğim ve bunun için lütfen bana kızma. Uyuyabildiğimiz o kısacık zamanda uyumama yardımcı olan tek şey senin fotoğrafın. Güçlü kalabilmemin sebebi de sensin. Sana bakmak bir fotoğrafta bile olsa güç veriyor.

Burada biraz zor zamanlar geçirdiğimi itiraf etmeliyim sanırım. Jaemin-ah, ekibimizden iki kişiyi kaybettik. İkisi de gözlerimin tam önünde hayatını kaybetti. Aklımdan o görüntüleri çıkaramıyorum. Birçok insanın ölümünü unutamıyorum ancak direkt omuz omuza olduğumuz iki kişiyi kaybetmek bizim için fazlasıyla kötüydü. Onların bedenlerini getiremedik. Orada öylece açık bir şekilde bıraktık. Yemin ederim getirebilmek için çabaladık ancak bu bizim de ölmemiz demekti. Onlara doğru düzgün bir cenaze bile düzenleyememek daha kötü hissetmeme sebep oluyor. O şerefsizler yüzünden bunu bile yapacak imkanımız yok. Geri dönebilirsem o şehit olan arkadaşlarım için benimle cezane töreni düzenleyebilir misin? Gerçi devletimiz bunu bizim için mutlaka yapar en azından ona katılalım olur mu Jaemin-ah. Vazifemi yerine getirememiş gibi hissetmekten alıkoyamıyorum kendimi.
Hep kendimden bahsettim... Sen neler yapıyorsun? Bacağına masaj yapmayı ertelemiyorsundur umarım. Yine çok ağrıların oluyor mu? Lütfen bitkisel yağları sürmeye devam et. Kokusunu sevmiyorsun biliyorum ama ağrılarına iyi geliyor. Mektubum sana ne zaman ulaşır bilmiyorum. Belki ben döndüğümde bile gelebilirmiş bölük arkadaşım Jisung öyle dedi. Benim yazdıklarımı beraber okumamız biraz tuhaf olabilir ama...
Şimdi gitmem gerekiyor sevgilim. Komutanımız beş dakika içinde yanına bekliyormuş bizi. Seni çok sevdiğimi hiç unutma.
Sevgilerle Lee Jeno.

25 Eylül 1953

Gözyaşlarını tekrar tekrar silerken sevgilisinin ne kadar acı çektiğini düşündükçe içi parçalanıyordu. Jaemin'in dudaklarından acı bir fısıltı döküldü.

"Mektupların geldi ama sen gelmedin."

"Ve hayır Lee Jeno, mektupları senle birlikte okumak garip olmazdı.
Sensiz okumak daha garip ve acı verici."

koparılan çiçekler|| nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin