~17~

473 19 68
                                    

Shin Soukoku 17

~Atsushi~
Kapıyı açmamla karşımda Akutagawa'yı gördüm. Gözlerim şok içinde açılırken kapıyı geri kapattım ama araya ayağını koyarak bunu engelledi. Hızlıca kapıyı bırakıp üst kata doğru ilerledim, ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu! Direkt gördüğüm ilk odaya girip kapımı kilitledim hemen sonrasında alt kapının kapanma sesini duydum. "Atsushi..." Sakin bir ses tonuyla konuşsa da sinirli olduğuna eminim ayrıca burada beni nasıl buldu?! "Senin o aptal planını anlamayacağımı mı sandın sevgilim?" Merdivenden gelen adım seslerini duymamla iki elimle sıkıca ağzımı kapattım ve akan gözyaşlarımı hissettim. Onunla gitmek istemiyorum, eminim beni ölmekten beter edecektir... "Yine de kabul etmem gerek. Rol yapıyor bile olsan dün gece çok iyiydin. Belki de tekrarlamalıyız, hm?" Kapının önüne gelmişti çoktan, tek kapalı kapı bu olduğu için anlaması çok sürmedi. "Kapıyı aç, Atsushi.... Beni kırmam için zorlama."

O anda gelen kapının sesiyle bir süre sessizlik oldu. Bir kez daha zil çaldığında Akutagawa konuştu. "Birini mi bekliyordun?" "H-hayır ama gelen Karmadır büyük ihtimalle." "Karma da kim?" "Yan dairede yaşıyor..." Kendimi açıklama yapmak için son derece güçsüz hissediyordum, bu yüzden kısaca kestirip attım. Bir kez daha zil çaldı. "Atsushi, şimdi oradan çıkıyorsun ve gelip kapıyı açıyorsun. Ağladığını fark ederse sevgilim gelmiş ona duygulandım filan de. Yolla şunu... Hadi, dışarı çık. Bir şey yapmayacağım." Arada kalmıştım, eğer çıkarsam gerçekten sözünü tutar mı? Hayır, hayır. Ya tutmazsa o zaman ne- Düşüncemi tekrarlanan zil sesi böldü, beni fazlasıyla merak etmiş olmalıydı. Kapıyı yumruklamaya ve adımı haykırmaya başladı. Ben de daha fazla dayanamadım ve kapıyı açtım. Akutagawa kapıda beklemiyordu, aşağıya inince ana kapının solunda beklediğini gördüm. Kapıyı açınca direk arkasında kalıyordu yani...

Açtığımda Karmanın telaşlı yüz ifadesiyle karşılaştım. Bir anda adımı haykırıp bana sarıldı. Akutagawanın sinirden kafayı yediğine eminim, bu yüzden olabildiğince çabuk ayrıldım ondan. "Özür dilerim, ben... zili duymamışım da kulaklıktan." Hafifçe gülümsedi. "Özür dileme, iyisin ya. Gerisi önemli değil..." Sonra hafifçe kaşlarını çattı. "Ağladın mı sen?" Başımı salladım. "Şeyden ya... Benim sevgilim geldi de az önce, ona sevindim." Keşke ömrümün sonuna kadar bir daha hiç gelmeseydi, geberip gitseydi de kurtulsaydım. Gülümsedi. "Ya, çok sevindim. Nerde sevgilin şimdi, uyuyor filan mı?" Bakışlarım Akutagawaya kaydı, bir anda yerinden çıktı ve belimi sarıp yandan bana sarıldı. "Hayır, uyanığım. Bu güzelliği görmek için buralara kadar geldim, uyumak ayıp olurdu." Yanağıma küçük bir öpücük kondurdu, bende zorla da olsa gülümsedim. Karma sanırım sevgilimi kız bekliyorken Akutagawayı görünce küçük bir şok yaşadı. Sonra hemen toparlanıp gülümsedi." Ah, şey... Sende hoşgeldin..." "Akutagawa." "Evet, Akutagawa... Ben şey sormak için gelmiştim aslında. Akşam yemeği yiyeceğiz, bize katılmak ister misiniz?" Akutagawaya kısa bir bakış attım, memnun gibi görünmüyordu. "Şey aslında biz-" "Tabi geliriz." Şaşkınca ona baktım, gülümsüyordu tabiki sahteydi ama bu benim için bile görülmesi zor bir sahneydi. Bana baktı ve onayımı almak ister gibiydi. "Bu teklifi reddedemeyiz, değil mi sevgilim?" Başımı sallayıp gülümsedim ve Karmaya döndüm. "Harika olur, teşekkürler." "Pekala, siz hazırlanın. Bahçede bekliyoruz." Gözüm mutlulukla parladı. "Sevgilin olduğunu bilmiyordum!" Yüzü hafifçe kızardı. "Çok olmadı, eğer sabah işim olmasaydı sana söyleyecektim. Neyse birazdan görüşürüz." Arkasını dönüp gitti, fazlasıyla utangaç biri...

Kapıyı kapatınca Akutagawanın belimdeki eli sertleşti ve sırtımı kapıya vurdu. Kapı ve onun arsında sıkıştım. Hafifçe yutkunup, bakışlarımı yere çevirdim. " A-Akutagawa b-ben-" " Kes sesini! Neye sebep olduğun hakkında hiçbir fikrin yok, anladın mı? Sadece şu lanet olası yemeği yiyip evimize gidicez. Sana o zaman bunların hesabını sorucam." Kulağına doğru eğildi. "Şimdi git ve giyin. Bundan sonra benim adımı ağzına alma, duydun değil mi?" Hızlıca başımı salladım ve odama çıktım. Kapıyı kilitleyip güvende olduğuma inanmaya çalıştım. Akutagawa çok fazla sinirlenmişti, artık ona adıyla seslenmemi bile istemiyordu. Bana ne ceza vereceğini düşündükçe karnıma ağrılar giriyordu. Bende düşünmemeye çalışıp kendime bir kıyafet seçtim. Hızlıca giyinip saçlarımı da tarama ihtiyacı duymadan tekrar aşağıya indim. Koltukta oturmuş yeri izliyordu, bir yandan da eliyle ritim tutuyordu. Aşağıya indiğimi görünce bana döndü. Baştan aşağıya süzüp ayağa kalktı ve girmem için kolunu uzattı. "Sen böyle yaparsan bana kızma hakkın olmaz." "Giydiklerimi beğenmedin mi?" Başını sallayarak konuştu. "Hayır, hemde hiç. O pantolon...çok dar." Hafifçe nefes verdim. "Akutagawa, benim neden gittiğimi çok iyi biliyorsun. Senden nefret ediyor değilim ama-" Eliyle ağzımı kapatıp bir anda duvara yasladı.

"Bak, neden gittiğini inan en az senin kadar iyi biliyorum. Açıklama yapmayı kes ve yürü. Bunu sonra konuşacağız." Beni tamamen bırakıp kapıyı açtı ve evden çıktı, bende ona yetişmeye çalışarak arkasından ilerledim. "Akutagawa! İstemiyorsun biliyorum ama... Gerçek bir çift gibi davranmalıyız." Arkasından böyle sesslendiğimde durdu ve kolunu eskisi gibi uzattı. Koluna girdim, zaten yol 1 dakika filan sürücektir dayanmalısın. Masada oturan Karma ve sevgilisini görünce nedense mutlu oldum, çok tatlılardı. Karma bizi fark edince ayağa kalktı ve hemen ardından da kız arkadaşı. Yanlarına gidince Akutagawa Karmanın elini sıktı ve bir şeyler konuşmaya başladılar, bende kadına doğru döndüm. Elini nazikçe tutup gülümsedim. "Bu güzel hanımefendi bana ismini takdim eder mi acaba?" Başını salladı. "Tabi. Ben Arina." "Atsushi,memnun oldum." "Bende..." Normalde böyle sade cevap veren birinde samimilik belirtisi aranmazdı ama Arina nazikçe gülümseyerek beni geçiştirmek istemediğini belli ediyordu. Ne kadar ona karşılık versem de içimde kendimi yiyordum resmen...

Oturup yemeğimizi yedik, Karmayla Akutagawa iyi anlaşmış gibiydi neden bilmiyorum bu beni rahatlattı. Yemek faslı bitince masanın toplanmasına yardım ettik ve sonra da bir kahve içmemiz için gitmemize izin vermediler. "Atsushi bana laf ediyorsun ama sende Akutagawa'dan hiç bahsetmedin bana." Gülümsedim. "Ah, şey... seninle çok konuşamadık Karma. O yüzdendir yoksa sana mutlaka anlatırdım." Evet, kesinlikle sana anlatıp beni koruman için yardım isteyecektim! Akutagawa bana yandan sarıldı. "Atsushi hep böyle işte, sürekli aceleci davrandığından herşeyi unutuyor. Yine de..." Yüzünü bana çevirince ona bakma ihtiyacı hissettim. Alnını alnıma yerleştirdi ve o kadar içten bir gülümsemeyle baktı ki bana... O an gerçekten bir çift olduğumuzu hayal ettim, bana gerçekten aşık olduğunu... "Ben onu her yönüyle seviyorum." Bende hafifçe gülümsedim, neredeyse ben inanacaktım yani o kadar hazırlıklı gelmiş! Kafasını tekrar kaldırdığında utançla önüme döndüm, ilk defa başbaşa değilken bana böyle davranmıştı. "İkiniz... O kadar tatlısınız ki gözüm yaşardı." Karmanın abartılı cümlesine istemsizce de olsa güldüm.

Kafamı kaldırınca 3'ünün de bana baktığını gördüm. Gülmeyi bırakıp üst üste birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım. "N-ne oldu?" Bu sefer gülen Akutagawa oldu. "Gerçekten o kadar şirinsin ki, baktıkça bakasım geliyor..." Yüzümü hafifçe buruşturarak yere doğru döndüm, cidden böyle rahatça yalan söylemesi hoşuma gitmiyordu. "Atsushi?" Sesini tekrar duyunca biraz toparlanıp doğruldum ardından nefesini kulağımda hissettim. "İyi misin?" Aslında bunu özellikle söylemişti ve korkmamı istiyordu. Her ne kadar korkmuş olsam da vücuduma engel olamıyordum. Yanaklarım kıpkırmızı olmuş ve vücudum yanıyordu. Başımı hafifçe sallayıp geri çekilmesini bekledim ama tam tersine bana arkamdan sarıldı ve onların göremeyeceği bir şekilde elini içime atıp göğüs ucumu sıktı. "Beni rezil etmek istemezsin, değil mi Atsushi?" İnlememek için kendimi sıkarken başımı salladım. "Evet..." Elini çekti ve beni bırakarak gülümsedi. "Teşekkürler sevgilim."

Eveeet. Sonunda bölüm attım ha, öldüm sandınız dimi:)

Ölmedim ölmedim korkmayın. (Ya çok korkmuştuk zaten. Bizene aq...)

Ya ne çok seviyonuz beni ayol. Neyse neyse... Bölümün devamı iyiydi de... Gene piçlik yapma da 1000 kelimeyi geçti diye kesem dedim:) Nası sevinmişsinizdir şimdi😌
Ulan animeler benden daha sık bölüm yayınlıyo yeminle...

Tamam, tamam! Gene. Çok boş yaptım ben kaçar, malum çok yoğun biriyim. Öpüldünüzzzz🥰😘😘😘 (Küçük bir foto koymak istiyorum kitapla alakasız ama:)

 Öpüldünüzzzz🥰😘😘😘 (Küçük bir foto koymak istiyorum kitapla alakasız ama:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok tatlılar waahhhhğğğğ!!!!

Hayatımın HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin