Biraz kısa oldu bölüm ama yinede söz verdiğim için atayım dedim. İlhamım kaçtı ya sonlara doğru salladım gibi oldu, bende bıraktım.
Neyse gideyim de uyuyam artık, iyi okumalar hepinizee:)
Notcuk: Küçük bir +18 içeren sahne var, uyarı koyarım başına. (Aslında 18 sayılmaz aşırı küçük bir şey ama ne yazacağımı bulamadım başka msvsnsgsbjdbdns)
~Akutagawa~
Sabah gözlerimi açtığımda başımda hafif bir ağrı vardı, gece boyu 3 saat filan uyumuştum zaten. Resmen gözümü kapattığım an karşımda Atsushi beliriyordu! Üstüne bir de odadan garip sesler duyup uyanmıştım, adım sesleri gibi. Atsushi olduğunu düşünsemde temkinli olup uyanık kalmıştım, boşunaymış. Yataktan doğrulup mutfağa ilerledim, bardağa su doldurup çalışma odama geçtim. Günümün neredeyse tamamı burada geçiyordu, bu yüzden haplarımı buraya koymuştum. Bardağımı masaya koydum ve hapımı almak için çekmeceye uzandım. Elim havada kaldı, masanın üstünde bir zarf duruyordu. Aklıma akşam duyduğum sesler geldi, zarfı elime alıp hızla açtım. Ama çok geçmeden derin bir nefes verdim, mektubu Atsushi yazmıştı. Nedenini anlamasamda okumaya devam ettim, okudukça dün yaptığım her şeyin boşa gittiğini hatta ters etki yarattığını fark ettim. Kağıdı o kadar sıkıyordum ki köşesi okunmayacak hale geldi, bunu neden kendi gelip söylememişti ki?! Beni bilerek sinir etmeye mi çalışıyor bu? Biraz bekleyince sinirim geçer diye düşündüm ama olmadı. Kağıtta beni sevmediğini, birlikte olmak istemediğini sadece asistanım olarak kalmak istediğini söylemişti. Gerçekten onu sadece asistan olarak işe aldığımı düşünüyor değil mi bu salak? Sık sık nefes alıp veriyordum ama işe yaramıyor! Lanet olsun sinirden delireceğim. Gidip Atsushiyle konuşmak zorundayım ama gidersem eğer bu bir konuşma olmayacak eminim! Bir anda gelen kapı açılma sesiyle arkamı döndüm. Atsushi odadan çıkmış merakla bana bakıyordu, hayır şu an onu görmemem gerekiyordu... "Efendim, iyi misiniz?" Kahretsin! Sesi titriyordu, bunu gerçekten de o yazmıştı. "Hayır, değilim." Tamamen ona dönerek kağıdı salladım. "Bu ne demek Atsushi?!" Sesim beklediğimden daha sert çıkmıştı. Atsushi korkuyla kafasını yere doğru eğdi. "Kağıtta yazıyor efendim eğer okuduysanız-" Hızla yanına gelip yüzüne tokadı geçirdim, yüzü sağa doğru döndü. "Lanet olası kağıdı okudum, ondan bahsetmiyorum! Ne demek sadece asistan olarak kalacağım, sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" Cevap vermedi, yanağını tutarak sessizce ağlıyordu. "Cevap ver Atsushi!" Dizlerinin üstüne düştü ve ağlaması şiddetlendi. "Ö-özür d-dilerim, e-efendim. B-ben düşündüklerimi k-kağıda yazdım. Çünkü s-sizle konuşamıyorum, k-korkuyorum kekeleyip duruyorum. Bu yüzden d-düşündüm ki-" Yakasından sertçe tutup havaya kaldırdım ve sırtını duvara sertçe dayadım. "Ne?! Ne düşündün, kağıda yazınca kabul edeceğimi mi?" Başını kaldırdı, sinirli gibiydi. "Efendim... Üzgünüm ama bu bir soru değildi, sadece-" Cümlesini bitirmeden onu koltuğa doğru fırlattım ve üstüne çıktım. "Sen kendini ne sanıyorsun? Buraya ne iş yapacağını bile bilmeden geldin, Atsushi! Bende seni hiçbir şey demeden kabul ettim, karşılığı bu mu?" Nefeslerimi dengelemek için durdum, ağlaması durmamıştı. Yüzüne iyice yaklaşıp dudağına doğru fısıldadım. "Ya benimle olmayı kabul edersin ya da geldiğin gibi gidersin. Paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum Atsushi, inat etme artık." (Küçük bir sahne var burada. Atsushinin ağzından yazdığım kısma atlayabilirsiniz:) Gömleğinin ilk üç düğmesini açıp dudağından öpmeye başladım. Elimi gömleğinden içeri yolladım ve göğüs uçlarını sıktım. Ağzımın içine inledi ama beni istemediği belliydi. Eğer yapabilseydi beni üstünden itecekti ama gücü yetmiyordu. "D-durun-" Dudağımı onunkine daha sert bastırdım. Şuan bunu yapmamın sebebi onu korkutmak ve ona her zaman her istediğimi yapabileceğimi hatırlatmaktı. Ellerimi vücudunda gezdirdim, bu onu titretiyordu ama gözünden yaşlar akmaya devam ediyordu. "Durmamı istediğine emin misin?" Kalçasını kavrayıp sertçe sıktım. Cevap vermedi. Boynunu öpüp emmeye başladım, konuşmaya çalışırsa ısırarak onu susturdum. Bir süre sonra tamamen sustu ve ağlaması da durdu. Geriye çekildim ve düğmelerini tekrar ilikledim. Kalkmadan önce kulağına doğru eğildim. "Bir daha bana bunun hakkında tek kelime etme sakın, kalbini kırarım Atsushi! Seni uyardım." Hızlıca ayağa kalktı, bana değil yere bakıyordu. "Odana git, bir süre seni görmek istemiyorum." Hiçbir şey söylemeden gitti, koltuğa oturup elimi yüzüme koydum. Bir bu eksikti, başım zaten ağrıyordu. Şimdi hap içsemde geçiremem...~Atsushi~
Odama gelince kapımı kitledim ve ilerleyip camı açtım. Derin bir nefes aldım, günüm zehir olmuştu. Gözümden düşen yaşı önemsemeyip gülümsedim, sinirden gülüyordum. Haklıydı, gidicek başka yerim ve param yoktu. Yine de onunla yaşamak ölmekten beter gibiydi. Seçimi bana bıraksa da kalmaya mecbur olduğumu biliyordu. Başımı aşağıya doğru uzattım, şuradan atlayıp da ölsem kurtulurdum. Her şeyden, herkesten, kendimden... Rahatlatıcı bir seçenek aslında. Kapı çalınca gözyaşlarımı silip arkama dönmeden seslendim. "Gel lütfen" Akutagawa olmadığını biliyordum bu yüzden rahattım. Kapı açıldı adım sesleri geldi ve ardından bir tepsi sesi. "Ne o, atlayacak mısın?" Tanıdık sesi duymamla arkama doğru döndüm. "Mello!" Gülümseyerek kaşlarını çattı. "Beni korkutma, neden gelmeme bu kadar şaşırdın?" Yanına gidip ona sıkıca sarıldım ve zor tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. "Hayır, sadece seni görünce sevindim. Konuşacak birine ihtiyacım vardı, iyiki geldin..." Yatağa yan yana oturduk ve ona olan herşeyi anlattım. Beni dikkatle dinledi, o da halime üzülmüştü. "İlk geldiğinde geri gitmeni sağlamam gerekiyordu, özür dilerim..." "Saçmalama, senin hiçbir suçun yok." Bir süre de havadan sudan konuştuk ve artık geç kalmamak için gitti. Tekrar boş gözlerle etrafıma baktım ve yatağa oturduğumu fark ettim. Derin bir nefes verdim, yine dün gece olanlar aklıma geldi. Olanları düzeltiyim derken elime yüzüme bulaştırdım, hayatımı daha da karanlığa batırdım resmen. Bundan sonra ne yapacağım, buna nasıl katlanacağım hiçbir fikrim yok...800 kelime olmuş bu sefer:') Ama bu bölüm başladığımdan beri yazmak istediğim bir sahneyi yazdım bu yüzden mutluyum.
Bölümü beğendiyseniz vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Öptüm siziiii😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Hatası
FanficShin soukoku kitabı:) Şiddet, zorlama ve işkence tarzı şeyler içerir. Smut var... (Bana bunlarla gel yaa dhskfsbsfsbs)