Hayatımın Hatası

~6~(+18:)

Daha bölümü yazarken tahmin etti yaw, helal olsun👏👏👏soyleanlatonaa

Tahmin ettiğiniz gibi bölüm Smut içeriyor ama bir yerden sonra, zaten başladığı yere uyarı koydum. Keyifli okumalarrr:)

Shin Soukoku 6

"Sensin!" Bir çalışan elinde suyla gelmişti ama bu rastgele bir çelışan değildi. İlk gün bana kuralları açıklayıp sonra vuran kız. O günden beri onu hiç görmemiştim...
Suyu sehpanın üstüne bıraktı, gidecekken kolunu tuttum. "İyi misin, lanet olsun. Ben özür dilerim, seni koruyamadım." "Ağzını yorma, ben anladım. Gerek yok..." "Hayır yanlış anladın, senin yaptığını hiçbir şekilde söyledim, bu başka bir çalışanın işi!" Birden şaşkın bakışlarını bana çevirdi ama sonra aniden yüzü kızardı ve tekrar önüne döndü. Bornoz bel kısmında bağlıydı ama üstüm biraz açılmıştı, yavaşça kapatarak önüne doğru geçtim. "Gerçekten hiçbir şey söylemedim, sana yemin ederim..." Bakışları değişmişti bana inandığı belli oluyordu, sonra gülümsemem soldu. "Sana çok fazla işkence etti, değil mi?" Bakışlarını kaçırdı. "Beni boşver, senin de vücudun yara dolu. Yoksa sana da mı-" "Evet, fazlasıyla. Ama seni o gün görmüştüm, benden çok daha kötü bir durumdaydın..." "Sen o gün yanıma geldiğin için yaptı sana bunu?" Hafifçe başımı salladım. "Seni merak ettim, bir anda ortadan kaybolunca-" Bana sarılmasıyla cümlem yarım kaldı. "Teşekkür ederim, emin ol bir gün karşılığını ödeyeceğim." Ardından hızlıca ayrıldı ve kapıya doğru ilerledi. "Bekle, adın nedir?" Durdu ve fısıldadı. "Mello" (Death note fanlarını görelim msgsmheghdkdbe) Odadan çıkıp gitti, bende kendimi yatağa attım, biraz dinlenmek istedim. Güce ihtiyacım olabilir... Hayır saçmalıyorum, yine de uyuycam...

Uyandığımda etraf kararmıştı, hızlıca doğrulup saate baktım. 11 mi?! Nasıl olduda bu kadar uyuyabildim ben, üstümü de giyinmemişim böylece uyumuşum. Hemen bir şeyler- Kapı çalınca içimden lanetler okuyarak ilerledim, kim olduğunu soracakken buna gerek kalmadı. "Atsushi, hazır mısın?" Yutkunup kapıyı açtım. "E-evet efendim. Gelin lütfen." İçeri gelip kapıyı kapattı, üstümde bornozla durduğumu fark edip kapatmaya çalıştım. Gülümsedi. "Açıkçası beni bornozla karşılayacağını düşünmemiştim, Atsushi. Demek en az benim kadar isteklisin." Yüzümü ellerimle kapattım, en azından karanlık olduğu için kızardığım belli olmuyordu. Ellerimi tutup yüzümden çekti. "Merak etme, kızarsan da göremiyorum." Görmese de anladı mı gerçekten?! Elimi avcunun içine alıp beni yatağa doğru götürdü. "Korkma, seviceksin." Belki haklı olabilir ama yinede korkumu zaptedemiyorum. Yatağın yanına gelince  beni tutup oturttu. Bacak aramı açıp bana iyice yaklaştı, savunmasız olan bornozumun bağlı ipini çözüp vücudumu tamamen görünür hale getirdi. (Uyarımı yapayım dedim. Bölümün sonuna kadar +18 sahneler vardır, rahatsız olanlar okumayabilirler:) Yutkundum, cidden çok fazla utanıyorum! Akutagawa yere doğru eğilip oturdu, başını başka bir yöne doğru çevirdim. Şu anki pozisyonu hiç iyi değildi, nerdeyse ağzı sikime değicekti. "N-ne yapıyorsunuz e-efendim?..." Elimi tutup başını tekrar bana çevirdi. "Atsushi, bana engel olma. Bunu yapacağımı biliyordun, değil mi?" Haklı olduğu için bir şey diyemedim. Elimi sıkıca tutarak bacaklarımı sırayla öpmeye başladı, gittikçe yukarı ilerliyordu. İnlemelerimi tutuyordum, ne kadar zor olsa da... Öpücükleri sertleşmeye ve sıklaşmaya başladı, çarşafı yırtıcak gibi sıkıyordum. Diğer elimle de Akutagawanın elini kırıcak gibi tutuyordum umarım cidden kırılmaz. Dili aletime değdiğinde irkildim, deli oluyordum resmen! Aletimi öpüyor ve yalıyordu, yerimde duramıyordum. Zevkten kıvranıyordum! En sonunda ucuna yavaşça ağzına aldı ve yavaş hareketlerle gelgit yapmaya başladı. Boşta olan elimi başına yerleştirip sertçe ittim, hepsini ağzına aldı. Kafasını kaldırıp bana baktı, ne anlattığını anlamak zor değildi. Yüzümü inlememek için buruşturdum. Gelgitlerine hızlanarak devam etti, tamamını rahatça ağzına alıyordu. Sanırım daha önceden çok kez yapmış-Ne diyorum ben! İstediği kadar yapabilir, benim niye umurumda ki bu?! Dayanamayıp ağzına boşladığımda ağzını çekti ve tüm meniyi yuttu, şaşırdım. "N-neden yuttunuz?" "Neden yutmayayım, senin her zerreni tatmak istiyorum Atsushi." Yüzümün yandığını hissettim, bunları nasıl normal birşeymiş gibi söyleyebiliyor?! Bornozumun omuzlarımdan düşmesini sağladı ve beni yatağa doğru ittirip üstüme çıktı. Dudağıma yapıştı ve nefesim kesilene kadar öptü, dili ağzımın içini işgal ederken elleri de vücudumda geziniyordu. Göğüs ucumu bulup ikisini de aynı anda sıktı, dayanamayıp ağzının içine inledim. Ayrılınca boynuma doğru yöneldi, öpmekten çok ısırıyor ve emiyordu. Dişlerimi sıktım, ellerimse sırtından tutunmaya çalışıyordu. Vücudumum her yerini öptü, heryerini! Ben kıvranırken umursamayıp devam etti. En sonunda tekrardan dudağıma kapandı. "Atsushi arkanı dön ve domal." Dediği gibi yaptım, hafifçe güldü. "Komik olan ne?" Biraz sert çıkmıştım. "Düzgün yapamıyorsun da ona gülüyorum." Yaklaşıp kafamı yatağa ittirdi, sağa bakar şekilde kafamı yatağa koydum. "Kalçanı yukarı kaldır." Zaten yeterince utanç verici bir durumdaydım, üstüne bir de-Lanet olsun! Kalçamı kaldırdım. İçimde hissettiğim diliyle sertçe inledim, bundan güç alıp daha derine ilerledi. "E-efendim-" Değdiği noktayla nefesim kesildi, gözlerimden yaş geldi resmen. "Y-yapmayın l-lütfen..." "Senin için yapıyorum, birazdan ihtiyacın olacak." "G-gerek yok, uzatmayın s-sadece çabuk olun!" "Sen bilirsin..." Yerinde doğrulup hızlıca deliğime girdi ama tek seferde hepsini soktu! O kadar sert bir sesle inledim ki tüm çalışanların duyduğuna eminim! Çok acıdı bir anda o kadar büyük şey sokulur mu?! Daha kötü olamayacağını düşünürken içime girip çıkmasıyla inlemelerim katlanarak arttı. "D-durun e-efendim!" "Seni uyarmıştım, deliğini gevşetmeme izin vermedin sonuçlarına katlan. Kendini sıkmayı bırak, ikimiz içinde bunu zorlaştırıyorsun." Ben altta acıdan ağlarken o keyifle beni beceriyordu, bu çok sinirimi bozdu. Bunu fark etmiş olmalı ki kulağıma doğru fısıldadı. "Sabret, birazdan zevkten bana hızlanmam için yalvaracaksın." Sanmıyorum, yine de mecburen dayanmaya çalıştım. Bir süre sonra aynı diliyle yaptığı gibi bir noktaya vurdu, delirtici bir nokta. Anında inlemelerimin seviyesi arttı, acıma hissi kayboldu zevk aldığımı hissettim. "Sanırım yerini buldum." Aynı noktaya daha sert vurmaya başladı, ellerimle çarşafı yırtıcak gibi çekiştiriyordum. Sanırım haklıydı, bundan felaket bir şekilde zevk alıyordum. "B-bu..." "Bu?" "Ç-çok iyi-" Sırıttı. "Hızlanmamı ister misin?" Sesimi çıkarmadım ama deli gibi istiyordum! Yavaşladı ve tekrar konuştu. "Yoksa durmalı mıyım?" Cevabımı beklemeden bir anda durdu, kıvranıp duruyordum. "Hayır, ben-" "Sen ne?" "Ben i-istiyorum. L-lütfen devam edin!" "Pekala." Kaldığı yerden devam etti ve zevk noktama üst üste sert vuruşlar yaptı. Bir süre sonra yatağa boşaldım ama Akutagawa hala boşlamamıştı, acaba benden tatmin olamadı mı? Boşaldığımı görünce pozisyonumu değiştirdi, sırtımı yatağa denk getirdi ve yüzüne bakmamı sağladı. Yüz ifademi görünce sırıtıp, dudağını yaladı. Bu sefer ön taraftan vurmaya başladı, gittikçe daha çok zevk alıyordum. Akutagawa sadece suratıma odaklanmıştı, boşaldığında şaşkınca yüzüne baktı. İçime akan meniyi hissetmemle bende boşaldım, içimden çıkıp yanıma uzandı. "Hoşuna gitti mi?" Yüzümü ona çevirdim, o da bana baktı. "Sanırım, evet..." Gülümsedi ve yaklaşıp dudğımdan öptü. Bu sefer bırakacak gibi değildi, nefessiz kalınca ayrıldı 5 saniye geçmeden tekrar yapıştı. Ağzımın içinde dilini hissettikçe titriyorum, beni gerçekten seviyor ama ben...emin değilim. Sonuçta bu şeyden zevk aldım ama eminim kiminle yapsam aynı olurdu.(Sen öyle san😊) Bu yüzden sanırım hala ondan hoşlanmıyorum. Sonunda bıaktığında ayağa kalktı ve bornozumu üstüne geçirip kapıya ilerledi. Gitmeden önce son kes bana dönüp baktı. "Bunu tekrarlayalım." Göz kırptı ve gitti, yüzümün yine alev alev yandığını hissettim.

Bittii. Smut yazmada acemiyim biraz ama umarım iyi olmuştur;)

Sonraki bölümü yazmaya gidem bari:)
Oy verip yorum yapmayı unutmayın, çok öptümmm🥰