Daima Senle

AZ DİKKAT ET DOSTUM

İçimdeki bütün hislerden uzaklaşıp okula odaklanmaya karar verdim. Nasılsa çok kalmayacaktım burada. Annem bi bahane uydurup beni Çin'e çağırırdı. Yani umutlarım o yönde olsa bile hala Oh Sehun'un etkisi altındayken böyle hissedemiyordum.

Çin'deyken kız arkadaşım olmuştu evet ama bi erkek! Tanrım! Bi erkek için böyle hissetmemeliydim. Ben düzdüm sonuçta. Onun çenesini öpmek falan istemiyordum saçmalamayın. Ya da saçlarından tutup kendime bastırmak. Ah. Ne diyorum ben? Kendime gelsem iyi olacak.

"Kyungie akşama ne yemek yapsak acaba?"

Okulun kapısından geçerken Luhan'ın lafıyla biraz geriledim. Koluna girip en sevimli ifademi yüzüme yapıştırıp gülümsedim.

"Lulu sence şu sarışın meteor boş mudur? Ya otobüsteyken böyle gözü- LAN SUSTURSANA BENİ. NE DİYORUM BEN LUHAN BANA NOLUYOR LUHAN?"

"Hoşlanmışsıniştekyungsoonegüzel"

"Tek tek söylesene dostum hiçbir şey anlamadım ben."

"Boş ver. Bak önceki soruma cevap vermedin akşama ne yemek yapalım?"

"Ramen. Sadece ramen. Çok bir şey olmasın. Kiloma dikkat etmem lazım."

"Hay senin kil- Tamam Kyungie. Sen nasıl istersen."

Luhan'daki garipliği es geçerek müdürün odasına girdik. Okuluna hoş geldin diyerek sıcak bi karşılama yapan sevimli müdürden sınıfımızla ve okulla ilgili birkaç bilgi alıp kantine geçtik. Daha dersin başlamasına baya vakit olduğu için klasik meyve suyu çikolata zamanıyla eğlenmeye çalışıyorduk. Ama benim aklım fikrim hala o sarışın meteordaydı. Acaba karşıma çıkar mı? Acaba sevgilisi var mı? Kafamdaki deli soruları atıp hala çikolatasını açmaya çalışan Luhan'ın elinden çikolatayı kaptım ve paketini açıp ona geri uzattım.

"Dökül bakalım geyikcan. Neler oluyor?"

"Ne nolmuş?"

"Karalar bağladın. Hüzünlü melodin eksik. Bak telefonumda harika depresyon mod şarkıları var isterse-"

"İyiyim ben Kyungsoo."

"Ovvv Luhan vurdu gol oldu. Dostum sen bana mı kızdın? Yoksa Soo dersin Satan Soo dersin sadece S bile dersin ama Kyungsoo? Sen hayırdır?"

"Off tamam. Okula alışamadım sadece. Bi an için Çin'i özlediğimi fark ettim. Ama neyse ki yanımda sen varsın. B-ben bunları çabucak atlatabilirim."

"Luhan. Geyikcanım. Bende aynı durumu yaşıyorum. Bende adapte olamadım. Tamam şuan her ne kadar sarışın meteordan falan bahsedip gülüyor olsam bile eski okulumuzu bende özledim. Orada iyiydik. Fazla mutluyduk. Sence bu bize ceza mı oldu? Ne yaptık ki biz?"

"Saçmalama Soo. Ne cezası? Sadece annen iyi bir eğitim almamızı istedi. Hepsi bu. Hem farklı olacak bak görürsün. Orada kabadayı Chin vardı. Bak burada kimse sana zarar veremez burada güvendesin."

Kolumu sıyırıp yarama baktım. O kadar zamana rağmen hala izi geçmemişti. Hele rüyalarım! Hala gecenin bi köründe uyanıp ağlayarak Luhan'ın yanına gidiyorum. Ben hala ondan korkuyorum ama geyikcanın dediği gbi bana burada zarar veremez.

Omzuma dokunan elle irkilip hiç düşünmeden bana dokunan kişinin kolunu büküp yere yapıştırdım. Gözlerimi açıp zihnimi toparladığımdaysa gerçekle yüzleşmem pek uzun sürmedi.

Sehun?

~~~

"Kyungsoo ben. Ben şey sana zarar vermek istemedim. Ah kolum. Kolumu bırakır mısın?"