Yak Gel

Yirminci bölüm

T: En sonunda labirentten çıkmayı başarmıştım. Karşımda Çağan'ı görünce sinir krizi geçirdim.
ÇAĞANN!
Ç: Sonunda gelebildin.
T: Ya neden beni bıraktın?!
Ç: Eğitimler için.
T: Allah'ım sana geliyorum! Taktın ha!
Ç: Tamam kızma. Hadi gidip yemek yiyelim. Ben çok açım.
T: Tamam.
Ç: *Tuana'yı hep götürmek istediğim bir lokantaya götürdüm. Deniz manzaralıydı. O böyle yerleri çok sever.*
T: Burası çok güzel...
Ç: Beğendiğine sevindim.
                  Yemeklerini yerler
G: Bir istediğiniz var mı efendim?
Ç: Ben bir brendi alayım.
T: Ben de.
Ç: 🤨
T: Hiç öyle bakma.
Ç: Tek seferliğine benim kontrolümde.
T: Tamam.
G: Buyrun efendim.
Ç: Teşekkürler.
G: Rica ederim efendim.
Ç: Daha önce hiç içtin mi?
T: Hayır.
Ç: Ooo o zaman bu gece kafası baya güzel bir Tuana karşımızda.
T: Yoo hiç de bile... *Bir yudum almamla midem bulandı.*
Bunun tadı iğrenç.
Ç: Noldu beğenemedin mi prenses?
T: Prenses senin olmayan beynin gerizekalı. *Gıcıklığına tekte hepsini içip bitirdim.*
Ç: Çüş!
T: *Sırıttım.* Çağan hanginiz?
Ç: Ne?
T: Burada beş Çağan var olm.
Ç: Oo çoktan kafa gitmiş.
T: Yooo...
Ç: Hadi gidelim. *Tuana'nın kalkmasına yardımcı oldum. Hesabı ödeyip çıktık.*
T: Uff aşırı mutluyum Efe.
Ç: Sarhoşsun çünkü.
                        Eve varırlar
Ç: Naz sarhoşlar yalan söylemez biliyorsun değil mi?
T: Biliyorum.
Ç: Benden başkasına aşık oldun mu hiç?
T: Hayır Efe. Ben kalbimi sana ayırdım. Ve hep seni bekledim.
Ç: Ve ben seni üzdüm kırdım değil mi?
T: Boş versene. Şu an birlikteyiz sonuçta.
Ç: :)
                              Sabah
Ç: Sabah çığlık sesleriyle uyandım.
TUANA TUANA?

Sizce ne oldu? Bu kısaydı. Çünkü zaten bugün attım. Öpüldünüz...