✨Mutlu son diye bir şey yoktur. Son varsa mutluluk yoktur...✨
Yavaş yavaş kendime geliyordum. Peki ben şu an neredeydim? Yada beni düşmeden kim tuttu?
Her yer karanlıktı. Galiba bir odadaydım. Oturduğum yere bakılırsa bu bir koltuktu. Sandalye değil. Ellerim bağlı değildi. Acaba biri yardım için mi beni buraya getirdi?
Yavaşça ayağa kalktım. Oda çok büyüktü. Benim oturduğum koltuk en köşedeydi. Tam karşımda bir kaç şey vardı. Oda da ışık açmak için priz aradım. Aradım ama bulamadım. Hala etrafa bakıyordum.
Acaba şu an Çağan ne yapıyordu? Beni bulamayınca çıldırmış olmalıydı. O an onu yanımda istedim. O yüzden parmağımdaki yüzüğe dokunacaktım. O da ne? Yüzük parmağımda yoktu!
Hemen uyandığımdaki oturduğum koltuğa koştum. Aramaya başladım. Odaya sırtım dönüktü. Tam o an ışıklar açıldı. Arkamı dönmedim çünkü arkamda biri vardı. Elim cebime gitti. Cebimde polis kimliğimi aradım. Ama yanıma almamıştım.
Yavaşça arkamı döndüm. Karşımda kahverengi gözleri ve sarışın saçları olan biri duruyordu. Ve adam benim 2 katımdı. O an başım tekrar ağrımaya başladı. Gittikçe artıyor ve bu beni delirtiyordu. O an dediği şeyle durumu kavradım.
"Hatırlıyorsun. Daha doğrusu hatırlamaya başlıyorsun."
Bu adamı da tanıyordum değil mi? Benle yaşıt gibi gözüküyordu. Yine unuttuğum bir şeyler. Yavaşça koltuğa oturdum. Baş ağrısının geçmesini bekledim. Ama dinmiyordu. O adamın beni izlediğini fark ettim. Kafamı kaldırıp ona baktım. O da bunu görünce konuştu.
"Al şu ilaçları iç geçer."
Yüzüne boş boş baktım. O ilaçları asla içmezdim. O da bunu anlamış ki konuştu.
"Merak etme bunlar zehir değil. Sana asla zehir vermem. Şimdi iç ve gör."
Çok emirvaki konuşuyordu. Başımı iki yana salladım. Çünkü asla içmezdim. Tekrar konuşmaya başlayınca sinirim bozuldu.
"Ya kendi isteğinle bu ilaçları içersin ya da sana şırınga ile bunları enjekte ederim."
Hala yüzüne boş boş bakıyordum. Odadan çıktı ve kapıyı kilitleyip gitti. Biraz sonra elinde şırıngayla geri geldi. Vücuduma batırdı ama hiç tepki vermedim. Sonra ise durumu anlatmaya başladı.
"Beni hatırlıyorsun değil mi? Hatırladığını biliyorum. Ama sen o Çağan denen şerefsizle çıkıyorsun. Bir de bugün evlenme teklifi edince daha fazla kendimi tutamadım. Seni kaçırdım. İçeceğine ilaç koydum. Ve tuvaleti arkandan geldim. Çağan şu anda her yerde seni arıyor. Ona birazdan konum atacağım ki buraya gelsin."
"Vallahi konum atarsan sen bittin. Çağan seni öldürür. Hiç şüphem yok."
"Çağan tek başına 50 kişiyle dövüşebilir mi?"
"Ne hiçbir insan tek başına 50 kişiyle dövüşemez. Kesin adamlarını getirir."
"Baran dışında bütün adamları yalan. Hepsi normalde benim adamım."
"Ne? Yalan söyleme!"
"Yemin ederim güzellik."
"Bana güzellik demeyi kes!"
"Benim olana istediğim şeyi derim."
"Ben senin değilim!"
"Bekle de Çağana konum atayım."
"Hayır!"
"Attım bile."
"Yapmadım de! Yapmadım de Eren!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yak Gel
ActionT: Selam ben tuana 18 yaşındayım. Ailem bir kazada öldü. Ailemden kalma büyük bir mirasım var. Özel Harekat olarak bu sene göreve başlayacağım. Polislik yani. Ç: Selam ben Çağan. 20 yaşındayım. Mafyayım ve bir şirketin sahibiyim. Me: Çağan ve Tuana...