-Minik bir kelebek.-

5 0 0
                                    

Doktor karşısında gördüğü beden ile şaşkınlığa uğradı. Uzunca bir zaman geçmişti.

"Bay Kanaphan?"

"First de."

"Pekala, First buraya ne getirdi seni."

"Minik bir kelebek." 

*****

Taehyung

Kahretsin.

Onu kapıdan göndermek isterdim ama içeri aldım. Eğer göndermeye çalışsaydım Jungkook bu işin peşini bırakmazdı. Salona geçmesi için kapının önünden çekildim. Aldığı izinle ayakkabılarıyla içeri girdi. Doğru bunlar zenginlerdi, Amerikan tarzı. Evi tekrar temizleyecektim anlaşılan.

"Uzun zaman oldu. Gerçi tekrar karşılaşmamız pek hoş olmadı ama."

"Ah, evet." diyebildim. Konuşmak pek istemiyordum. Uzun zamandır, insan görmüyordum sanki. Kendi evi gibi rahat geziyordu.

"Doktor, Jungkook çocuk düşünüyor." Saçmalık. İnanmıyorum.

"S-saçmalama." sesim titrek çıkmıştı.

"Seviyor musun bu şerefsizi?"

"Sevmek mi? Beni öldürmeye çalışıp 'Hayatta kal' diyen birini mi?"

"Haklısın doktor." elbette haklıyım. Kendimi kandırıyorum.

"Neden buradasın."

"Jungkook yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek istedi." beni mi merak ediyor?

"Yanlış anlama, henüz ölmen gerektiğini düşünmediği için." yanlış anladım.

"Pekala yaşıyorum, defol."

"Yavaş ol doktor."

"Çokça hızlıyım, defol." yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı. "Uzaklaş." beni duymazdan geldi. Bana doğru eğildiğinde yapacağı şeyi anladım. 

"Patronuna ihanet mi edeceksin?"

"Patronumun neyisin? Sevgilisi falan mı?" doğru, onun hiç bir şeyi değilim. Aklımdan tüm anılarımız film şeridi gibi geçti. First'i beklemeden dudaklarına kapandım.   

Şaşkınlığı fazla sürmedi. Beni derin bir zevkle öpüyordu. Sadece öpecektim, ilerisi henüz beni ilgilendirmiyordu. Benden nefes almak için ayrıldığında "Gerçekten hızlısın patron." patron?

"Ben neden patronum."

"Jeon..." söyleyecekti ki derince bir ahladı, sanırım aklına bir şey gelmişti. Benden yavaşça ayrıldı. Geriledi ve kafasına vurarak diz çöktü. 

"K-kahretsin, unutmamalıydım. Nasıl bir büyüye sahipsin, Kim." nefes aldı ve titrek sesiyle devam etti.

"Kim Taehyung, aşık olduğun adamın adını unutma. Jeon Jeongguk, Infinity lideri." anlamsızca neden diz çöktüğünü düşündüm. Uzun süremedi. Eğdiği kafasını dolmuş gözlerle bana kaldırdı. Aşık olduğum adam, Jeon Jeongguk.

"Kamera." 

Kurduğu tek kelimelik cümlesini bitirdiğinde, evimde bir silah sesi koptu. Camlarım hızla parçalandı. Cam parçaları salonu dolduruyordu. Anı ağır çekimde yaşıyordum, cam kırıldı, çığlık attım, First'in kanları... Bir dakika, kan üzerime sıçramadı. O-o tam karşımdaydı. Bir el belimi yerini bulmuşçasına sardı. Sırtımın duvarla birleştiğini hissettim. Bir beden üzerime kapanmış ağlayarak bana sarılıyordu.

"Güzel bir koku..." diye mırıldandım. Duvara yaslanmıştım, gözlerim kapalı, iki kolun arasındaydım. Güvende olduğum kollar.

"Sonsuzluğumuza sevgilim." dedi elin sahibi, gözlerimi kapatmıştı bu el. Açmaya çalışmadım, karşımdaki kişiyi kokusundan da tanırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nevertheless // TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin