HÜZÜN

HÜZÜN VE ACI (4. Bölüm)

"Bende seni bekliyordum küçük sürtük" der sertçe kolundan tutup evin içine doğru çekip atar...

4. Bölüm...
Kübra yere yığılır. Sadullah saçından tutup salona doğru sürekleyerek Kübra'yı götürür. Kübra ne olduğunu anlayamıyordu. Çektiği acıdan göz yaşlarını tutamıyordu.

"Baba ne oldu? Ben...ben ne yaptım sana?

"Sus pis sürtük. Seni geberticem. Demek birde bana yalan söylersin ha."

Eğilip yerdeki Kübra'yı ayağa kaldırır.

"Yapma baba vurma ne olursun."

Sadullah Kübra'nın sözünü bitirmesini beklemeden suratına bir tokat atar.

"Vurma baba vurma...Ne olursun yapma çok acıyor...

Sadullah çıldırmış gibiydi. Kübra'ya ardı ardına tokat atmaya devam eder.

"Orospu, sen kimleydin? Kiminle geziyodun bu saate kadar söyle çabuk?"

"Şey...ben...şey...kızlarlaydım baba sende biliyorsun..."

"Sus hala yalan söylüyorsun. Bana o piçin adını hemen söyle onu da geberteyim senin gibi."

Tekrar dayak atmaya başlar. Kübra yediği onca dayağa rağmen Yiğit'in adini vermez.
Sadullah çıldırmış gibiydi. Sürekli tokat atmaya devam ediyordu
Kübra artık dayanamaz ve yüzü gözü kanlar içinde yere yığılır.

Sadullah'ın siniri geçmek bilmiyordu. Yerde yatan Kübra'ya iki tane tekme sallar.
Kübra'nın sesi çıkmıyordu. Acılar içinde bayılmıştı.

Sadullah kiminle gezdiğini öğrenmek için Kübra'nın cep telefonunu kontrol eder ama birşey bulamaz.
Sadullah ona bakıp küfretmeye devam ediyordu. Kızının bayılmasından bile etkilenmemişti...

FLASHBACK...
Sibel Kübrala'rın evindeyken Derya'nın planına itiraz edememişti onlara sevimli gözükmek adına. Fakat kıskançlıktan kudurmuştu. Kübra ile Yiğit'in ilişkisini bir türlü kabullenemiyordu. Zaten kötü bir kişiliğe sahip bir kızdı. Yüzüne taktığı cici kız maskesinin altında bir şeytan barındırıyordu. Şeytani ruhunu şimdi kıskançlık ele geçirmişti.

Olay günü Sibel deli gibi düşünmekteydi. Kübra ve Yiğit'i ayırmak için birşeyler yapmalıydı. Ama ne ?

Sibel...
"Düşün Sibel düşün kızım bir yol olmalı. Yiğit benim olmalı o paçoz Kübra'nın değil."

Bir anda aklına Kübra'nın babası Sadullah gelir. Bu ilişkiyi bir tek Sadullah engeleyebilirdi. Sadullah'ın nasıl tehlikeli gaddar bir baba olduğunu çok iyi biliyordu.

Kesinlikle Aradığı kişi Sadullah'tı. Sadullah'a  bunu nasıl söyleyeceğini düşündü. Öyle bir şey bulmalıydı ki kimse ondan şüphelenmemeliydi.

Ne kadar düşünsede doğru dürüst bir plan kuramaz şeytani beyninde. Zaman geçiyordu ve Kübra ile Yiğit neredeyse eve dönmek üzereydiler.

Yiğit ve Kübra'nın piknikten dönüş yolu...

"Seninle zaman nasıl geçiyor hiç anlamıyorum. Şimdi ben senden nasıl ayrılacağım sevgilim."

"Ya ben senden nasıl ayrılacağım sevgilim. Allahtan komşuyuz seni uzaktan görmek bana yetiyor çoğu zaman."

"Bana yetmiyor. Seni görüpte dokunamamak beni daha da deli ediyor."

"Bazen küçük şeylerden mutlu olmayı bilmeli insan. Ben her zaman öyle yaparım. Sende arada dene."