Nerede Kalmıştık ? (15.Bölüm)

927 30 16
                                    

Hasan bir anda Sadullah'ın elindeki silaha hamle yapıp almaya çalışırken iki el silah sesi duyulur...

15.Bölüm...
İki el silah sesi gecenin sessizliğinde yankılanır. Sesi duyan herkes olay yerine Kılıçlar'ın evinin önüne gelir. Sadullah elinde silahla öylece bakıyordu. Hasan kanlar içinde yere yığılmıştı.
Sadullah kaçmaya çalışırken mahallenin gençleri tarafından durdurulup etkisiz hale getirilir.

Silah sesinin ardından mahalleye gelen Ender ve Selim ambulansı çağırırlar Hasan için.
Hasan göğsüne aldığı iki kurşun yarasıyla yerde kanlar içinde yatmaktaydı.

"Hasan amca lütfen cevap ver hayır bugün olmaz bugün değil ne olur gözlerini aç." der Selim.

Ender anbulansı aramıştı.

"Ambulans nerede kaldı? Sizde şu serefsizi sıkı tutun kaçarsa gebertirim hepinizi."

Polis arabası siren sesiyle beraber olay yerine gelir. Gençlerin yaka paça tuttukları Sadullah'ı alıp kelepçe takarlar ve arabaya bindirip götürürler.

İki ay sonra...

Yiğit babası öldüğünden beri çok durgunlaşmıştı. Kübra hiç bir şekilde Yiğit'e ulaşamıyordu. Aşık olup evlendiği adam ikisinin arasına adeta duvar örmüştü. İşten eve gelip bir tek annesi ve Elif'le ilgileniyordu. Kübra'yı görmezden geliyordu. 
Sadullah hapse atılmiştı. Yiğit ve Emir reddi miras yaparak borçlardan kurtulmuşlardı.

Yiğit Sadullah'a duyduğu öfkeyi içinde sindiremiyordu. Zeliha kocasının ölüm nedenini Kübra'ya yüklemişti. Kübra olmasaydı kocasının yaşayacağına inanıyordu. Evde Kübra'ya etmediği eziyet kalmamıştı. Yiğit annesinin Kübra'ya yaptıklarını gördüğü halde sessiz kalıyor, karısını savunmuyordu bile.
————————
Yatağında yatan Kübra elini boş olan yastığa atınca Yiğit'in yatakta olmadığını farketti. İçini bir endişe kapladı hemen. Yataktan kalkıp alt kata indi. Yiğit evde yoktu telefonla Yiğit'i arar ama Yiğit açmaz. Beş dakika sonra Yiğit'in zil zurna sarhoş bir şekilde giriş kapısından içeri girdiğini görür.

"Aşkım nerdesin? Öldüm meraktan."

"Ooo karıcım da buradaymış. Gel öpücem gel der."

"Yavaş ol herkesi uyandırcaksın."

Yanına gidip koluna girip üst kata çıkartır Yiğit'i.

"Aşkım" der Yiğit, Kübra'ya uzun uzun sarılır.

Babası oldüğünden beri ilk kez Kübra'ya sarılıyordu. Kübra şaşırır ama kocasını o kadar çok özlemiştir ki o da Yiğit'e  sımsıkı sarılır.

"Çok özledim seni karıcığım. Kokunu tenini her şeyini" der kokusunu içine çeker.

"Bende seni çok özledim."

"Prensesim nerede?"

"Şitt sessiz ol babası uyuyor."

Yiğit sendeleyerek kızının odasına gider. Yatakta yatan kızını eğilerek öper. Sonra Kübra'nın yardımıyla yatak odasına giderler.

"Sana kahve yapayım mı?"

"Hayır yapma ayılmak istemiyorum. Hem ben sarhoş değilim ki."

HÜZÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin