BABASIZ bir BABAYIM 18.Bölüm

950 23 22
                                    

MUTLULUK & HÜZÜN
18. Bölüm...
Yiğit Kübra'nın öpücüğüne büyük bir istekle karşılık verir. Uzun zamandır kamçıladığı arzuları dışarıya çıkmıştı. Yiğit Kübra'ya açtı ve büyük bir iştahla açlığını gidermek istiyordu.
Kadınının da kendisinden farksız olmadığının farkındaydı. Karşısında yarı çiplak kalan Kübra'yı kucaklayarak yatak odasına götürür. İlk günkü gibi heyecan istek ve arzuyla sevişirler.
—————–—————————
Sevişmenin ardından Kübra yarı sarhoş olmanın verdiği etkiyle mayışmaya başlar. Yiğit gözlerini Kübra'ya dikmiş hayranlıkla onu izliyordu.

"Çok güzelsin."

Kübra'nın yüzüne tebessüm yayılır.

"Deme öyle ben utanırım."

"Beni ite kalka duvara dayayıp zorla öperken hiç utanmıyordun."

"Sayılmaz ki o, çünkü sarhoşum oğlum ben, ne yaptığımı bilmiyorum" der kahkaha atarak.

"Gel buraya gel iyiki sarhoşsun. Sen arada iç böyle tamam mı?" der kolarını açar Kübra'yı kendine doğru çeker sımsıkı sarılır ve saçından bir kaç kez öper.
"Özledim çok"der.

"Bu seferde sabah uyanınca ben unutacağım olanları galiba senin bana yaptığın gibi."

"Ben seninle yaşadığım hiçbir şeyi unutmadım."

Kübra sarhoş olduğundan bazı kelimeleri tam anlayamaz. Ağlak bir yüz ifadesiyle...

"Sen beni sevmekten neden vazgeçtin ya?"

"Gecenin sorusuna geri döndük. Aşkım oraya hiç dönmesek mi?"

"Ben hep oradayım ama. Neden senin acılarını birlikte göğüslenemedik?"

"Bak şimdi, herkesin acıyla savaşma şekli farklıdır. Karşı taraftan bakılınca aslında çokta mantıklı görünmez. Sende bu yüzden beni anlamıyorsun.
Benim acılarla savaşma şeklimde bu. Herkesle arama duvar örmek."

"Ben herkes miyim?"

"Değilsin herşeysin. Benim herşeyimsin."

"Aylardır hiç bir şeyin değilmişim gibi davrandın ama."

"Sen ayıldın mı? Bir sarhoş için çok derin konulara girdin de."

"Yoo sarhoşum ki ben hala" der ve Yiğit'i boynundan öper. "Çok özledim seni, beni biraz sever misin?"

"Seni biraz değil çok seviyorum."

"Hayır öyle değil hareketlerinle, öp, kokla, sarıl, saçımı okşa onun gibi şeyler yap. Biliyorsun benim hiç annem olmadı. Ben küçükken saçımı okşayarak uyutan hiç kimsem olmadı daha doğrusu."

"Severim..."

Göğsünde yatırdığı Kübra'nın saçını öpüp okşamaya başlar. Çok değil bir kaç dakika sonra Kübra huzur içinde uykuya dalar.

Yiğit sabaha kadar Kübra'yı göğsünde uyutur. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yavaşca başını yastığa koyar. Yatağın ucunda oturup uzunca bir süre onu izler.
Duşunu aldıktan sonra hiç kimseye görünmeden evden çekip gider...
—————————
Kübra Yiğit'in evden gidişinden yaklaşık iki saat sonra Elif'in ağlamasıyla uyanır. İlk önce nerede olduğunu ne halde olduğunu idrak edemez. Gözleriyle etrafa şaşkın şaşkın bakar sonra yorganın içindeki çıplak olan vücüdüna bakar.
Dün akşam yaşıdıkları kesit kesit, bölük pörçük gözünün önünden kısa kısa geçmeye başlar. Öyle karışık bir şekilde parçalar geçiş yapıyordu ki beyninin içinde,  akşam tam olarak ne olduğunu hatırlayamıyordu. İki üç dakika öylece kalır.
Elif'in giderek isyana dönen ağlayışının ardından kendine gelir ve apar topar sabahlığını üzerine geçirip kızının yanına gider.
————————————Neredeyse akşam olmak üzereydi Yiğit ne aramış ne de eve gelmişti. Kübra bir kaç kere aramak istesede tam numarayı çevirecekken vazgeçmişti..
Akşam yaptığı hiç bir şeyi çok net hatırlamıyordu. Bir tek Yiğit'i sevişmeye zorladığı bölümü çok net hatırlıyordu.

HÜZÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin