2. Bölüm
İçeri girip yavaş adımlarla yürürken bir yandan da alçak sesle...
Yiğit : Kübra ,Kübra evdemisin?Kübra kapı açıktı ben girdim ama, müsaitmisin? Kübra...Evin salonuna geldiğinde Kübra'yı yerde yatarken görür. Hızlı adımlarla yanına koşar. Kübra baygındı ve yüzü gözü kanlar içerisindeydi. Yiğit eleriyle Kübra'nın yanaklarına usulca dokunarak onu uyandırmaya çalışır.
"Kübra iyimisin? Hadi uyan ne oldu sana? Kübra ne olursun uyan. Cevap ver Kübra...Kükübra... ambulansı arayacağım şimdi kımıldama tamam mı?"
Telefonu eline aldığında Kübra gözlerini hafifçe aralalar bulanık bir şekilde Yiğit'i görür. Bir sis bulutunun içinde ona endişe dolu gözlerle bakan bu adam. Bakışlarında adlandıramadığı o şey her neyse bu adam ona hep baksındı...
"Yiğit... yalvarırım arama, iyiyim birazdan kendime gelirim."
Konuşmakta zorluk çektiği için konuşmasına büyük bir es verir. Sonra devam eder...
"Ne olursun arama yalvarırım sana. İnan ararsan herşey daha kötü olur benim için. Sadece biraz yoruldum ve uykum var. Beni odama götürür müsün?"
Tekrar gözlerini kapatır. Yiğit yerde yatan Kübray'ı kucaklayıp kaldırır. Yavaş adımlarla üst kattaki yatak odasına götürür. İki kapıyı yalnış açtıktan sonra üçüncü kapıda Kübra'nın odasını bulur. Kübra'yı yatağa yatırdıktan sonra telaşla pansuman yapmak için malzeme aramaya başlar. Bulduğu bez parçalarıyla Kübra'nın yüzünü gözünü temizler. Kübra aralıklarla açtığı gözlerle Yiğit'e bakıyordu.
"Kübra sana n'oldu? Bunu sana kim yaptı? Ne olursun cevap ver bana. Aklım almıyor burada neler olduğunu."
Bu sorular üzerine Kübra hıçkırarak ağlamaya başlar. Yiğit yanına oturup Kübra'nın başını göğsüne alıp teselli
etmeye çalışır. Kübra şefkat bulduğu bu kollarda teselli bulacağına daha da çok ağlamaya başlar.Bunca zamandır onu sarıp sarmalayan, yaralarını saran hiç kimsesi olmamıştı. Şimdi bu adam o na ne yapmaya çalışıyordu? Kafasındaki bütün bu soru işaretleri, bilinmezlik onun daha çok ağlamasına neden oluyordu...
Yiğit ne olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlar. Göğsünde yatırdığı Kübra'nın başını kaldırıp nemli gözlerle gözlerine bakar. Kübra'nın bakışlarından sorusunun cevabını bulur.
"Ama bu...bu nasıl olur? Bunu bir insan kendi evladına nasıl neden yapar? Lütfen cevap ver."
"Ben onu kızdırdım biraz."
"Saçmalama lütfen. Sen ne yapmış olursan ol sonucu bu olamaz. Sen onun kızısın kızı. Yok yok burada olmayacak hadi hastaneye gidiyoruz."
"Ne olursun yapma Yiğit. Benim daha fazla zarar görmemi istemiyorsan bırak beni. Hem ben iyiyim sende git babam gelirse herşey daha kötü olur."
"Ben öyle babanın amına koyim... Gelirse gelsin."
Kübra Yiğit'e iyi olduğunu göstermek için yatakta doğrulmaya çalışır ama başaramaz.
"Hey sakin ol yaralısın ve ben seni bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim. İnşallah gelirde sana yaptığının aynısını bende ona yaparım."
"Git ne olursun başka bir olay çıksın istemiyorum. Babam gelirse açıklayamam."
"Tamam korkma sakin ol baban arabaya binip arkasına bakmadan çekip gitti... Of ya seni bu halde bırakıp sadece gitti. Aklım almıyor bunu.
Yiğit odanın içinde sinirli bir şekilde yürümeye başlar. Bir yandan da mırıldanarak küfür etmeye devam ediyodu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜN
FanfictionYiğKüb hikayesidir... Bir erkek bir kadın birbirlerine ait olduklarını daha ilk görüşte anlamışlardı. Onca kalabalığın içinden birbirlerini seçmişlerdi... Aşk ile başlayan ilişkileri ailelerin araya girmesiyle zarar görsede asla sevmekten vazgeçmezl...