Ara bölüm (32.Bölüm)

486 21 10
                                    

Yoğunluktan yazamadığımı, gerekçelerimi bir çok kere sizlerle paylaştım. Hepinizden çok özür diliyorum. Hikayemizin devamının nasıl olacağını merak edenler için tadımlık bir ara bölüm yazdım. Kısa olduğunu baştan belirtmek istiyorum. Eylülden sonra yine uzun bölümlerle kaldığımız yerden devam edeceğim. Eylüle kadar bölüm yayınlamamaktansa böyle bir şey yaptım. Lütfen kusuruma bakmayın.

"Merak etme emanetin emin ellerde. Kübra'yı iyileştirmeden sakın gelme."

"Birlikte geleceğiz."

32. Bölüm

Yiğit hayatının artık eskisi gibi olmayacağını biliyordu, o günden sonra bir daha aynı şeyleri yapmayacağını çok iyi biliyordu. Rutin olan hayatı rutin olmayan bir halde yol almaya başlamıştı çoktan.

Evinin verandasındaki sandalyede otururken gözlerini durgun olan denizden çekip verandanın zemininde oynayan kızına doğru çevirdi. Kızına uzun uzun baktı ve derin bir nefes çekti. Huzuru kızının gülüşünde buldu. Huzur kızıydı.

Hayat içindeki karmaşaları çözemeyecek kadar kısaydı. Yiğit yaşadıklarını, yaşattıklarını ve yaşanılanı düşündü durdu o günden sonra. Olayın üzerinden aylar geçmişti. Kafasını toparlamak, düşünmek istediğinde kendini verandada ki sallanan sandalyede buluyordu.
Hayat kısaydı evet bunun bilinciyle hayatını değiştirecek önemli adımlar atması gerekiyordu. Atmıştı da.

flashback...

"Birlikte döneceğiz, birlikte döneceğiz, birlikte döneceğiz..."

Anbulansın içinde dakikalarca robatlaşmış bir ifadeyle sadece Derya'ya söylediği son sözleri mırıldandı durdu "birlikte döneceğiz"

"Beyfendi, beyfendi iyi misiniz?
Beni duyuyor musunuz?"

İlk başta uğultuyla gelen ses Yiğit'in kulak zarına çarparak netleşmeye başlamıştı. Fanusun içinden kurtulup tepki verdi ona seslenen adama.

"Karım... Karım iyi mi?"

"Sakin olun lütfen şu anda herşey kontrol altında. İyi olacak."

"İyi olacak. Ya olmazsa?"

Gerçekten herşey kontrol altında mıydı? Yada Yiğit'in kontrolünde miydi? Kesinlikle herşey kontrol dişiydi. Hiç bir şey elinde değildi. En sevdiği varlık şu anda bir anbulanstaydı ve adını bilmediği bir hastahaneye doğru gidiyordu. Sonunu bilmediği bir sonuca doğru belirsizce ilerliyordu. Ya bu son hayal ettiği sonla bağdaşmıyorsa?

Sirenlerin susmasından anlamıştı hastaneye geldiklerini.
flashback son...

İki elin omuzuna dokunduğunu hissetti. Yavaş rahatlatıcı darbelerle devam ediyordu yumuşak ellerin sahibi. Zevkten kapttığı gözlerini hızlı bir şekilde açtı Yiğit. Omuzundaki eli yakalayarak kendine doğru çekti. Alt dudağını ısararak kadını kucağına oturttu. Sırtı kendisine dönük olan kadının omzuna çenesini yerleştirdi. Kadının boynunu öperek konuşmaya başladı.

"Sana kendini yorma dememiş miydim?"

"Yorulmadım ki."

Ellerini hamile olan kadının karnında yavaşca gezdirdi.

"Oğlum da yorulmadı mı?"

"Oğullarımız yorulmadı."

32. Bölüm Sonu..

HÜZÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin