İÇ SAVAŞ (19.Bölüm)

996 25 24
                                    

Ben bana yüklenen onca kimlikten birtek kızıma baba olmayı seçtim..

19.Bölüm...

Yiğit...
Kızım hariç herkesle arama aşılmayacak duvarlar ördüm. Bin parçaya bölünen ve zarar gören tek bir kişi vardı bu zaman sürecinde, Kübra.

Benden şefkat beklerken ona karşı ördüğüm zırhla karşılaştı. Zırhımı aşıp bana ulaşmasını engelledim her seferinde. Dilimin kemiği yoktu, ve benim en güçlü silahımdı.. Silahımı karıma karşı hunharca kullanırken hiç çekinmedim. Hareketlerim tavrım o kadar onur kırıcıydı ki her seferinde birazcık daha hasar verdim kadınıma..
Ben böyle berbat bir adama dönüşürken, o karşımda sadece sustu ve melek gibi durdu. Keşke benimle savaşsaydı, keşke ona karşı silah gibi kullandığım dilime cevaplar verseydi. O zaman işimi kolaylaştırırdı. Daha keskin sebepler bulurdum yeniden  saldırmak için.
Belki bir nedenim olurdu nefret etmek için..
Bana saldırıp bir şeytana dönüşeceğine o hep melek kalmayı seçti..

Bütün saldırılarımı sakinliğiyle savuştururken elimi kolumu bağladı duruşuyla. Ben ona kızarken, o içinde kaybolduğum mavilerini gözlerime dikip şefkat aradı gözlerimde. Bir bakışımdan karşımda eridi umutlandı her defasında...

Vicdansız olduğumun farkındayım. İnsanın acısı tazeyken mantıklı düşünemiyor işte.. Bende düşünemedim olmadı yapamadım. Kübra'yı bazen düşmanımın kızı olarak gördüğüm oldu. Onun bir suçu olmadığını bildiğim halde, babasına duyduğum öfkeyi biraz da olsa ondan çıkartmak istedim. Saçma olduğunu biliyordum ama saçmalarken hiç çekinmedim..
Onu her kırıp döktüğümde, bende parçalara bölündüm aslında. En az onun kadar acı çektim..
Ona dokunmadım, onu öpmedim ve onunla konuşmadım. En kötüsü onu görmezden geldim...

Ben  resmen kendime işkence ettim bu beş ay boyunca...
Ben ona deli gibi aşıkken hayır artık sevmiyorum diye kalbimle savaş verdim. Ben onu deli gibi arzularken hormonlarımı dizginledim. Ben onunla sabahlara kadar muhabbet etmek isterken kendimi susturdum...

Sarhoşluk mazbatasının altına sığınıp kadınımla özlem giderdim. Sarhoşluk üzerime giydiğim bir köstümdü sadece. Dışa çıkan duygularımı kamçılayamadığımda bu kostüme sığındım her defasında. Çünkü deli gibi özlüyordum ama içimdeki öfke normal şekilde özlem gidermeme izin vermiyordu. Sarhoştum hatırlamıyorum dediğim her şey yalandı. Ben hiç gerçekten sarhoş olmadım. Yaptığım her şeyi en ince detayına kadar hatırladım hep..
Planlı bilinçli bir şekilde sevdiğim kadınla özlem giderdim sarhoşluk kamuflajımın içinde...
—————————————
Babam orada toprağın altında yatarken ben burada durup düşmanımın kızıyla evcilik oynayamazdım. Bunu yaptığım zaman babama ihanet edeceğimi sandım.
Hayır babama ihanet edemezdim ben. Hiç bir şey olmamış gibi davranamazdım. Sevdiğimle arama mesafe koymak benim ceza yöntemimdi. Kendimi en ağır şekilde cezalandırdım. Yiğit Kılıç kimseye torpil yapmazdı kendisine hiç yapmazdı. Cezamın adı Kübra orucuydu...
——————————
Şimdi burada aslında her şeyin başladığı yerdeyim. Her tarafı Kübra ile dolu bu evdeyim.
Babası bana, bize zarar verecek diye ilişkiden vazgeçip giden Kübra'yı
"Bana güven bir şey olmayacak senden asla vazgeçmem"
diye ikna eden bendim bu evde. Yine burada evlilik teklifi edip bir ömür boyu mutlu olacağimızı vaad eden de bendim. Ama ilk sorunda gemiyi yine ilk terk eden de ben oldum.

Verdiğim sözleri tutamadım... Çünkü ben böyle bir adamım..
Çünkü ben amına koyduğum hayatın matamatiğini henüz çözemedim....
————————————

HÜZÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin