Okumakta Problem Yaşayanlar İçin 10. Bölümün Tekrarı : Sevginin Gücü

820 16 8
                                    

"Hasan bey telefonda söyleyemedigin acil ve önemli şey nedir acaba? "

10. Bölüm...

Not: Sevgili arkadaşlar bu bölüm 10. Bölümün tekrarıdır. Son bölümü okurken problem yaşayanlar varmış onlar için tekrardan paylaşıyorum.

"Hoşgeldiniz Sadullah Bey. Bir şey içer misiniz?"

"Hoşbulduk, yok sağol bir şey istemiyorum acelem var şu söyleyeceğiniz şeyi söyleseniz de ben de gitsem."

"Sadullah bey böyle bir şey nasıl söylenir inanın hiç bilmiyorum şey..."

"İyice meraklandım şimdi."

"Bizim hanımı taniyorsunuz. Kübra'yı görmüş çok beğenmiş. Şey...işte lafı fazla uzatmayacağım eğer sizin için uygunsa yarın akşam gelip kızınız Kübra'yı oğlum Yiğit'e istemek istiyoruz."

Hasan karısı Zeliha'yı ağza atmıştı çünkü Sadullah'ın Kübra'ya kötü bir şey yapmasından korkmuştu. Tedbir için Kübra ve Yiğit'in ilişkisini saklama gereksimi duymuştu.
Sadullah bir iki dakika sessiz kalır.

"Nasıl anlamadım siz Kübra'yı Yiğit'e mi isteyeceksiniz?"

"Evet Yiğit evlenme çağına geldi. Zeliha ile münasip bir gelin adayı düşündük ve aklımıza ilk Kübra geldi. Çünkü Kübra çok hanım, terbiyeli, ahlaklı bir genç kız. Sizde uygun görürseniz yarın akşam onu istemeye geleceğiz."

"Bunun altında başka bir şey yok değil mi Hasan Bey?"

"Yok efendim başka ne olabilir ki?"

"Kübra Yiğit sevgili olabilirler mesala. Eğer öyle bir şey varsa Kübra'nın kemiklerini tek tek kırarım valla."

"Yok efendim öyle bir şey tamamen biz istediğimiz için.

"Sen dürüst bir adamsın sana güveniyorum. Peki buyrun gelin yarın akşam bekliyorum."

"Bir şey daha vardı."

"Ne vardı?"

"Ben sizden biraz daha para isteyeceğim. Dükkanda işler istediğim gibi gitmiyor."

"Vala bana hava hoş ödeyecek olan sensin de sürekli alıyorsun daha hiç geri ödemeye başlamadın. Nasıl bu işin altından kalkacaksın? Bak faiz işliyor."

"Biliyorum, size karşı çok mahçubum dediğim zamanda ödeyemediğim için.Marketin birazcık daha toparlanmaya ihtiyacı var. O süreci atlanınca bizde rahatlayacağız."

"Sen öyle diyosan öyledir" der ve marketten ayrılır.

Hasan kara kara olan borçlarını düşünür. Borçları nasıl ödeyeceğini o da bilmiyordu.
Hasan Sadullah gittikten sonra Yiğit'i arar hemen.

"Yiğit oğlum sana çok güzel bir haberim var."

Yiğit: Yoksa tahmin ettiğim şey mi baba?

"Oğlum Sadullah ile konuştum durumu uygun bir dille anlattım. Gerçi biraz kıllandı aranızda bir ilişki olduğundan ama elimden geldiğince inkar ettim ve öyle bir şey yok dedim. Sanki inandı gibi ama yinede tam emin değilim."

HÜZÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin