Bölüm 12: Yolculuk

385 44 3
                                    




Nefes ertesi sabah sekizde heyecan içinde uyandı. Gece de heyecandan çok zor uyumuştu zaten. İlk defa yurt dışına çıkıyordu!

Akşamdan valizini ve sabah giyeceklerini hazırlamıştı. Hızlıca duşunu aldıktan sonra Buket'in tavsiyesine uyarak makyaj yapmamayı tercih etti. Saçlarını kuruttuktan sonra yol uzun olduğundan üzerine Buket'ten ödünç aldığı siyah rahat bir eşofman takımı giydi. Yanına alacağı çantasını pasaport, kimlik, otel rezervasyonları için kontrol ettikten sonra diş fırçasını ve macununu da içine koydu. Telefonunun şarj aletini de koyduğundan emin olduktan sonra çantasını kapattı.

Valizini, akşam sabunlu sularla zar zor temizlediği bilgisayar çantasını ve kol çantasını girişe getirdikten sonra mutfağa giderek kendisine bir kahve yaptı. Heyecandan kahvaltı yapabilecekmiş gibi hissetmiyordu. Bir de uçakta rahatsız olursa çok sıkıntı yaşardı. Yaşamazsa da zaten uçakta yiyecek servisi olduğunu söylemişlerdi, uçakta yerdi.

Kahvesiyle salona geçerken Anıl ve Buket uyanıp yanına gelince onlarla birlikte tekrar mutfağa döndü. Anıl kahvaltı hazırlarken Buket'le Nefes mutfak masasına oturup sohbet etmeye başladı. Gitmeden önce son önerilerini yapıyor, mutlaka yapması gereken şeyleri anlatıyordu. Anıl da gerekli gördüğü yerlerde eklemeler yapıyordu. Nefes on beş dakikası kaldığını görünce bardağını makineye koydu ve son kez lavaboya girdi.

Üzerine Buket'ten aldığı siyah şişme montu, ayağına da spor ayakkabılarını giydikten sonra Anıl ve Buket'le vedalaştı. Bilgisayar çantasını valizin üzerindeki çekme demirine geçirdikten sonra kol çantasını da eline aldı ve evden çıktı.

Asansöre binerken telefonuna mesaj geldiğini duydu. Muhtemelen geldiklerini haber veriyorlardı. İçinden 'Harika zamanlama.' diye düşündü.

Binadan çıktığında gerçekten de geldiklerini gördü. Araba tam kapının karşısında bekliyordu. Pamir arka kapıya yaslanmış, kollarını göğsünde kavuşturmuş, gülümseyerek onu bekliyordu. Dün akşam Bey'i atalım dediğinden beri onu Pamir olarak düşünmeye başlamıştı.

Pamir Nefes'in binadan çıktığını görünce koşar adımlarla geldi ve elindeki valizi alırken gülümseyerek "Günaydın." dedi.   

Nefes utangaç bir şekilde gülümseyerek "Günaydın Pamir Bey." dedi. Birlikte arabaya geldiklerinde şoför bagajı açmış onları bekliyordu. Valizi bagaja koyduktan sonra Pamir Nefes'e kapıyı açtı.

Nefes şaşkınlıkla yüzüne bakarak "Pamir Bey, hiç gerek yok böyle şeylere, lütfen." dedi.

Pamir muzipçe gülümseyerek "Dünden sonra seni bu tip konularda dinlememeye karar verdim. Bin hadi." dedi.

Nefes arabaya binip yan koltuğa doğru kaymaya yeltenirken Pamir kapıyı kapatınca olduğu yerde kalakaldı. Pamir de koşarak diğer tarafa geldi ve oradan arabaya bindi.

"Hazır mısın bakalım?"

Nefes neler olduğunu anlamaya çalışırken şaşkınlıkla "Neye?" diye sordu.

"Neye olacak? İlk uçak yolculuğuna? İlk yurt dışı seyahatine?" dedi Pamir de gülümseyerek.

Nefes şaşkınlığını bir kenara bırakarak heyecanla "Hazırım tabii, yani ne kadar hazır olunabilirse..." dedi.

Bu sırada şoför arabayı çalıştırmış, yola çıkmıştı. Pamir gülümseyip koltukta aralarında duran tableti eline aldı ve bir şeylere bakmaya başladı. Nefes de söyleyecek bir şey bulamadığından başını cama yasladı ve yolu izledi.

Yol trafik sebebiyle bir buçuk saate yakın sürmüştü. Havaalanına geldiklerinde onlar arabadan inene kadar şoför araçtan inmiş, valizlerini bagajdan indirmeye başlamıştı.

Senden Başka Hiç KimseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin