Senden Başka Hiç Kimse

Bölüm 22: Aynı Şarkı

Buket "Günaydın canım. Kahvaltı mı hazırlıyor..." diyerek mutfağa girdiğinde Nefes'in yüzündeki acı dolu ifadeyi görünce donup kaldı. Ekrana baktığında gördüklerine o da şoke olmuştu.

Adamın ballandıra ballandıra eski aşkın yeniden canlandığını anlattığını duyunca Nefes'e baktı.

"Nefes, inanmıyorsun buna değil mi? Belli ki yalan haber! Eski bir arkadaşıdır, bir şeydir. Seninle gidecekti Pamir o davete, biliyorsun!"

Nefes donuk bir şekilde uzaktan kumandaya uzandı. Televizyonu kapattıktan sonra Buket'e baktı. "Dün bir şey oldu..." dedi sessizce. "Pamir bütün gün çok gergindi. Öğle yemeğinde aylardır ilk defa benimle değildi. Akşam çıkarken bile aşırı gergindi. Sonra ben Haziran'ın durumunu anlatmak için arayıp 'Gelemiyorum.' dediğimde rahatlamış gibi derin bir oh çektiğini duydum telefonda. Yanlış duyduğumu düşündüm önce ama o rahatlama sesini duyduğum andan itibaren bütün günkü gergin Pamir gitti, yerine her zamanki Pamir geldi. Hatta..." dedi sesi titreyerek "Hatta ben düşündüm ki... Acaba ilişkimizi açıklamaktan vazgeçti de bana mı söyleyemiyor..."

Buket Nefes'in yanına gelmiş elini sırtına koymuştu. "Nefesciğim, canım benim. Öyle bir şey değildir bak! Sen yanlış anlamışsındır. Bu fotoğraflar da hiçbir şey ifade etmiyor bence."

"Ona sarılırken Pamir'in yüz ifadesini gördün mü? Sanki yılların hasreti bitmiş, evine dönmüş gibi rahatlamış bir ifade vardı yüzünde..."

"İyi de Pamir bilmiyor mu böyle bir şeyin magazine düşeceğini? Neden yapsın böyle bir şey?"

Nefes başını iki yana salladı. "Hayır, ben beni çağırdığında özellikle sordum magazin olacak mı diye. Magazin olmayacağını sanıyordu. O yüzden bu kadar rahat davranmış... Neyse, konuşmayalım daha fazla. Anıl'ın çalışma odasını kullanabilir miyim?"

"Tabii ki de ne yapacaksın?"

"İstifa edeceğim tabii ki. Bir daha oraya gidemem."

"Ama Nefes! Önce bir Pamir'le konuşsaydın!"

"Hayır Buket, söyleyeceği yalanları mı dinleyeyim? Bir kere aptal yerine kondum ben. İkincisine izin vermeyeceğim." diyerek mutfaktan çıkarken Buket'e döndü ve hışımla "Telefonlarına cevap vermeyeceksiniz, kapıya gelirse açmayacaksınız, hiçbir açıklamasını dinlemeyeceksiniz. Söz ver bana!" dedi.

"Ama Nefes!"

"Söz ver Buket!"

Buket üzgün bir şekilde "Tamam, söz." dedi.

"Anıl'a da söyle. O da söz versin."

Buket tereddüt edince Nefes ısrarla "Lütfen!" dedi.

Buket üzgün bir şekilde "Tamam, ben şimdi gidip konuşurum." dedi.

Nefes ağır bir yürekle Anıl'ın çalışma odasına gidip bilgisayarını açtı. El yazısıyla istifa dilekçesini hazırladıktan sonra imzalayarak yazıcıda tarattı. Meral Hanım'a kendisine verdiği şans için çok teşekkür eden ama ailevi bir sebeple aniden il dışına gitmesi gerektiğini anlatan bir e-posta yazarak ekine istifa dilekçesini koydu. Bilgisayarı kapatmadan Muğla'ya otobüs biletlerine baktı. Gece otobüsünde yer olduğunu görünce odasına giderek kredi kartını aldı ve dönüp biletini aldı.

Odadan çıkıp mutfağa geçtiğinde Anıl ve Buket'in sessizce kahvaltı hazırladıklarını gördü.

"Çocuklar..." deyince ikisi de aniden ona döndüler.

Buket Nefes'in yüz ifadesinden anlamıştı. Daha önce bir kez daha görmüştü yüzünde aynı ifadeyi çünkü...

Gözünden yaşlar akmaya başlayarak "Yine gidiyorum deme lütfen! Haziran ne olacak?" dedi.