Saatler sonra uçak inişe geçtiğinde Nefes üzerinden tır geçmiş gibi hissediyordu. Aralıklı olarak uyuyup uyanmış, yemek yemiş, kitap okumuş, müzik dinlemekten sıkıldığında uçağın eğlence sisteminde iki film izlemiş, defalarca yerinden kalkıp yürümüş ama yolculuk yine de bitmemişti. Allah'tan korkmamıştı da bir de onunla mücadele etmek zorunda kalmamıştı. Sonunda kaptan uçağın inişe geçtiğini duyurunca derin bir nefes aldı.Uçak inip kemer ışıkları söndüğünde Nefes de herkes gibi ayağa kalktı. Yanında oturan beyefendi beklentiyle onun yüzüne bakıyordu.
"Bir şey mi oldu?" dedi.
"Yol boyunca birkaç kez konuşmaya çalıştım ama hiç oralı olmadınız. Ben telefon numaranızı isteyecektim..."
"Neden?"
"Sizi tekrar görmek isterim. Uçaktan inince bir daha şansım olmayacağından sormak istedim..."
Nefes birden kaskatı kesilerek "Beyefendi ilginiz için teşekkür ederim ama benim erkek arkadaşım var. Uygun olmaz numaramı vermem." dedi.
Adam utangaç bir ifadeyle "Öyle mi? Peki o zaman, kusura bakmayın." diyerek çekildi ve Nefes'in geçmesine müsaade ettikten sonra tekrar yerine oturdu.
Nefes montunu ve çantasını koyduğu yerden aldı. Kitabını ve müzik çalarını çantasına koyduktan sonra herkes gibi kapının olduğu yerde kapıların açılmasını beklemeye başladı. Böyle durumlar onu çok rahatsız ediyordu. Neden numarasını istemişti ki şimdi? Durup dururken gerildiğini hissetti. Allah'tan adam yerine geri oturmuştu da onunla dip dibe beklemek zorunda kalmamıştı.
On-on beş dakika bekledikten sonra en sonunda kapılar açıldığında Nefes merdivenle aprona indiklerini görünce önce bir şaşırdı ama sonra omuz silkerek inmeye başladı. Etrafına bakınırken Pamir ve Selim Bey'in de ön kapıdan inmiş kendisine doğru yürüdüklerini gördü.
Nefes yine elinde olmadan 'Bu normal mi?' diye düşündü. Yanlarına geldiğinde Pamir yakındaki araca işaret ederek "Haydi binelim." dedi.
Nefes etrafına bakınarak "Diğerlerini beklemeyecek miyiz?" diye sordu.
"Onların inmesi biraz zaman alır. Pasaport kontrol sırası iyice dolmadan gidelim, içeride bekleriz. Biz seni inerken görünce yanına gelelim dedik." dedi Pamir.
Selim Bey de Nefes'e gülümseyerek "Pamir söyledi, ilk uçak yolculuğunmuş. Nasıl geçti?" diye sordu.
"Korkacak, endişelenecek bir şey yokmuş neyse ki ama çok yorucuydu. Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyorum şu anda." dedi.
"Evet, biraz öyle olur ne yazık ki. Sana tavsiyem bugün otele gider gitmez bir şeyler atıştırıp kendini yatağa atman. Biraz uzun bir uyku olur ama iyi gelir." dedi.
"Şu an hiç uykum yok ama! Nasıl uyuyacağım?"
"Arabaya binelim de görürüm uykun var mı, yok mu?" dedi Selim Bey gülümseyerek.
Pasaport sırasına geldiklerinde çoktan bir sürü sıra oluşmuştu. Pamir Nefes'e dönerek "İşte bu yüzden ya en önde ya da en arkada oturacaksın. Uçaktan önce inersin, sıralara da nispeten daha ön sıradan girmiş olursun." dedi.
Nefes şimdi anlamıştı onu neden en arka sıraya yönlendirdiğini. Şikâyeti de yoktu gerçi. İyi olmuştu. Uçaktan kendi kendine inse ne yapacağını bilemeyebilirdi. Tabii her yerde tabelalar vardı, her türlü yolunu bulurdu ama böylesi daha iyiydi.
Sırada beklerlerken birden bilgisayarını hala Pamir'in taşıdığını fark etti. "Pamir Bey, ben alayım bilgisayarı. Sizin kendi bilgisayarınız da var, ağır olacak." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Başka Hiç Kimse
RomanceKal Benimle serisi bir grup arkadaşın ve onların hayatına dokunan veya hayatlarının önemli bir parçası olan insanların aşkı bulma hikayelerini anlatacak. Kitaplar ayrı ayrı okunabilir olmakla birlikte daha önce tanıdığınız karakterleri yeni kitaplar...