Didem: Adrian gibi biri seninle arkadaş olmaz
Siz: Çünkü ben çok meraklıydım onun gibi biriyle arkadaş olmaya, değil mi Didem?
Didem: O zaman neden Kıvanç'a "Arkadaşız." dedin?
Siz: Ben demedim
Siz: Adrian dedi
Siz: Kıvanç "Didem dün gece gerçekten sen de mi kaldı?" diye sorduğunda bunu onaylayan da Adrian'dı
Siz: Büyük ihtimalle ikinci yalanını (arkadaşlık yalanını) birinciye destek çıksın diye söyledi
Siz: Her neyse
Siz: Olayın özeti, arkadaş filan değiliz
Didem: Demek beni hatırladı
Didem: O yüzden korudu
Siz: Ne?
Didem: Dün gece barda o da vardı
Siz: Sen dün gece bana diye bara mı gittin?
Didem: Evet ama konumuz bu değil
Didem: Bu arada bunları Kıvanç'a anlatmazsan sevinirim. Gerçi anlatsan bile sana inanmıyor, anlatadabilirsin
Didem: İşte barda bu da vardı
Didem: Bütün gece telefonuyla ilgilense de bir ara başını kaldırtmayı başardım
Siz: Nasıl?
Didem: Bizim masadan buna içki gönderttim
Didem: Hâliyle baktı
Didem: Demek bugünde seyirciler arasında beni görünce iyice hoşuna gittim
Didem: O da benim hoşuma gitti gerçi
Didem: ÇOK İYİ BASKET OYNAMIYOR MU
Didem: Ayrıca çok karizmatik
Didem: Yakışıklı da
Didem: Olacağını bilsem Kıvanç'ı bırakırım
Siz: Yedi yılın sonunda benimle ciddi ilişki adı altında Kıvanç'ı tanıştırınca sevdiğini düşünmüştüm
Siz: Şu an söylediklerin o kadar kan dondurucu ki ne demem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim dâhi yok
Didem: İlişkiler bitebilir ve yenileri başlayabilir
Didem: Bunda ayıplayacak bir şey yok
Siz: İlişkin esnasında yenisine göz koyamazsın ama
Didem: Şura doğanın kanunları hakkında en ufak bir fikrin bile yok. Her zaman daha güçlü olanın yanında olmalısın
Siz: Sonra ben akıl hastası ilan ediliyorum
Siz: Saçmalık