love me or leave me.

272 33 52
                                    

Nerdeyse koşarak stadyumun en önünde yerimi almış o çok sevdiğim sesleri duymak için bekliyordum.

Kalabalık arttıkça konser zamanı da yaklaşıyordu.

Midemde çalan zil sesi ile acıktığımı anlamış lâkin tüm paramın bittiğini bildiğim için yanıma alabildiğim su ile midemi doldurmuştum.

Grubun geldiğini belirten ışıkların sönmesi ve giren melodi ile ağzım kulaklarıma varmış ve bugün için bir yemin etmiştim. Eğlencenin dibine vurmak.

"Çok özür dilerim! Pardon!"

Arkadan iri cüsseli bir adam özürler sıralayarak insanları geçiyor ve ulaşmak istediği noktaya gelmek için çabalıyordu.

"Abii! Burdayım, burdayım!"

Yanımda bağıran mavi saçlı, çilli çocuk elini uzatmış ve kendini belli etmek için elini sallıyordu.

Adam sonunda yanımıza ulaşınca hemen dikkatimi onlardan çekip melodiyi mırıldanmaya ve ufak ufak dans etmeye başlamıştım.

Şarkı bitince midemin bulantısı yüzünden tekrar su içmiş ve biten şişeyi önümüzde bulunan bir çöp poşetine atmıştım.

Duyduğum melodi ile kafamı kaldırıp, dolmaya başlayan gözlerimle şarkıyı söylemeye başlamıştım.

Love me or leave me. Bu şarkı benim için çok önemli bi yer taşıyordu.

Nakaratın girdiği yerde nerdeyse çığlık atarcasına bağırmıştım.

"Bebeğim sev ya da terk et bu gece beni!"

Gülümseyerek, normalde bağırarak söylemek istediğim bu şarkıyı şimdi gülümseyerek dinlemek istemiştim.

Gözlerimi kapatıp şarkıyı dinledim ve hala gülümsediğimden habersiz bir şekilde mırıldanmaya başladım.

Cebimde titreyen telefon ile tüm bedenim bi anda titremiş ve farkındalıkla elime alıp kimin aradığına bakmıştım. O arıyordu.

Arkadaki şarkı uğuldamaya telefonumun zil sesi daha çok ses çıkarmaya başlamıştı. Dolan gözlerimle ilk defa ve son defa kalkışacağım birşey yaptım. Telefonu açmadan geri cebime koymuş ve kafamı kaldırmıştım.

Giren her bir şarkıda unuttuğum telefonla beraber eğlencem de hiç bitmemişti. Tabi dıştan öyleydi.

Konser bitimi ve alandan çıkmam bir olmuş kenarda bulunan kaldırım taşlarına oturup giden insanları inceliyordum.

Ayağa kalkıp belki son defa bastığım her bir yeri inceleyerek yaşamaya çalıştığım yere gittim. Evet çalıştığım.

Evin önüne geldiğimde girmek için hamle yapıcaktım ki o bağırışı duydum.

"Seungmin! Nerdesin orospu evladı?!"

Sokağın başından koşar adım yanıma gelen kişi son kez nefes aldığıma tam ihtimal vermişti.

Arkamı dönüp var gücümle koştum ve asla hatırlamadığım sokakların içinden geçmiştim tâ ki çıkmaza ulaşana kadar.

Arkamdaki ayak sesleri durup kahkaha atınca kulaklarım cızırdadı.

"Nereye kaçıyosun bay sürtük? Annen gibi mi olmak istiyorsun!"

"Benim annem sürtük değildi!"

Çıkarabilecek en yüksek şekilde bağırdım ve anlık hâtam sonucu
Yüzüme inen tokatla kendimi yerde buldum. Ne kadar da zayıfım.

Day6 / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin