another day

87 14 35
                                    

Eve elimizde nerdeyse 20 tane poşet girdiğimizde kendimi halı serili yere attım.

Chan da aynı şekilde yanıma kendini attı.

Sonra yerimden zorla kalkıp gözleri kapalı yatan Chan'ı dürttüm.

"Hadi kalk daha yemek yapıcaz."

Gözlerini büyüterek açmış, hemen ayağa kalkmıştı.

Kıkırdayarak ayağa kalktım. Poşetleri yavaş yavaş mutfağa götürdüm.

"Rahat birşeyler vereyim mi sana?"

Kafamı olumlu anlamda salladım ve poşetlerin içindeki alınan ürünleri dolaplara yerleştirdim.

Chan'ın telefon zili mutfakta duyulunca elime aldım ve odaya gittim.

Banyodan gelen su sesi ile telefonu bir kenara bıraktım.

Ard arda aramaya devam eden kişi yüzünden önemli bir arama olduğunu düşündüm.

Elime aldığımda sincap<3 diye kayıtlı olan kişiye kaşlarımı çattım.

Telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Alo?"

"Seungmin! Sana ulaşmaya çalışıyoruz 1 saattir. Bugün topluca gelicez diye Jeongin'i de çağırdım, Chan sorun etmez bence?"

Jisung olduğunu anladığım da rahatlamış ve sabah ki aldığım izni Jisung'a söylemiştim.

"Sabah ben sorduğum da "tamam" demişti. Ne zaman gelirsiniz?"

"Saat dört oldu zaten, yedi gibi falan kapıdayız."

"Okay o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz Seungmo!"

Telefonu kapatıp mutfağa geçtim ve gereken sebzeleri doğradım. Tavukları haşlamak için suya koydum çorba içmeyen olursa diye körili makarna için ayrı bir tencereyi su ile doldurup ocağa koydum.

Bu sıra da Chan yanıma gelmişti.

Aklıma takılan bir soruyu sordum.

"Beni ilk ne zaman sevdin Chris? Ya da sana garip geldiğim bir zaman var mıydı?"

Salata için çıkardığı turpları doğrarken bana dönmüş ve kafa sallamıştı.

"Bana ilk hastane çıkışı garip gelmiştin. O gittiğin zaman arkandan bakakalmıştım bir süre cidden seninle bu şekilde sonlanmayacağını anlamıştım."

İlk soruya cevap vermeye dili varmıyor gibiydi ben de çok üstelemek istemediğim için gerek olmadığını belirtecektim ki o beni susturdu.

"İlk sevgi, ilk aşk, ilk hoşlantı... Sorsan düşünmem gerekir çünkü cidden ben de farklı bir etki yaratmıştın, Seungmin. Bilemiyorum şuan seni seviyor muyum? Evet. Ama tabi ki zaman gösterecek herşeyi."

Haklı oluşuyla kafa sallamıştım.

Ara da kendimi sorgulamıyor değildim, bur da bunları yapmam ne kadar normaldi sonuçta?

Arkadan çalan kapı ile daha hazır olmamış yemeklere bakıp oflamıştım.

Kapıyı açmaya giden Chan ile ben makarnayı kaynayan suyu içine koyup başlanmış tavukları mikser yardımıyla küçük küçük parçalara ayırdım.

Kapı kapanma sesi ile Chan tekrar gelmiş "1 saatliğine tek kalabilir misin?" diye sormuştu.

Masaya oturduğum da kafamı onaylar anlam da sallamış ve "Dikkat et kendine yeter ki." demiştim.

Day6 / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin