3.Bölüm-Cevaplar Karmaşası-

156 12 32
                                    

"piç kurusu bende istediğin cevaplar yok!!" Kaan dediklerimi umursamadan yanındaki adama döndü "doktoru getirin riva hanımın koluna baksın."

"annemin katilinden hiç bir şey istemem, şimdi siktir git" hırçın hallerime umursamazlıkla bakması sinirimi bozmaya başlıyordu.

"kan kaybından ölmeyi tercih edersen sen bilirsin." bu adamın Kafasına sıkmak için her şeyimi verebilirim aslında.

orta boylu hafif sakallı 45 li yaşlarında elinde çantayla bir adam girdi sanırım bahsi geçen doktordu bu.

doktor yanıma eğildi ve kolumu incelemeye başladı. Ardından çantadan narkoz çıkardı. enjekte edeceği sırada içeri kır saçlı bir adam girdi ardından da Kaan, bu adam... civan Ağaoğlu şok içinde adama bakıyordum bahsedilenlerden yaşını hiç göstermiyordu. Âmâ nefret gözümü bürüdü bu adam annemin katiliydi. 

içimdeki yerler tekrar yaraya dönüşürken sessizce sarıldım içten içe kendime, anne elbet bununda hesabını soracağım.

"narkoz enjekte etme doktor." Dedi civan, doktor hayretle ona baktığında onun bunu umursar gibi hali yoktu. "ama civan bey hasta dayanamaz." civan doktora keskin bakışlarını yönelttiğinde susmak zorunda kalmıştı. zaten herkes susmuyor mu anne.

"dayanır doktor ne diyorsam onu yap." doktorun bakışları civan ve benim aramda gidip geliyordu. "o Tunç Karanlı'nın kızı ne de olsa." donmuştum. evet ben tunç karanlının kızıydım maalesef ve düşmanlarım beni nereden kanatacağını çok iyi biliyordu.

"Riva karanlı istediğim cevapları verirsen narkoza izin veririm" kafamı iki yana salladım "cevapları bilsem de söylemem sana götlek herif" yanağıma yediğim sert tokatla birlikte kahkaha atarak baktım onlara "anca silahsızlara gücün yeter senin" öfkeyle geleceği sırada civan, Kaan'ın kolunu tuttu "yeter, Kaan" 

doktor ameliyata başlayınca ne kadar dirayetli kalmaya çalışsam da dayanılmayacak derecedeydi yüzümden terler akıyordu gözyaşlarımı tutamıyordum.

anne çok canım yanıyor n'olur bitsin artık. ama nelere dayandım değil mi anne, yine dayanırım değil mi?

 gözlerimi açtığımda civan tam karşımdaydı Kaan ile birlikte beni izliyorlardı. bu bir fiziksel acıydı anne, emin ol daha kötülerini yaşadım. çaresizlikle harmanlanan duygularım bir harabe misali kasvet doğuruyordu. şu halime baktım perişan olduğum ve elimin kolumun bağlı olduğu bu durum. hani anne hani benimde bir prensim olacaktı. civanın sesi ile çıktım iç dünyamdan.

"peki şimdi emin misin bilmediğine" civanın kendinden emin ve gaddar duruşu ürkütecek cinstendi, ama beni değil.

"baba yeter bu kadar, narkoz ver doktar" kaan sabırsızca ayağı ile ritim tutuyordu, sanki bir şeylerden kaynaklı tedirgin gibiydi.

"hayır verilmeyecek" diyerek diretti civan, sanki canımın yanmasından zevk alır gibi bir hali vardı.

  doktor devam  etmeye başladığında  dişlerimi sıkmaktan çenem ağrımıştı bayılmama ramak kalmıştı. 

beynim zonkluyordu, sırtımın temas ettiği soğuk duvar gerçeği yüzüme çarptı. benim yaslanabileceğim kimsem yoktu.

"Konuş!". Diye haykırdı civan. Daha fazla ağlamaya başladım. Gözüm doktorun çantasındaki neştere takıldı doktor ameliyatı bitirince bir hışımla neşteri kapıp duvardan destek alarak sağlam bacağıma yüklendim ve ayağa kalktım, yakınımda olan  korumaya fırlattığım neşter karnına isabet ettiğinde diğerlerinin dikkati oraya kaymıştı, yanımdaki korumadan hızlıca silahı kaptım ve geriye doğru uzaklaştım. tunç karanlının bana tek faydası nasıl isabet  alacağımı öğretmesiydi.

Esaretin Gölgesi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin