VANİLYA ÇİÇEĞİ

🥀 Oyuncak 🥀

Sandalyeye oturdu. İki elini birleştirip sert bir şekilde avuşturuyordu. Boynu bükük bir şekilde yerinde sakin durmaya çalışıyordu. Ama bu konuda pek başarılı değildi. Sağ ayağını sürekli yere vurmasından ve titreyen vücudundan anlamak kolaydı.

Batu konuşmaya başlamadan önce diğer herkesin yaptığı gibi elimi tutmadı ya da direk gözyaşlarına boğulup anlatmak istediklerini söylemek için özür dilemedi.
O farklıydı. Herkesten farklıydı ve bunun için ekstra bir çabaya ihtiyaç duymuyordu.

-" Yıldız sözlerime nasıl başlamam gerekiyor inan ki bilmiyorum. Zaten bu tür bir durum da ne yapmam gerekiyor onu da bilmiyorum. Neyse bu önemli değil." Dedi ve kendi kendine güldü. Gülmeyi kesip derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etti. "Ben kendi bildiğim yöntemle sana anlatmak istediklerimi anlatacağım. "

Batu sözlerine ara verip tekrar derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

- "Ben kurarım, ben kırarım. " Dedi ve uzun bir süre durdu.

Sanki sözlerinden çektiği acıyı ifade etmeye çalışıyordu ama bu konu da pek başarılı değildi. Çünkü ne demek istediğini anlamamıştım.

- " Ben kurarım, ben kırarım" dedim sözlerine tekrar edip anlamak ister gibi. Bu ne demekti ?

Batu'nun ağzından çıkan o iki kelimeyi düşünürken tekrar konuşmaya başladığında bütün dikkatimi ona verdim.

- " Kırarım, onarırım, oynarım ve istersem de bitiririm. Her zaman kontrolü bir şekilde elimde tutarım ama bu sefer bir şeyler farklı. " Gözlerini bilinçsiz bir şekilde yatan bedenime çevirdiğinde o kadar ruhsuz bir şekilde bakıyordu ki ölünün gözlerine baktığımı hissettiğim nadir anlardan biriydi. " Bu hoşuma gitmiyor. "

Oturduğu yerden kalkıp küçük odanın içinde dönüp tekrar sandalyeye oturup konuşmaya devam etti.

- " Yıldız seni ilk gördüğüm de oynamayı sevdiğim oyuncaklardan biri olabileceğini düşündüm. " Durdu. Derin bir nefes alıp verdi. Sanki bu söylediklerinden derin bir pişmanlık hissi bütün vücudunu kaplamış gibi hafif bir şekilde titriyordu. " Özellikle de bana çarpıp hatamı yüzüme vurduğunda farkında bile olmadan büyüttüğüm egomun zedelendiğini hissettiğim ilk seferdi." Dedi ellerini birbirine daha güçlü bir şekilde sıvazlayıp zoraki bir şekilde yaptığı konuşmasına devam etti. " Sonra seni villada gördüm. Ben havuz da yüzürken hayran bir şekilde bana bakıyordun. O anda aklıma holding de bana çarpıp hatamı yüzüme vurduğun zaman geldiğinde zedelenen egom intikam almam için deli gibi çınlıyordu kulaklarımda. "

Batu'nun yüzüne baktığında ağlamak ağlamamak arasında gidip gelen gözlerinin etrafı kırmızıya dönmüştü. Ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi. Sonuçta erkekler ağlamazdı. Öyle değil mi ?

- " Orada sana benimle akşam yemeği yemeni teklif ettiğimde beni red etmem egomun daha da delirmesine neden olmuştu. Çünkü hayatımda ilk kez bir kız tarafından red edilmiştim.Bunun acısını ne pahasına olursa olsun almak istiyordum. " Dedi.

Konuşması sırasında sağ elini yumruk yaptığını fark ettim. Sonra yumruk yaptığını elini var gücüyle sıktı. Bu şekilde bütün hissettiği acıyı çıkarmak istiyordu. Ama bu yaptığı sadece kendine zarar vermekten başka bir işe yaramıyordu. Eminim Batu da bunun farkındaydı ama bir şekilde çektiği acıyı dışarı atması gerektiğini hissediyordu kendince.

- " Sonra seninle olan konuşmalarım, seni öptüğüm zaman bana attığın tokat... " Dedi ve ansızın durdu. Sanki birkaç saniyeliğine de olsa anlatmaması gereken bir şeyi anlatmaya çalıştığını fark edip konuşmasını kesmişti. " Hepsini anlatmaya kalksam zamanım yetmeyecek. Neyse çok da önemli değil. Sen gözlerini açıp ta kalktığın zamanda bunları konuşmaya devam ederiz." Dedi ve durdu.