🥀 Maskeli Prens 🥀

117 30 2
                                    

Arkadaşlar bu bölümü yazarken en çok dinlediğim şarkı buydu. O yüzden sizinle de paylaşmak istedim.

Şarkının adı :Oğuzhan KOÇ - Yok Sanayım

Keyifli dinlemeler herkese.

🌹🌹🌹

- Size hesap verme zorunluluğum yok. Dedim umursamaz bir şekilde.

- Evet var.

- Ne sıfatla?

Bu sorum Batu'nun duraksamasına sebeb oldu. Sustu. Elindeki telefonu masaya koyup hiçbir şey söylemeden odayı terk edip gitti.

Batu'nun yaptığına tepki bile veremezken masamın sol köşesine bir anda yığılıp kaldım. Birkaç saniye sonra kendime gelince masanın üzerinde duran telefonu elime aldım.

Masanın oturduğum yerden kalkıp cam duvarın önüne geçip dışarı doğru baktım. Gökyüzü masmaviydi. Sadece beyazlığın içinde küçük leke gibi görünen, pamuğa benzeyen, irili ufaklı bulutlar vardı.

Gökyüzünün sakinliği ile hissettiğim huzur dalgası için derince bir iç çektim. Ne zamandır hissetmediğim bir şeydi bu.

Gördüğüm manzaranın etkisine kendimi kaptırmaya başlamadan gelen mesaj sesi ile kendime geldim. Mesaj bölümünü açtım. Mesaj maskeli prens den gelmişti.

- Konuşmamız kesildi. Eğer benimle konuşmak istersen seni Yakut kafede 12 nolu masada bekliyor olacağım. Diye yazıyordu.

Bir-kac dakika düşünüp düşünmemek arasında gidip geldikten sonra merakıma yenik düştüğümü anladığım da mesajına cevap atmaya başlamıştım bile.

- Tamam dedim mesaj da. Bir saat sonra orada olacağım. Diye ekleyip gönderdim.

Mesajı gönderdikten sonra hiç tanımadığım biriyle sırf merakım yüzünden bulaşacağım aklıma dank etti. O anda iç sesim mırıldandı.

" insanın başına ne gelirse sırf merakından gelirmiş" diye.

Sonrada demin konuşan kendisi değilmiş gibi geçti aynanın karşısına saçını taramaya başladı.

Bazen iç sesimin gerçekten benim iç sesim olup olmadığı konusunda şüphe içinde kalıyordum. Nedeni belliydi aslında. Bazen o kadar iyi tavsiyeler veriyordu ki ağzım açık kalıyordu. Bazen de o kadar umursamaz davranıyordu ki şüpheye düşmeme neden oluyordu.

Anladığım kadarıyla benim iç sesim yaşadığı şeyi doruklarda yaşamayı seviyordu.

Cam kenarından ayrılıp masama geri dönüp oturdum. Masamın altındaki raftan çantamı alıp çıkardım. Içinden cep aynamı çıkarıp kendimi inceledim.

Sabah yaptığım buğulu göz makyajı güzel duruyordu. Ela gözlerimi güzel vurguladığım için kendimi tebrik ettim. Tek eksik dudağıma sürdüğüm rujun çıkmış olmasıydı. Çantamdan rujumu çıkarıp tekrar sürdüm. Bir peçete yardımıyla fazla ruju dudaklarımdan aldım.

Buluşacağım saati beklerken bir yandan da yokluğum da biriken işlerime devam ediyordum.

1 saat sonra ;

Işlerle ilgilenirken göz açıp kapayana kadar zaman uçup gitmişti. Masanın üzerindeki dosyalarımı toparladıktan sonra masanın altındaki raftan çantamı alıp odamdan çıktım.

Asansöre binip düğmesine bastıktan sonra aşağıya inmesini beklemeye başladım.

Telefonu gönderen kişiyi az çok tahmin ediyordum sanırım. Asansörün aynalı camına yaslanıp düşünmeye başladım.

VANİLYA ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin