VANİLYA ÇİÇEĞİ

🥀 Plan 🥀

Gökkuşağını bilir misin ?

Yağmur yağdıktan sonra güneş yaydığı ışığın kırılmasıyla ortaya çıkan ve muhteşem renklerden oluşan gökkuşağını.

Ben gökkuşağını görünce hayallere dalarım hemen. Onun üzerinde kayıp uçsuz bucaksız yerlere gittiğimi hayal ederim mesela.

Daha önce yapamadım şeyleri yaptığımı , bir gün bütün herkesin mutlu olacağını hayal ederim.

Benim için gökkuşağı hayal demek umut demektir her zaman. Onun üzerinde bulunan her renk benim de sahip olduğum bir hayali teslim eder her zaman.

🌹🌹🌹

Ertesi sabah uyandığımda kendimi yorgun hissediyordum. Yataktan kalkmak dahi istemiyordum. Bütün günü uyuyarak geçirmek istiyordum.

Yapamazdım değil mi ? Bir gün olsa da tembellik yapamazdım. Buna hakkım yok muydu ?

Düşününce yetiştirmem gereken işimlerim vardı. Bana inan insanlar bunları bitireceğimi güveniyordu. Onları yüzüstü bırakmazdım.

Yataktan kalkmak için kendimi zorladıkça başım yastığın üzerine düşüyordu. Resmen başım vücudumla yataktan kalkmamak için savaş ediyordu.

Kendimi zorlayarak da olsa yataktan kalkmayı başardım. Ağır adımlarla ilerleyerek banyoya gittim. Yüzümü soğuk su çarptıktan sonra aynada kendimi baktım.

Yorgun görünüyordum. Gözlerimin altının morarması bunun en büyük kanıtıydı sonuçta.

İşe geleli birkaç hafta olmasına rağmen ne çok şey yaşamıştım. O salak ve sözde insan kaynakları uzmanı olan o cadıyla kabus gibi tanışmam , Nehir 'in beni tanıştırdığı o güzel kızlar, Gül ile tuvaletteki konuşmam , o salakla odamda yaşananlar.

Düşündükçe yorgun gözükmeme şaşırmıyordum.

Başımı iki yana salladım.Neyse bu olanlar önemli değildi. Sonuçta yarın hafta sonuydu. İş yoktu.

Yarın öğlene kadar yataktan çıkmayacağım. Yatıp uyuyacağım. Gerekirse kahvaltımı bile yatakta yapabilirdim. Sonra da taksiye atlar Zeynep 'in yanına giderdim. Ondan ayrılalı fazla olmamıştı ama şimdiden özlemiştim.

Planımı kafamda tasarladıktan sonra duşa girdim. Güzel bir duş aldıktan sonra başımı havlu ile sarıp odama girip dolabımın önünde durdum.

Üzerime saks mavisi takımımı seçtim. İçime de siyah bir gömlek seçerek kombinimi tamamladım. Üzerime seçtiklerimi giydikten sonra masamın başına oturup saçlarımı ilk önce havlu ile sonra da saç kurutma makinası ile kuruttum. Tarakla hafif kabartarak dağınık topuz şeklinde topladım. Kulağıma elmas küpe takıp sade bir makyaj yaptım. Ellerimi gül kokulu kremimi sürüp gül kokulu parfümü sıkmayı da ihmal etmedim tabi. Çantamı kontrol edip odamdan çıktım.

Mutfağa yöneldim. Hafif bir kahvaltı hazırlayıp yedikten sonra ayakkabılarımı giyip evin anahtarlarını da alıp evden çıktım. Beş dakika sonra duraktaydım. Her zaman yaptığım gibi ordan geçen taksiciyi durdurarak bindim. Holdinge doğru yola çıktım.

Holdingden içeri girip asansöre yöneldim. Asansöre binerek beşinci katta indim. Direk odama geçerek paltomu kapının arkasına asıp çantamı rafa yerleştirdikten sonra ajandamı kontrol ettim.

Tasarımlarımın üzerinden dikkatlice geçtikten sonra Rıdvan'ın odasına gidecektim. Eksik olmaması için tekrar tekrar kontrol ediyordum.

Eksik olmaması lazımdı. Yoksa içim rahat etmezdi. Ayrıca bana güvenen insanları da yüzüstü bırakmış olurdum.