Bölüm 18/Sevgiyi Aşılamak?

92 11 2
                                    

(Lexi Knox'un bakış açısı)
Bir süre kütüphanede ders çalıştıktan sonra aklıma dank etti.

Albümümü yatağımın üstünde unutmuştum.

Hızla eşyalarımı alıp kütüphaneden çıkarken aklımda sadece Riddle'ın bana kütüphanede bakması vardı.

Belki de...

Kitaplarımı odaya bırakmaya gitmedim.Slytherin erkeklerinin kaldığı bölümden geçip Riddle'ın odasına daldım.

Elinde sarı kapaklı albümümle son kısmı okuyordu.

Kitaplarım elimden kayıp yere düştü.Sesle beraber Riddle kafasını kaldırıp bana baktı.

"L-Lexi?"

Elinden sarı albümümü alıp ona küçümseyerek baktım.

"İnsanların odasını karıştırman asla doğru değil.Hele de benim odamı.Gözlem altında olduğunu bilmene rağmen sınırlarını çok zorluyorsun.Ne demişler Riddle biliyor musun?Çekirge bir zıplar iki zıplar üçüncüsünde suya düşer."

Yüzüne yaklaşıp fısıldadım."Dikkat ette cehenneme biletini kesmeyeyim."

Geri çekilip çıkacağım sırada ayağa kalkıp kolumdan tuttu.Ona baktım.Kolumu kurtarmaya çalışınca iyice sıktı.Koluma bakarken çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı.Çenemi sertçe sıkarken yüzü öfkeli görünüyordu.Eğer başarabilseydi eminim ki gözlerinden ateş çıkardı.

"Voldermort'u nereden biliyorsun?"

Sorduğu soruyla yutkundum.Tabiki de ona aslında kendisinin ileride kötü biri olduğunu söyleyemezdim.

"Sana nereden biliyorsun dedim!"

"Çünkü gelecekte öyle biri var!"

Kendimi tutamamış ona bağırmıştım.Yüzü şaşkınlığa bürünürken çenemi tutup daha da havaya kaldırdı.Yüzüm tavana bakıyordu.Kolundaki elini serbest bıraktı.Boynumda parmaklarını hissedince kendimi sıktım.

"Tom?Ne yapıyorsun?"

Ona bakmaya çalışınca çenemi biraz daha yukarı kaldırdı.Boynumdaki her noktaya iyice baktığından emin olunca çenemi bıraktı.Yüzüne baktığımda çoktan kolumdan tutmuş cüppemi katlayarak omzuma kadar çekmişti.Kolum soğuk havayla temas ederken irkildim.Riddle ne yapıyordu böyle?

Bir kaç defa etrafına baktı Riddle.Daha sonra diğer koluma aynısını yaptıktan sonra geri çekildi bir süre.Derin derin nefesler alırken hâlâ ne yaptığını anlamamıştım.

Asasını çıkarırken korkuyla gözlerim büyüdü.Asam yerdeki kitapların arasındaydı.Aslında direk ona büyü yapmayı planlamıştım ama şaşkınlıktan kitaplarımı ve asamı yere düşürünce olanlar olmuştu.

Geri geri yavaşça yürümeye başladım.Riddle'sa hızlı hızlı üstüme doğru geliyordu.

Bittin Lexi.Aferin sana.Bir seri katille didişirsen olacağı bu.

Aramızdaki mesafeyi kapatınca sırtımı soğuk duvara yasladım.Asasını kafama doğrulttu,bir şeyler mırıldanmaya başladı.Daha bu sabah pencerenin sivri yerine yüzüm çarptığı için yara oluşmuştu.Tam da oraya büyü yapıyordu.Bir kaç saniye içinde asasını çekip benden uzaklaştı.

"Eskiden zorbalığa mı uğruyordun?"

Yutkundum.O...o... nasıl anlamıştı?

Nasıl?

Riddle'ın zeki olduğunu biliyordum zaten.Ancak...

Pifh kimi kandırıyorum ki dışarıdan bakan biri bile benim zorbalandığımı anlardı.

Sustuğumu görünce kafasını yere eğdi.Hafif hafif kaçmak için hazırlanırken bir soru daha pat diye geldi.

"Eskiden Gryffindor'luymuşsun?"dedi doğrulamak istercesine.

Acı bir şekilde ona baktım.Geçmişimi tamamiyle biliyordu artık.

"Bence albüme bakman bu soruna cevap vermiştir."

Kafasını kaldırdı."Ben..."

"Sus Riddle.Senden bana acımanı istemiyorum.Bu yüzden özür de dileme.Bir de Voldermort'u nerden biliyorsun demiştin değil mi?Canımı en çok o yaktı.Arkadaşlarıma zarar verdi.Beni delirtmeye çalıştı.Zorbamı zorba yapan oydu.Ondan nefret ediyorum."

Riddle yutkundu.Kendisinden bahsettiğimi biliyordu.

Ellerim titriyordu.Kafam sürekli o anıya gidiyordu.

"Görebilir miyim?"

"Neyi?"

"O anını...zarar gördüğün anını."

Kafamı hayır anlamında sertçe salladım.

"Bir kere bana yaşattı Voldermort.Bir daha asla."

Riddle benden gözlerini kaçırdı.Yerdeki eşyalarımı topladım.Tam çıkacakken ona döndüm.

"Kafam hâlâ karışık.Lütfen bir süre önüme çıkma.Çıkarsan zarara uğrayacak olan sen olursun."

"Tamam..."dedi mırıltıyla.

Odama gelip hemen albümü lanetli kutuma kitledim.Yatağa kendimi attığımda Voldermort'un sesini kulağımda duyar gibi oluyordum.

"Crucio"dedi tekrardan.

Yerde acıyla kıvranırken dostumu görmeye çalıştım.Bir mezar taşının arkasına saklanmıştı.Asası elinde hazır bekliyordu.

"Knox Knox Knox.Beni değiştirebileceğini mi düşündün?Puahaha."

Burunsuz Voldermort bana daha da yaklaşırken acıdan bayılmak üzereydim.

Asam birkaç parmak ilerimdeydi.Onu almaya çalışınca Voldermort asamın üstüne bastı sertçe.Unicorn kılından oluşan asam ortadan ikiye ayrılmıştı.Asam...benim herşeyimdi...

"HAYIRRR!"diye bir çığlık döküldü ağzımdan.

Voldermort'un yüzüne keyifli bir gülümseme yerleşirken yüzünü bana yaklaştırdı.Aramıza bir karış mesafe bırakıp asasını boynuma dayadı.

"Son sözünü söyle melez."

Gülümsedim ve yutkundum."Sende melezsin Tom Marvolo Riddle."

Yüzünü tamamiyle saf öfke kaplarken mırıldanmaya başlamıştı bile.Ancak Harry ondan erken davranıp bir büyü yolladı ona.Voldermort benden uzaklaşırken sürünerek kupaya ulaştım.Tam o zamanda  Harry ve onun yanında Cedric'in cansız bedeni de bana katıldı.Birlikte görkemli Hogwarst'ın bahçesine düşüverdik.

Aklıma gelen anıyla yüzümü buruşturdum.Elime şu anda su kristalinden oluşan asamı aldım.Asamı çeneme dayayıp düşünmeye başladım.

Riddle'a ne yapmalıydım?Onu değiştirmem lazımdı.Eskiden ona sevgi aşılamam gerektiğini söyleyip duruyordum.

Bana zarar veren birine sevgiyi nasıl aşıyabilirdim ki?

Battaniyenin içinde kıvrıldım.Bir süre daha zorlanacaktım.

Belliydi...

Geçmişin Canavarı~Temps Serisi 1(Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin