~9~ Kabullenmek

934 50 0
                                    

Afşa dükkandan içeri girdiğinde, küçüğünün asık suratıyla karşılaştı. Selim ona bakmıyor, masanın üstündeki laptopun ekranına bakıyordu.

"Küçük?" diye seslendi Selim'e. Selim, anlık olarak Afşa'ya baktı ve tekrar çevirdi bakışlarını. Kalbi göğüs kafesini delip, Afşa'ya koşacak gibi atıyordu. Afşa ona hiç kıyamıyordu. Selim, en çok da Afşa'nın merhametine aşık olmuştu.

"Niye üzüldün?" diye üsteledi Afşa ve Selim'in yanına yürüdü. Birkaç adımda, Selim'in yanına ulaştı. Selim, saygısızlık olmasın diye, laptopta oynayan diziyi durdurup, sevdiği adama baktı.

"Beni hiç sevmeyeceksin değil mi?" diye sordu kırık çıkan sesiyle. Afşa, kaşlarını hafifçe çattı karşısındaki çocuğa.

"Ben zaten seni seviyorum küçük. Senden nefret falan etmiyorum." dedi. Selim, o kadar lafın arasından iki kelimeye takılsa da, bu sevginin kardeşçe bir sevgi olduğunu biliyordu. Afşa ona asla karşılık vermeyecekti.

"Biliyorum sevdiğini. Ama benim kast ettiğim öyle bir şey değil. Beni kardeşin olarak seviyorsun. Ben senin kardeşin olmak istemiyorum." dedi ve ayağa kalktı. Şu an tam Afşa'nın karşısındaydı. Kendisinden biraz uzun adama baktı hafifçe başını kaldırarak ve devam etti sözlerine. "Neden anlamak istemiyorsun ki? Ben sana aşığım Afşa!" dedi, sonlara doğru sesi yükselerek.

"Selim bak-" diye söze girdi Afşa ama Selim, sözünü kesti.

"Bana yine, 'Abinin arkadaşıyım, bizden olmaz. Ben seni o şekilde sevemem.' diye masallar anlatacaksan gerek yok. Ben o masalları ezberledim artık." dedi ve titrek bir şekilde derin bir nefes aldı. "Ben neden mutlu olamıyorum?" dedi. Gözleri dolmuştu. Elleriyle yüzünü kapattı. Afşa'nın yanında ağlamak istemiyordu.

Afşa, içi acıyarak baktı Selim'e. Onu böyle görmek, onun da canını yakıyordu. Onu böylesine seven biri vardı. Kalbi sızlıyordu. Ama olmazdı. Eğer bu şey duyulursa, ona bir şey diyemezler ama Selim'i üzerlerdi. Selim, dışarıdan ne kadar güçlü gibi dursa da, aslında hassas bir yapısı vardı ve Afşa, Selim'in üzülüp kırılmasını istemiyordu. Bu mahalle, çevrelerindeki insanlar onları anlamazdı.

Daha fazla dayanamayarak, kollarıyla sardı Selim'in zayıf bedenini. Selim, bu hareketle, kendini tutamadı ve ağlamaya başladı sevdiği adamın kollarında. Kollarını Afşa'nın beline sardı sıkıca. Bir yandan ağlayıp, rahatlamaya çalışırken, bir yandan da hep böyle kalmayı diliyordu...

ARSIZ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin