Afşa, Selim'i bakkalın arka tarafındaki küçük odaya bıraktıktan sonra kapının önüne çıkıp, Selman'a mesaj atıp her şeyi anlatmıştı. Biraz sonra Selman gelecek, Selim'i alıp gidecekti. Muhtemelen Selman'la daha sonra konuşacaklardı. Bir süre sonra Selman geldi.
"Hadi anlat." dedi sabırsız bir ses tonuyla. Anlaşılan Selman bu konuyu sonraya bırakmayacaktı. Afşa, dükkanın önünde bulunan uzun tahtanın üstünde oturuyordu. Selman'da yanına oturdu. Afşa, bir süre ne diyeceğini bilemeden sessiz kaldı. Tam Selman bir şey daha diyecekken, Afşa konuşmaya başladı.
"Ne anlatayım? Nereden başlayayım bilmiyorum?" dedi sıkıntıyla. En yakın arkadaşıyla böyle bir durumun içinde olmak canını sıkıyordu.
"Selim neden senin yüzünden üzüldü mesela? Oradan başla." dedi. Afşa, ağır ağır salladı başını.
"Önceki akşam Berk'in asker eğlentisi vardı biliyorsun." dedi. Selman, mırıldanarak onayladı. Afşa, anlatmaya devam etti. "Selim'de oradaydı. Ben uzaktan izledim bir süre. Tam yanına gidecektim ki, yanına biri geldi. Konuştular biraz. Sonra Selim beni gördü çocukla muhatap olmadı. Ben de zaten o akşam kenara çekip uyardım, tanımadığı kişilerle konuşmasın diye." dedi. Selman, dayanamayarak lafa girdi.
"Afşa farkında mısın bilmiyorum ama Selim 19 yaşında. Çocuk değil artık." dedi. Afşa, tekrar başını salladı.
"Farkındayım biliyorum ama o an öyle söylemem gerekiyordu çünkü konuştuğu çocuğu tanıyorum." dedi. Selman, Afşa'nın da Selim'e karşı boş olmadığını düşünmeye başladı. Oturdukları yerden kalktı ve bir iki adım attı düşünceli bir şekilde. Ardından Afşa'ya döndü.
"Sen Selim'e karşı boş değilsin Afşa. Verdiğin tepkiler normal değil." dedi. Afşa, ne diyeceğini bilemeyerek baktı arkadaşına. Selim'e karşı duyduğu ilgi, onu arkadaşına ihanet etmiş gibi gösterir miydi?
"Bilmiyorum." diye mırıldandı, başını öne eğerek. "Selim'e kıyamıyorum ben. İnan bana ne hissettiğimi ben de bilmiyorum." diye devam etti sözlerine. Selman, arkadaşının yanına oturdu.
"Eğer ona karşı bir duygun yoksa dürüst ol. Ama önce kendine karşı. Kardeşimi üzersen, bozuşuruz Afşa." dedi ve ayaklanıp dükkanın kapısına yürüdü. Kapıdan girmeden önce, arkadaşına baktı.
"Onu kimsenin incitmesine izin vermem. Selim'e karşı ne hissettiğini iyice ölç, tart. Ona göre davran." dedi ve dükkana girdi. Afşa, sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Ne yapacaktı şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARSIZ (BxB)
RomanceSelim çok arsızdı ve mahallenin ağır abisi Afşa'ya yanıktı. Afşa'da bunu çok iyi biliyordu.