6.

110 22 2
                                    

"Anlat hadi Yeonjun. Merak ediyorum doğrusu."

"Elbette güzel bir açıklaması var Taehyun." dedi Taehyun'un karşısındaki koltuğa gülümseyerek oturmakta olan Yeonjun. "Mesela Soobin'in şuan bodrumumda oluşu gibi."

Zaten büyük olan gözleri iyice açıldı Taehyun'un. Aklımda bazı hayaller canlanmaya başlamıştı ve bunlar hiç iyiye işaret etmiyordu. "Nasıl yani? Orada... saklanıyor mu sadece?"

Keyifsiz de olsa bir kahkaha patlatmaktan kendini alıkoyamadı Yeonjun. "Evet saklanıyor, ama sonsuza dek."

Taehyun anlamayan bakışlarla bakmaya devam ederken uzatmamaya karar vererek söze girdi Yeonjun. "Ben onu öldürdüm çünkü. Bu yüzden sonsuza dek orada kalacak."

"Şaka yapıyorsun. Buna inanacak mıyım sence? Şimdi, ciddi ol."

"Ah, ama ben gayet ciddiydim."

Taehyun gerginlikle kaşlarını çatmış, gözlerini kırpmadan Yeonjun'u izliyordu. Tuhaf hissediyordu. İçinden Yeonjun'un ciddi olmaması için dua ediyordu.

"Komik değil Yeonjun. Bana Soobin'e ne olduğunu söyle."

Yeonjun alayla dudaklarını büzdü ve Taehyun ile dalga geçmeye başladı. "Küçük zeka küpü Taehyun anlamadı mı olanları? Sen zeki bir insansın Taehyun. Anlamaya gayret etmelisin."

"Onu... öldürdün. Yaptın, değil mi? Gözünün içine baka baka öldürdün onu değil mi? Neden, Beomgyu'ya yakın olduğu için mi?"

Yeonjun soruyu doğru bilen öğrencisini tebrik eden öğretmen edasında Taehyun'un başını okşayıp başını salladı. "Doğru bildin zeki çocuk. Yalnız o değil, siz de Beomgyu'ya fazla yakındınız. Ne yapmalıydım o halde? Aradaki engelleri kaldırmalıydım."

"Bunun sana bir getirisi olmayacak. Beomgyu bunları öğrendiğinde seni şimdikinden daha fazla sevmeyecek."

"En azından sevgi verebileceği tek insan ben olacağım. Sizin gibi onu hak etmeyen aptallar değil."

Taehyun vazgeçmişlikle ofladı. Konuşmanın bir anlamı yoktu. Yeonjun yapacağını söylediyse yapardı. Ancak merakını gidermesi gerekiyordu bir yandan da. "Yani benden sonra Kai'ı öldüreceksin ve Beomgyu sana kalacak. Öldürmeyi göze almış birinin daha zekice davranmasını beklerdim."

"Bu kadar basit değil elbette ama senin buna dahil olman gerekmiyor. Yine de çok merak ediyorsan söyleyeyim. Beomgyu bende takıntı haline geldi. Onun için aptalca da olsa en saçma şey de olsa elimden gelecek her şeyi yapacağım."

"Eh, en azından saçma olduğunu biliyorsun bütün bunların."

"Bu seni ilgilendirmiyor çünkü bundan sonra düşünme yetini kullanamayacaksın zaten."

"Ama şimdiki düşünme yetim bana büyük fayda sağlayacak."

"Bu umurumda değil." Sinirlenen Yeonjun Taehyun'u yakasından yakalayıp ayağa kaldırdı ve duvara doğru fırlattı. Sertçe çarpan Taehyun duvarda kayarak yere oturdu.

"Bu kadar basit mi? Şimdiye kadar yüzüne güldüğün insanları öldürmek bu kadar basit mi? Soobin'in geleceğini, yaşayacağı güzel günleri düşünmeden yok etmek... basit mi bu kadar?"

"Emin ol bu benim için bir çocuk oyuncağı." Elbette değildi ama Taehyun'un bunu bilmesine gerek yoktu.

"Beomgyu'yu bizden kıskandığını fark etmiştim tabii. O Kai'a sarılırken sinirle yumruklarını sıkıyordun. O öfke seni bu hale getiriyor. Sonradan pişman olacağını ikimiz de biliyoruz."

"Sen istediğin şekilde düşünmeye devam et. Ki bu son düşüncelerin olacak."

Taehyun Yeonjun'un cebinde bir parıltı fark eder gibi oldu. Zaten onu fazla meraklandırmak istemeyen Yeonjun elini cebine atıp parıltının kaynağını gözler önüne serdi. Bu bir bıçaktı.

Seri hareketlerle bıçağı kullanışlı bir şekilde tutan Yeonjun yerde otururken duvara yaslı duran Taehyun'a yaklaştı. "Yeterince konuştuk. Seni daha fazla görmek istemiyorum."

"Emin ol beni görmesen bile geçmişin hayaletleri peşini bırakmayacak. Şimdi, boğazımı mı keseceksin?"

"Aynen öyle." Hızla Taehyun'un dibinde pozisyon alan Yeonjun bir kolunu onun göğsüne dayayıp iyice duvarla arasında sıkıştırdı. Bir eliyle de bıçağını boynuna yaklaştırıyordu.

"Bu iş burada bitmeyecek Yeonjun."

"Evet ama senin için tam olarak burada bitiyor."

Son anın getirisiyle çırpınan Taehyun'u daha da sıkı tutup bıçağını şah damarının hizasına getirip bekletmeden kesti o bembeyaz boynu. Fışkıran kan üzerine ve bembeyaz duvarına sıçramış, artık canlı olmayan bedenin son hatırası olmuştu.

Good Boy Gone Bad~YeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin