"Gelmiyorum."
Saklandığı yerdeki Beomgyu'yu keskin gözlerle izleyen Yeonjun sorgulayarak tek kaşını kaldırdı. "Anlamadım?"
"Gelmiyorum dedim. Seninle gelmeyeceğim Yeonjun."
Yeonjun derin bir nefes verdi kendini tutmaya çalışırcasına. Gözlerini bir süre etrafta dolandırdı ve sonunda getirip tekrar Beomgyu'nunkilere kenetledi. Öfke, aldatılmışlık, kendine hakim olma içgüdüsü... Hepsi o karanlık gözlerdeydi.
"Beni istemediğim şeyler yapmaya teşvik ediyorsun. Sonu kötü bitmeden benimle gel Beomgyu. Senin iyiliğine olacak bu."
"Sonucu her ne olacak ise umurumda değil. Seninle gelmektense ölmeyi yeğlerim."
Beomgyu düşünmeden konuşuyor, o an sözlerinin ne sonuçlar doğuracağını hesaba katmıyordu. Öfkesi ve korkusu bunları bastırıyordu.
Sonunda titreyerek -belki soğuktan belki de korkudan titriyordu- ayağa kalktı. Gözleri hâlâ birbirine odaklıydı. Beomgyu odağını o gözlerden ayırmadan olduğu kuytudan çıktı ve Yeonjun'un tam karşısına dikildi. Eskisinden daha az korkulu görünüyordu.
"Hadi, öldür beni. Sinirlenmedin mi davranışıma? İçindeki öfke kabarmadı mı? Çekinmene gerek yok, sana gönül koymam. Beni öldürebilirsin Yeonjun. Hadi, yapabilirsin."
Bilerek takındığı kışkırtıcı ses tonuyla ikna etmeye çalışıyordu Beomgyu Yeonjun'u. Etkisi ise yoktu, Yeonjun kararlı gibiydi ona zarar vermemeye.
Yalnızca "Benimle gel." diyip arkasını döndü ve arabasına doğru yürümeye başladı. Beomgyu'nun onunla geleceğine kuşkusu yok gibi görünüyordu.
"Sana gelmeyeceğimi söyledim."
"Ben de sana gelmezsen sonucunun iyi olmayacağını söyledim. 'Öldür beni' diyorsun. Sen ölümü kucaklayabilecek kadar korkusuz değilsin. Deli gibi korkuyorsun, biliyorum. Seni korkutmak istemiyorum. Uzatma o yüzden."
Hâlâ arkası dönük, elleri cebinde Beomgyu'yu bekliyordu arabasının önünde. Esen hafif rüzgar saçlarını dalgalandırıyor, tıpkı film çekimlerinde gibi görünüyordu. Beomgyu ise bunları önemseyecek bir konumda değildi.
"Yeonjun, asıl sen uzatma lütfen. Seninle gelmemin imkanı yok."
"Çocukluk ediyorsun."
"Sen çocukluk ediyorsun asıl. Olan onca şeye rağmen sana uyup gideceğimi nasıl düşünüyorsun?"
"Tabii diğer seçeneğinin soğuktan donmak olduğu düşünülürse benimle gelmen daha mantıklı. Tabii sana sinirli olduğum düşünülürse iyiliğin için sözümü dinlemeni tavsiye ederim."
Beomgyu öfkeye kapılmış bir halde yanında bulunan teneke çöp kutusuna tekme savurdu. Ancak bu onun zararına olmuştu. Hem ayağı acımış hem de Yeonjun'un aniden ona dönüp sürüklemeye başlamasına sebep olmuştu.
"Şımarıklık zamanı değil. Tekrarlamayacağım. Buraya gel Beomgyu."
"Gelmiyorum dedim."
"Pekâlâ."
Yeonjun son sözleriyle eş zamanlı olarak cebindeki içi tamamen dolu silahı çıkardı. Kararsız hareketlerle silahı önce kendi başına, sonra artık dibinde olan Beomgyu'nun başına dayadı. Beomgyu silahın soğukluğunu hissedince şimdiye kadar koruduğu cesareti yitip gitmişti.
"Ne dersin? Sence hangimizi vurmalıyım?"
Korkudan gözlerini bile kaldıramayan Beomgyu bırak cevap vermeyi, nefes bile almaya çekinir olmuştu. Tehlikenin farkına varıyordu. Ölüm kolaylıkla bahsettiği bir kavram olmaktan çıkmış, gerçek bir tehdide dönüşmüştü.
"Cevap vermek çok mu zor geldi?"
Odağı halâ sokağın kirli zeminindeyken cevap vermedi Beomgyu. 'Beni öldür' diyip kurtulmak cazip gelse de bu kararı verecek cesaret ona uğramıyordu. Yalnızca korku duyuyordu.
"Anlaşılan henüz karar veremedin. Üzgünüm ama hakkını kaybettin böylece. Ben seçeceğim ne yapacağımı."
"Yeonjun..." Söze başlamıştı Beomgyu ama Yeonjun'un ona korkunç gelen bakışı tekrar susmaya zorlamıştı onu.
Gecenin karanlığını yırtan tek bir silah sesi duyuldu. Kana bulanan uzun saçlar havalandı ve bedenle birlikte düştü. Katili Yeonjun pişmanlık mı bilinmez bir duyguyla artık canlı olmayan zayıf bedene bakıyordu.
"Üzgünüm Beomgyu. Ama ben olduğun sürece yaşayamazdın. Canına kıymazdın ama yaşamak da istemezdin."
Elindeki silahı bir süre kafasına dayadı zavallı katil. Ardından yapacağı şeyden vazgeçmişçesine başını iki yana sallayıp telefonunu çıkardı. "Alo? B-ben... Bir ihbarda bulunmak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Boy Gone Bad~Yeongyu
Fiksi Penggemarİçindeki o çocuğu sil. Sonra da dönüştüğüm o enkazla doldur. Yaşayan ölü bir zombi gibiyim. Aşkın mezarında doğdum. (I like being bad) Good Boy Gone Bad~TXT Yeongyu angst fic